https://anlatilaninotesi.com.tr/20241126/rus-dusunur-dugin-liberalizmin-kader-olmadigi-yalnizca-bir-kesit-tarihsel-bir-donem-oldugu-ortaya-1090856769.html
Rus düşünür Dugin: Liberalizmin kader olmadığı, yalnızca bir kesit, tarihsel bir dönem olduğu ortaya çıktı
Rus düşünür Dugin: Liberalizmin kader olmadığı, yalnızca bir kesit, tarihsel bir dönem olduğu ortaya çıktı
Sputnik Türkiye
Ünlü Rus düşünür ve siyaset uzmanı Dugin, tarihsel perspektifte kesin olarak kazanan ideoloji gibi görünen liberalizmin dünya tarihinin sonu değil, yalnızca... 26.11.2024, Sputnik Türkiye
2024-11-26T19:13+0300
2024-11-26T19:13+0300
2024-11-26T19:13+0300
dünya
rusya
uzman
aleksandr dugin
makale
liberalizm
analiz
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/0b/1a/1090856410_0:41:1186:708_1920x0_80_0_0_aebbf706096e1f63f67660ec562d2501.png
Rusya’da siyasi bilimlerin önde gelen uzmanlarından, düşünür ve sosyolog Aleksandr Dugin, ele aldığı makalede liberalizmin dünya tarihinin sonu değil, yalnızca bir aşaması olduğunun ortaya çıktığını ifade etti.ABD’li uzman Charles Krauthammer’in, biri Foreign Affairs’in 1990/1991 sayısında, ikincisi ise 2002-2003’te National Interest’te yazmış olduğu iki makalesini hatırlatan Dugin, ilk makalede Amerikan yazarın Batı’nın ‘de facto’ oluşan küresel hegemonyasını ‘tek kutuplu bir an’ olarak nitelendirdiğine dikkat çekti ve Krauthammer’e atıfla şöyle yazdı:İkinci makalede ise Krauthammer’in 10 yıl sonra tek kutupluluğun kalıcı bir dünya düzeni değil, sadece anlık bir durum olduğunun anlaşıldığı ve İslam ülkelerinde, Çin'de, Başkan (Vladimir) Putin’in iktidara geldiği Rusya'da Batı karşıtı eğilimlerin büyümesini dikkate alan alternatif modellerin yakında ortaya çıkacağı görüşünü ortaya koyduğunu yazan Dugin, şu ifadeleri kullandı:Rus düşünür, Putin’in 2007’de yaptığı Münih konuşmasının, Çin’de güçlü lider Şi Cinping’in iktidara gelmesinin ve Çin ekonomisinin hızlı büyümesinin, 2008’de Gürcistan’da yaşananların, Ukrayna’daki Maydan olaylarının ve Rusya’nın Kırım’la yeniden birleşmesinin, son olarak ta 2022’de özel askeri harekatın başlamasının 2023’te Ortadoğu’daki büyük savaşın Krauthammer’in gerçeğe diğer uzmanlardan daha yakın olduğunu doğruladığının altını çizdi.“Tek kutupluluğun yalnızca bir ‘an’ olduğu, yerini çok kutupluluk ya da daha ihtiyatlı bir şekilde ‘çok kutuplu bir an’ gibi yeni bir paradigmanın aldığı artık tüm duyarlı gözlemciler için ortada” diye yazan Dugin, 1945’ten (komünistlerin ve kapitalistlerin Nazi Almanyası’na karşı ortak zaferinden sonra) 1991’e kadar çift kutuplu bir dünyanın var olduğunu hatırlattı.Dugin, “İdeolojik zıtlaşmada her iki taraf, karşı tarafın kader değil, sadece bir an olduğunu, tarihin sonu değil, diyalektik bir ara aşama olduğunu savunuyordu. Komünistler kapitalizmin çökeceği, sosyalizmin her yerde hüküm süreceği ve komünist rejimlerin ‘sonsuza kadar var olacağı’ konusunda ısrarcıydı. Liberal ideologlar ise şöyle yanıtlıyordu: Hayır, tarihsel an sizsiniz, siz sadece burjuva gelişim yolundan çıkmasınız, bir yanlış anlama, bir sapmasınız, oysa kapitalizm sonsuza kadar var olacak” diye yazarak şunları ekledi:Dugin, muzaffer kapitalizmin destekçilerinin de, karşıtlarının da bunun yalnızca yerini başka bir şeye bırakacak bir gelişme aşaması olmayıp, insanlığın oluşumunun kaderi ve son aşaması olduğu konusunda hemfikir olduklarını vurgulayarak, “Ancak ‘an’ terimini ‘kapitalizmin dünya çapındaki zaferi’ çağına uygulama olasılığı tamamen özel bir perspektifin önünü açıyor. Peki, bugün Batı liderliğinin herkes için açık ve net çöküşünün ve Batı’nın meşru gücün tam teşekküllü evrensel otoritesi olamamasının aynı zamanda ideolojik bir boyut taşıdığını kabul etmemiz gerekmez mi? Tek kutupluluğun ve Batı hegemonyasının sonu, liberalizmin sonu anlamına gelmiyor mu?” düşüncesini paylaştı.Rus düşünür, bu savını Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi gerçeği ile destekledi:“Liberalizmin kalesi olan ABD’de yakın tarihte ikinci kez liberalizmi son derece eleştiren bir politikacı kazandı” diyen uzman, liberalizmin, Trump’ın seçim kampanyası boyunca olumsuz bir terim olarak yer aldığını hatırlattı.Dugin, “‘Liberal anın’ sonundan, tarihsel perspektifte kesin olarak ve ebediyen kazanan bir ideoloji gibi görünen liberalizmin dünya tarihinin sonu değil de evrelerinden biri olduğundan bahsedebiliriz. Liberalizmin sınırlarının ötesinde yavaş yavaş alternatif bir ideoloji, farklı bir dünya düzeni, farklı bir değerler sistemi ortaya çıkacaktır. Liberalizmin bir kader, tarihin sonu olmadığı, geri döndürülemez ve evrensel bir şey olmadığı, yalnızca bir kesit, yalnızca başlangıcı ve sonu olan tarihsel bir dönem olduğu ortaya çıktı” sonucuna vardı.Rus uzman, “Liberalizmle birlikte Krauthammer’in o tek kutuplu dönemi ve Batı’nın gezegen çapındaki tekil sömürgeci egemenliğinin daha kapsamlı döngüsü sona ermiş oldu” vurgusunu yaptı.
https://anlatilaninotesi.com.tr/20240430/rus-siyasi-dusunur-dugin-batida-yayginlasan-rusofobinin-putinle-ilgili-nedenini-acikladi-1083299940.html
rusya
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2024
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/0b/1a/1090856410_94:0:1090:747_1920x0_80_0_0_7de5ccab5cb00ded8d2b8f1aa38024a2.pngSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
rusya, uzman, aleksandr dugin, makale, liberalizm, analiz
rusya, uzman, aleksandr dugin, makale, liberalizm, analiz
Rus düşünür Dugin: Liberalizmin kader olmadığı, yalnızca bir kesit, tarihsel bir dönem olduğu ortaya çıktı
Ünlü Rus düşünür ve siyaset uzmanı Dugin, tarihsel perspektifte kesin olarak kazanan ideoloji gibi görünen liberalizmin dünya tarihinin sonu değil, yalnızca bir aşaması olduğunun ortaya çıktığını belirtti.
Rusya’da siyasi bilimlerin önde gelen uzmanlarından, düşünür ve sosyolog Aleksandr Dugin, ele aldığı makalede liberalizmin dünya tarihinin sonu değil, yalnızca bir aşaması olduğunun ortaya çıktığını ifade etti.
ABD’li uzman Charles Krauthammer’in, biri Foreign Affairs’in 1990/1991 sayısında, ikincisi ise 2002-2003’te National Interest’te yazmış olduğu iki makalesini hatırlatan Dugin, ilk makalede Amerikan yazarın Batı’nın ‘de facto’ oluşan küresel hegemonyasını ‘tek kutuplu bir an’ olarak nitelendirdiğine dikkat çekti ve Krauthammer’e atıfla şöyle yazdı:
Varşova Paktı’nın çöküşünden ve (makalenin yayınlandığı tarihte henüz gerçekleşmemiş olan) SSCB’nin dağılmasından sonra, ABD ve kolektif Batı ülkelerinin (NATO) tek kutup olarak kalacağı ve kurallar, normlar, yasalar oluşturarak kendi çıkarlarını ve değerlerini evrensel ve genel bağlayıcı değerlere eşitleyerek dünyaya hükmedeceği’ bir dünya düzeni gelecek.
İkinci makalede ise Krauthammer’in 10 yıl sonra tek kutupluluğun kalıcı bir dünya düzeni değil, sadece anlık bir durum olduğunun anlaşıldığı ve İslam ülkelerinde, Çin'de, Başkan (Vladimir) Putin’in iktidara geldiği Rusya'da Batı karşıtı eğilimlerin büyümesini dikkate alan alternatif modellerin yakında ortaya çıkacağı görüşünü ortaya koyduğunu yazan Dugin, şu ifadeleri kullandı:
Sonraki olaylar Krauthammer’in tek kutuplu dönemin sona erdiği, ABD’nin küresel liderliğini güçlü ve sürdürülebilir kılmakta başarısız olduğu yönündeki inancını daha da güçlendirdi.
Rus düşünür, Putin’in 2007’de yaptığı Münih konuşmasının, Çin’de güçlü lider Şi Cinping’in iktidara gelmesinin ve Çin ekonomisinin hızlı büyümesinin, 2008’de Gürcistan’da yaşananların, Ukrayna’daki Maydan olaylarının ve Rusya’nın Kırım’la yeniden birleşmesinin, son olarak ta 2022’de özel askeri harekatın başlamasının 2023’te Ortadoğu’daki büyük savaşın Krauthammer’in gerçeğe diğer uzmanlardan daha yakın olduğunu doğruladığının altını çizdi.
“Tek kutupluluğun yalnızca bir ‘an’ olduğu, yerini çok kutupluluk ya da daha ihtiyatlı bir şekilde ‘çok kutuplu bir an’ gibi yeni bir paradigmanın aldığı artık tüm duyarlı gözlemciler için ortada” diye yazan Dugin, 1945’ten (komünistlerin ve kapitalistlerin Nazi Almanyası’na karşı ortak zaferinden sonra) 1991’e kadar çift kutuplu bir dünyanın var olduğunu hatırlattı.
Dugin, “İdeolojik zıtlaşmada her iki taraf, karşı tarafın kader değil, sadece bir an olduğunu, tarihin sonu değil, diyalektik bir ara aşama olduğunu savunuyordu. Komünistler kapitalizmin çökeceği, sosyalizmin her yerde hüküm süreceği ve komünist rejimlerin ‘sonsuza kadar var olacağı’ konusunda ısrarcıydı. Liberal ideologlar ise şöyle yanıtlıyordu: Hayır, tarihsel an sizsiniz, siz sadece burjuva gelişim yolundan çıkmasınız, bir yanlış anlama, bir sapmasınız, oysa kapitalizm sonsuza kadar var olacak” diye yazarak şunları ekledi:
Sosyalist sistem çöktü, SSCB ile Çin’in yıkıntıları ise piyasaya hücum etti, yani özellikle liberallerin öngörülerini doğrulayarak kapitalist yola girdi.
Dugin, muzaffer kapitalizmin destekçilerinin de, karşıtlarının da bunun yalnızca yerini başka bir şeye bırakacak bir gelişme aşaması olmayıp, insanlığın oluşumunun kaderi ve son aşaması olduğu konusunda hemfikir olduklarını vurgulayarak, “Ancak ‘an’ terimini ‘kapitalizmin dünya çapındaki zaferi’ çağına uygulama olasılığı tamamen özel bir perspektifin önünü açıyor. Peki, bugün Batı liderliğinin herkes için açık ve net çöküşünün ve Batı’nın meşru gücün tam teşekküllü evrensel otoritesi olamamasının aynı zamanda ideolojik bir boyut taşıdığını kabul etmemiz gerekmez mi? Tek kutupluluğun ve Batı hegemonyasının sonu, liberalizmin sonu anlamına gelmiyor mu?” düşüncesini paylaştı.
Rus düşünür, bu savını Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi gerçeği ile destekledi:
“Liberalizmin kalesi olan ABD’de yakın tarihte ikinci kez liberalizmi son derece eleştiren bir politikacı kazandı” diyen uzman, liberalizmin, Trump’ın seçim kampanyası boyunca olumsuz bir terim olarak yer aldığını hatırlattı.
Dugin, “‘Liberal anın’ sonundan, tarihsel perspektifte kesin olarak ve ebediyen kazanan bir ideoloji gibi görünen liberalizmin dünya tarihinin sonu değil de evrelerinden biri olduğundan bahsedebiliriz. Liberalizmin sınırlarının ötesinde yavaş yavaş alternatif bir ideoloji, farklı bir dünya düzeni, farklı bir değerler sistemi ortaya çıkacaktır. Liberalizmin bir kader, tarihin sonu olmadığı, geri döndürülemez ve evrensel bir şey olmadığı, yalnızca bir kesit, yalnızca başlangıcı ve sonu olan tarihsel bir dönem olduğu ortaya çıktı” sonucuna vardı.
Rus uzman, “Liberalizmle birlikte Krauthammer’in o tek kutuplu dönemi ve Batı’nın gezegen çapındaki tekil sömürgeci egemenliğinin daha kapsamlı döngüsü sona ermiş oldu” vurgusunu yaptı.