Narin'in öldürüldüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar, adliyeye sevk edildi
Evimden aracımla çıktım. Arkamdan beyaz renkli bir araçla Salim Güran'ın geldiğini gördüm. Bu yer mezarlıktan Tavşantepe Mahallesi'ne doğru çıkan parke döşeli köyün iç yolu. Salim Güran korna çaldı, selektör yaptı. Bana içme suyu ile ilgili bir şey söyleyeceğini düşünerek bekledim. Salim Güran aracından inerek aracıma doğru geldi. Ben de araçtan indim. Salim Güran bana eliyle aracın ön yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek, 'Bunu yok edeceksin' dedi.
Ben de gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı hareketsiz yatan insan olduğunu anlayınca şaşırdım ve tereddüt ettim. Salim Güran 'Aileni iyi düşün. Sana 200 bin lira veririm. Aracında torba var mı?' dedi. Aracımın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduk. Çocuğun üzerinde siyah tişört ve şort ile üzerinde asılı bir küçük çanta vardı. Çocuğu torbaya koyduğumuz esnada sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı.
Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra çuvalı, ağzını orada bağlamadan aracımın arka koltuğunun önündeki ayak paspasının olduğu yere koydum. Muhtar Güran oradan ayrılmadan önce 'göl' diye tabir ettiğimiz Eğertutmaz Deresi'ne doğru götür diyerek eliyle orayı işaret etti. Yolda giderken ben pişmanlık duydum ancak aldığım şeyden de kurtulmam gerektiğini düşündüm.
Aracımı derenin kenarında durdurdum, çuvalı aracımdan aldım, çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı. Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum çünkü çok telaşlıydım, çevrede ip aradım. Bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi ve çantanın ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım ve ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum, burada biraz su vardı. Bu alana çuvalı bıraktım ki çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir de taş koydum. Taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kilogram civarındaydı.