Putin’in Erdoğan ve Selman 'mesajını' uzmanı anlattı: ‘Herkesin çıkarına olacak şekilde olumlu bir sonuca ulaşıldı'
19:24 05.09.2024 (güncellendi: 22:42 05.09.2024)
© Sputnik / Алексей НикольскийPutin ve Erdoğan
© Sputnik / Алексей Никольский
Abone ol
Özel
Rusya Devlet Başkanı Putin'in Mahkum takasında önemli rol oynayan Veliaht Prens Selman ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a müteşekkir olduğunu söyledi. Sputnik'e konuşan Doç. Dr. İkbal Dürre bu sözler ile Putin’in 'arabuluculuk prestijini yakın ilişki içinde olduğu liderlere' verdiğine dikkat çekerek son sözlerine gönderme yaptı.
Ağustos ayının ilk günlerinde Ankara, önemli bir istihbarat operasyonuna ev sahipliği yaptı. Soğuk savaş döneminden bu yana Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Rusya arasında yapılan en büyük esir takası Türk istihbaratının koordinasyonunda gerçekleştirildi. Toplam 26 tutuklunun takas edildiği operasyonda, ABD ve diğer Batı ülkelerinde tutuklu bulunan 10 kişi serbest bırakılırken; Rusya ise 16 tutukluyu bıraktı.
Ağustos ayında Rusya ve ABD arasında MİT'in koordinasyonunda gerçekleştirilen mahkum takası hakkında konuşan Rusya Devlet Başkanı Putin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman ile Türkiye'yi saha olarak sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti.
Putin bu sürece ilişkin “Suudi Arabistan Veliaht Prensi bu çalışmada aktif rol aldı. Bunun için de kendisine minnettarız, çünkü bu sonuçta vatandaşlarımızın anavatanlarına dönmesine yol açtı. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan da bu sorunların nihai çözümü için Türkiye'yi bir platform olarak temin etti. Tıpkı diğer bazı ülkeler gibi, Arap dünyasından ülkeler de burada iyi niyet gösterdi. Sonuç olarak, bu sürece katılan herkesin çıkarına olacak şekilde olumlu bir sonuca ulaştığımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘Ara buluculuk yapacak az sayıda lider var’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürece katkılarının önemli olduğunu belirten Moskova Devlet Dil Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Yurtdışı Bölgesel Araştırmalar Bölümü’nde Doç. Dr. İkbal Dürre şu ifadeleri kullandı:
“Rusya Devlet Başkanı Putin Ukrayna Savaşı'nın bağlamında Türkiye'nin arabuluculuk çabalarını her zaman övücü bir dille anıyor, övücü dille bahsediyor ki Erdoğan'ın bu konuda daha evvelki çabaları da sonuç getirmişti. Dolayısıyla bir kere daha bundan bahsetmesi bence önemli. Gerçekten de Türkiye'nin bu çapaları içinden geçtiğimiz süreçte özellikle belki de Kursk'ta yaşanan olaylar bağlamında alınan esirlerle ilgili de daha ayrı bir önem arz ediyor. Büyük bir ihtimalle ABD seçimleriyle bağlantılı olarak Ukrayna savaşında barış görüşmeleri ya da Ukrayna özel operasyonunun dondurma görüşmeleri batı basınında da ön plana çıkıyor. Dolayısıyla böyle bir beklenti var 2025 yılında. Bu çerçeveden baktığımızda bunun öncesinde esir değişiklikleri taraflar açısından olayı biraz yatıştırıp, belki muhtemel barış görüşmelerine bir ön hazırlık anlamında önemli bir durum. Bu yüzden de bunu yapabilecek dünyada az sayıda ülke ve lider var, bunlardan birinin de Erdoğan olması ve bunun Putin tarafından dile getirilmesi tabii ki önemli.”
‘Suudi Arabistan'ın tutumu Rusya açısından önemli’
Erdoğan gibi Prens Selman’ın da bu konudaki tutumuna dikkat çeken Dürre sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son dönemde Rusya ile Suudi Arabistan arasında Rusya-Ukrayna krizi bağlamındaki süreçte yapıcı ve pragmatik, iki ülkenin de çıkarlarına uygun bir ilişki geliştireceğini görüyoruz. Suudi Arabistan'ın bu duruşu Rusya için özellikle dünya petrol piyasalarındaki Rusya'nın konumunu güçlendirmesi açısından önemliydi. Suudi Arabistan, Prens Salman bu konuda Rusya'nın hassasiyetlerini dikkate alarak bir politika yürüttü. Tabii ki böyle bir ekonomik işbirliği ya da böyle bir ekonomik karşılıklı anlayış aynı zamanda insani boyutlara da yansıyor. Bunu biz esir takası süresinde gördük. Dikkat ederseniz ekonomik ilişkilerin iyi olduğu, karşılıklı bir anlayışın olduğu ülke liderleri bu tür siyasi bir takım sonuç getirecek hamlelerde de daha ön plana çıkıyor. Yani ne de olsa bir esir değişiminde arabulucu rolü oynamak o ülkenin lideri için de uluslararası arenada önemli bir imaj. Anladığım kadarıyla Rusya böyle bir artıyı kendisiyle anlayış içinde bir politika yürüten ülke liderlerine vermek istiyor ya da onları bu rolde görmek istiyor. Prens Salman'ın bu konudaki rolünün bundan sonra da devam edecek olması, Rusya'yı çok ilgilendiren petrol ve gaz ticareti alanında da Suudi Arabistan, bundan sonra Rusya'nın hassasiyetlerini gözeten bir siyaset uygulayacağını gösteriyor. Bu da önemli.”
‘Esir takasında rol alan ülkeler ile iyi ilişkiler var’
Hem Türkiye'nin hem de Suudi Arabistan'ın Rusya ile ilişkilerin sürece olumlu katkı sağladığına dikkat çeken Doç. Dr. İkbal Dürre şunları belirtti:
“Eğer o ülkeyle ilişkiler olumsuz bir grafik izleseydi ya da izleyecek olsaydı böyle bir risk olsaydı, Putin böyle bir açıklama yapmazdı. Bu çerçevede bakıyorum yani bu işin siyasi ve prestij yönü aynı zamanda insani yönü ama bunu alttan besleyen ekonomik bir iş birliği de söz konusu. Aynı şey Türkiye için de geçerli. Zaten dikkat ederseniz bu esir takasında rol alan ülkelerin batı yaptırımlarına karşı Rusya karşılığı uyguladıkları politikalar her ne kadar belki tam Rusya'nın beklediği gibi olmasa da genelde daha yapıcı ve temkinli. Dolayısıyla bu ekonomik ilişkilerin ve siyasi ilişkilerin bir sonucu da insani boyutu ve bunu da Rusya tabii ki dediğim gibi bu tür ülkelerin liderleriyle paylaşmak istiyor.”