İzmir Bayraklı Mansuroğlu Mahallesi’nde 14 kişinin can verdiği Doğanlar apartmanının hemen yakınındaki apartmanları depremde ağır hasar gördüğü için 12 gündür çadırda yaşayan İlknur Ergülen, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk oldu. Ergülen, “Nakliye şirketleri o kadar fahiş fiyatlar istiyorlar ki inanamazsınız. Biz şu an kötü durumdayız ve bizden menfaat sağlamaya çalışıyorlar. Ne tuttum, ne kopardım kâr diye bakıyorlar” dedi.
'Biz neden bu kadar yalnız bırakıldık?'
İşte ailesiyle birlikte çadırda yaşayan depremzedenin Atilla Güner’le Akşam Postası canlı yayınında söyledikleri:
“Deprem sırasında oğlum ile birlikte evdeydik. Evimiz tamamen çatladı. 12 gündür çadırda yaşıyoruz. Biz çok yalnız kaldık. Sokak hayvanlarına yardım eden insanlardık şu an yardıma muhtaç insanlarız. Maddi destekler bize ulaşmadı. Bizim halimizi soran yok, kendi kendimize yaşamaya çalışıyoruz.
Her 3 çadırın önüne soba koyuldu, o şekilde ısınmaya çalışıyoruz. Belediye ve yardımsever insanlar yemek gönderiyor. Sadece form dolduruyoruz, bize, nasılsınız?, iyi misiniz? diye soran yok. Havalar soğumaya başladı. Çevremizde belediyenin ve özel yurtlar var. Belediye yurdunu açtı yaşlı ve çocuklu aileler o yurda geçecek. Yaşadığımız zorluğu anlatacak kelime bulamıyorum. Evlerimizin akıbeti hakkında hiçbir bilgi yok. Ev sahipleri de kiracılar da çok mağdur. Kimse evinden eşyasını çıkartamıyor. Eşya desteği denilmişti ama o desteği alan hiç kimse yok. Kimse bizimle ilgilenmiyor. Biz neden bu kadar yalnız bırakıldık?”
Atilla Güner’in “Karşınızda bir yetkili olsaydı neler söylerdiniz?” sorusuna depremzede şöyle yanıt verdi:
'İzmir'de kimsenin ruh sağlığı iyi değil'
“İlk söyleyeceğim, Allah sizi bu duruma düşürmesin derdim. Kimse düşenin halinden anlamıyor. Eşyalarımı çıkarabilmem için yarın bana bir saat izin verildi. Nakliye şirketleri o kadar fahiş fiyatlar istiyorlar ki inanamazsınız. Fiyatların sabitlendiği açıklamasına rağmen fiyatlar 1800 lira ile 4 bin lira arasında değişiyor. Biz şu an kötü durumdayız ve bizden menfaat sağlamaya çalışıyorlar. Biz şu an burada kaos yaşıyoruz, hiç kimse bir yetkiliye ulaşamıyoruz, herkes bir dilekçe doldur deyip duruyor. Kiralık ev tutanlardan komisyon alınmaması yönünde Emlakçılar Odası da bir karar aldı ama dinleyen yok. Bizi sağmal büyükbaş hayvan gibi görüyorlar. Ne tuttum, ne kopardım kar olarak gözüküyor insanlara. Kimse kimseye ne haldesin diye sormuyor. Yıkıntı altında bıraktığımız, arkadaşlarımız var, kaybettiğimiz canlarımız var. Psikolojik destek alabilmemiz için çadırlar getirdiler ama gidip kim gidip destek alabilir ki? İzmir’de hiç kimsenin ruh sağlığı iyi değil, olmasını da kimse bekleyemez.”