1973’te kadrosuna girdiği Şehir Tiyatroları’ndan 1 Ocak 2011’de emekli olan Zihni Göktay, 'konuk sanatçı' statüsünde farklı oyunlarda rol almaya devam ettiğini belirterek 7 aydır maaş alamadığını açıkladı.
16 kişiye ödeme yapılmadığının altını çizen usta oyuncu şunları söylemişti:
“En son ocak ve şubat maaşları ödendi. Ondan sonra pandemi döneminde oyun oynamıyoruz diye paramızı vermediler. Halbuki elimizde 6 aylık sözleşme var. Ben kendimi buna göre ayarlamışım. ‘Bir ihtiyacın var mı?’ diyen de olmadı.”
'Emekli maaşımla geçinemiyoruz'
Hürriyet'ten İsmail Bayrak'ın haberine göre, eşinin hasta olduğunu ve tedavi gördüğünü açıklayan Zihni Göktay, emekli maaşıyla ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirterek şöyle dedi:
“Vereceğiz ya da vermeyeceğiz diye bir şey söylesinler. Ayıptır. Ekrem İmamoğlu seçim propagandasında ‘Ben kimsenin hakkını yemedim. Kimseye de hakkımı yedirmem’ dedi. Ben de şimdi diyorum ki Türk tiyatrosuna 57 sene hizmet verdim. Dişimle salatalık soydum, alnımın teriyle paramı kazandım. Namusumla, rapor almadan bu tiyatroda hizmet verdim.”
'Rulet çevirmek için istemiyoruz'
Kırgın olduğunu anlatan Göktay, sözlerini şöyle noktaladı:
“Biz Kıbrıs’ta rulet çevirmek için istemiyoruz bu parayı. Evimizin ihtiyaçları için emekli maaşı yetmiyor. Istakoz bacağı, yengeç, karides yediğimiz yok. Hamsi ucuzken hamsi yeriz, palamut ucuzken palamut yeriz. Ben bunu hak etmedim. ‘Lüküs Hayat’ oynadım ama lüks hayat yaşamadım.”
'Hepsini ödedik'
İBB Sözcüsü Murat Ongun, Zihni Göktay’ın açıklamalarının ardından Hürriyet’e konuştu. Ongun, sanatçıların birikmiş maaşlarının banka hesaplarına yatırıldığını söyledi:
“Pandemi döneminde tiyatroların tamamı kapalı olduğu için yapılması gereken cüzi ödemeler unutulmuş. Bu sorunu geçen hafta tespit ettik. Usta tiyatrocularımıza 18 Eylül günü ödemelerinin tamamı yapıldı.”
'Kalanı yatıracaklar'
Zihni Göktay, İBB’nin açıklamasının ardından hesabına para yattığını doğruladı:
“Evet, ayın 18’inde 16 kişiye 10’ar bin lira yatmış Hakan Saatçi diye birinden ama açıklama falan yok. Ben de ‘Ellemeyin sehven biri yatırmıştır belki’ dedim."