İran ve BAE’nin ortak deniz sınırına sahip olmasından dolayı, İsrail’in Basra Körfezi’ndeki varlığının bölgede gerilimin artmasına yol açacağını ve İran’ın ulusal güvenliğini tehlikeye atacağını dile getiren Hanizade, Sputnik’e açıklamasında, bu konuyla ilgili şu yorumda bulundu:
“İran, İsrail’in BAE’deki askeri ve politik varlığına karşı koymak için Irak, İran ve Türkiye’yi kapsayan bir blok kurma girişiminde bulundu. Bu bağlamda, bölgenin iki önemli ülkesi İran ve Türkiye, İsrail’in Basra Körfezi’ndeki askeri varlığına karşı uygun tedbirler geliştirmek için görüşmeler yapıyor”.
İranlı uzman, İsrail ve BAE arasındaki anlaşmaya karşı çıkan ilk ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatarak sırada Türkiye ve BAE arasındaki ilişki seviyesinin düşürülmesi olacağını söyledi.
‘İsrail, İslam Dünyası için bir tehdit’
Ankara ve Tahran’ı birleştiren bir başka faktörün Filistin sorunu olduğuna işaret eden Hanizade, “İran ve Türkiye, İsrail devletinin niteliğine ilişkin ortak bakış açısına sahip ve Filistin topraklarının İsrail işgali altında olduğu görüşüne sahip. İsrail, İslam Dünyası için potansiyel bir tehdit. BAE’nin İsrail ile anlaşması, Ankara ve Tahran’ı BAE’ye karşı ortak cephe oluşturmaya itiyor” ifadesini kullandı.
İslam ülkelerinin, bu sorunu çözüme kavuşturmak için ortak cephe kurabileceğini belirten Hanizade, “Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen gibi bazı ülkeler bu cepheye katılabilir ve sağlam bir ittifak oluşturabilirler. Bu konunun önemi nedeniyle Afganistan ve Pakistan bile sorunun çözümünde rol oynayabilir” diye konuştu.