Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Türkiye ve Rusya’nın daha önce Suriye’deki Astana sürecinde biriktirdikleri olumlu tecrübeyi bugün Libya’ya aktarmak için gayret gösterdiklerini söyledi.
Bu çabaların BM şemsiyesi altında ve Libya halkının dahil edildiği kalıcı barış inşası hedefiyle sürdürüldüğünü anlatan Büyükelçi Yerhov “Politikacıların temasları başladığında, toplar susar. Sahadaki taraflar her zaman konuşmaya ve tavizler vererek anlaşmaya hazır olmayabilir. Ancak bizlerin Libya halkının pazarlık masasına oturduğu bir anlaşma sürecini başlatması ve Libya devletinin yeniden ayağa kalmasını sağlamak için destek vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
'Libya’da çatışmaların askeri yolla çözüme ulaşmayacağı unutulmamalı'
'Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Sirte’nin kontrolünü ele geçirme şansı az'
Libya’daki taraflara, çatışmaların durdurulması için ellerinden gelen tüm çabayı ortaya koyma çağrısı yapan Büyükelçi Yerhov “Halihazırda hem Sarraj’ı hem Haftar’ı destekleyen ülkeler var ve her bir taraf diğerinin meşruiyetine mutlak surette karşı çıkıyor. Halbuki bizce BM şemsiye altındaki kalıcı barış çalışmalarına alternatif bir çözüm yok” ifadelerini kullandı.
'Hem Rusya hem Türkiye’ye dönük propaganda kampanyaları yapılıyor'
'Ayasofya kararı, Türkiye’nin iç meselesi'
'Sözde ‘demokratik güçler’ Suriye’ye insanlık dışı yaptırımlar uyguluyor'
Yıllar süren savaşın ardından Suriye’nin bugün ‘insanlık dışı’ yaptırımlarla karşı karşıya olduğunu hatırlatan Büyükelçi Yerhov “Suriye’de ciddi ekonomik sorunlar yaşanıyor. Peki bunun sebebi ne? Uzun yıllar boyunca savaşa sahne olan bu ülke tam çatışmaların kesildiği yeniden inşa sürecinde bu sefer de sözde ‘demokratik dünya’ tarafından uygulanan ve tıbbi yardımı bile engelleyen insanlık dışı yaptırımlarla karşı karşıya” ifadelerini kullandı.
'Suriye’ye yaptırımlar, Avrupa’ya yeni göçmen dalgalarını tetikleyebilir'
Yerhov, “Bu yaptırım politikası, Avrupa’ya yeni göçmen dalgalarını tetikleyebilir. Biz de tam da bu sebeple uluslararası toplumu, fobilerinden kurtulmaya, tek taraflı siyasi tutumun ötesine geçmeye ve Suriye’nin yeniden inşası için çaba göstermeye davet ediyoruz” dedi.
'Rusya, Suriye devlet kurumlarının istikrarlı işleyişine inanıyor'
Suriye'deki seçimlerin hatırlatılması üzerine Büyükelçi Yerhov “Öyle ya da böyle, seçimler yasalara uygun bir şekilde gerçekleşti. Neticede kanun katıdır ama kanundur. Biz de bu sebeple Suriye’deki devlet kurumlarının istikrarlı işleyişinin önemine inanıyoruz. Ayrıca bazı ülkelerde seçim bile yapılmıyor ama çıkıp kimse oradaki demokrasi eksikliğini ele almıyor” diye konuştu.
'BM sınır ötesi insani yardım mekanizmasından kimin çıkar sağladığı belirsiz'
'İnsani yardım meselesi, politik oyuna döndürüldü'
Büyükelçi Yerhov, söz konusu yardım mekanizmasının daha önce dış aktörler tarafından Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğine aykırı şekilde kullanıldığını da hatırlatarak “Bazı meslektaşlarımızın El Yaburiye Sınır Kapısı’nın kapatılmasına nasıl karşı çıktığını hatırlayın. Uluslararası toplumu, Suriye’ye insani yardım götürmenin başka yolu yokmuş gibi yanıltan da yine onlardı. Kısacası mesele politik bir oyuna dönmüş durumda” dedi.
'Suriye’nin her noktasına insani yardımın yine ülke içinde gitmesinin önü açılmalı'
Yardım geçişine kapatılan Bab es-Selam kapısının ülkeye giren insani yardımın yalnızca yüzde 14’ünü oluşturduğuna işaret eden Büyükelçi Yerhov “Durumu Suriye’ye insani yardım gönderilen tüm kapılar kapatılmış gibi lanse etmek doğru değil. Bab es-Selam kapısından ülkeye giren insani yardım gönderilen toplam yardımın yüzde 14’ünü oluşturuyordu. Öte yandan Bab el-Hava Kapısı’nın 12 ay daha insani yardım girişine açık kalması kararı alındı. Neticede Suriye’ye insani yardımlar gitmeye devam edecek” dedi.