Abdulahat Arvas, kamuoyunun da takdiri olduğu üzere 31 Mart 2019 seçimlerinin ülkemiz, bölgemiz ve ilimiz için oldukça önemli olduğunu söyledi.
‘KÜRTLER, İSLAM DÜNYASININ LİDERLİĞİNİ YAPMIŞ ŞEREFLİ BİR MİLLETTİR'
Kürtlerin tarihte var olduğu en güçlü dönemin Büyük Sultan Selahaddin Eyyubi dönemi olduğunu söyleyen Arvas, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"1350 yıl önce Müslüman olmuş ve İslam'ın bayraktarlığını üstlenerek Kudüs'ü ikinci defa fethetmiştir. Kürtler, İslam ile birlikte tarih sahnesinde şerefli yerlerini almış ve en izzetli dönemlerini yaşamışlardır. İslamiyet ile birlikte medreselerde verilen eğitimle birlikte Arap alfabesinden esinlenerek ilk Kürt alfabesi oluşturulmuş ve yazılı edebiyat dönemi başlamıştır. Bu dönemde yazılan eserler, Müslüman Kürtlerin hafızası ve mührüdür. Melayê Cizîri, Eli Heriri, Baba Tahir, Feqiyê Teyran, Ehmedê Xanî gibi ulema isimlerin her biri Müslüman Kürt kimliği, kalıcı eserler yazmışlardır. İslam'a sancaktarlık etmiş, İslam dünyasının liderliğini yapmış şerefli bir milleti, Marksist/Komünist yetiştirilmiş bir avuç ateistin söylemleri ile kutsal değerlerine yabancılaştırmak beyhude bir çabadır."
‘KÜRDİSTAN İMAMLAR BİRLİĞİ' KURARAK VATANDAŞLARI DİNE VE DEVLETE KARŞI KIŞKIRTILAR'
‘TERÖR, KÜRT TOPLUMUNUN KUTSALLARINA DOKUNDU, KADİM SOSYAL DOKUYU BOZDU'
"Bunlar geçmişten günümüze aktarılan gelenek-görenek, din, dil, kültür ve düşünce gibi temel yapı taşlarıdır. Kürt toplumunun da kendine has bir özgünlüğü vardır. Sahip olduğu geleneksel, kültürel ve dini değerleri ile kadim bir yapı oluşturmuştur. Birbirilerine düşkün olan Kürtlerin güçlü aile bağları, derin akrabalıkları ve gıpta edilecek mahalli bağları vardı. Şimdilerde herkes bunları arar oldu. PKK'nın varlığı ile birlikte aileler, akrabalar ve aşiretler birbirine düşürüldü. Dolayısıyla Kürtlerde toplumsal ağlar zarar gördü. İletişim ağları zayıfladı. Terör nedeniyle yerinden yurdundan göç etmek zorunda kalanlar, kendi ritüellerinden uzaklaştı. Gelenek göreneklerine yabancılaştı. Maalesef kendi toplumsal değerlerini unuttu. Terör baskısı nedeniyle konuşulamayan bu gibi konular artık tartışılmaya başlandı. Kürt toplumu yıllardır baskıdan, şiddetten, gerilimden yılmış durumda. Terör örgütü ve uzantılarının Kürt toplumunu yeniden dizayn girişimleri kısmen başarılı oldu. Özellikle gençler bu tuzağa düşerek aldatıldı. Terör nedeniyle herkes çok ağır bedeller ödedi. Hemen hemen her ailede telafisi mümkün olmayan acılar bıraktı. Terör, Kürt toplumunun kutsallarına dokundu, kadim sosyal dokuyu bozdu. Toplumda ırkçılık hortladı. Kültürel değerler deforme edildi. Manevi bağlar zayıfladı."
‘TERÖRDEN KAYNAKLI BÖLGE EKONOMİSİ ÇÖKTÜ'
‘HDP İÇİNDE SOL-SOSYALİST HÂKİMİYETİ VAR'
"Bu yönüyle HDP/PKK'nın başındaki yöneticilerin mantalitesi, dayatmayı benimsemiş bir yapıdır. Temelde Marksist bir zihniyet olma gerekliliği HDP'nin Türkiye'deki diğer radikal Türk solu gruplarla birleşmesini zorunlu kılıyor. Bunu da muhtemelen bir üst akıl emrediyor. Aksi takdirde hiçbir ortak paydası bulunmayan muhafazakâr Kürt seçmenlerin oyu ile bunlar TBMM'ye nasıl taşıttırılıyor. Sezai Temelli, Ahmet Şık veya Figen Yüksekdağ gibiler, Kürtleri anlayabilecek veya onları temsil edebilecek ferasete sahip değiller. Bunların HDP'de bulunmalarını ve şirin gözükme çabaları çokta samimi görmüyorum. Yakın zamanda kazan kazan politikası iflas eder, bunlarında foyası oraya çıkar diye düşünüyorum. On yıllardır kaos ve anarşiden beslenen radikal sol, kominizim tahayyülünden vazgeçmemiş, bugünde mecra ve mekan değiştirerek PKK şemsiyesi altında Kürt toplumunun belli bir kesiminden beslenmektedir. Muhafazakâr Kürtlerin artık buna izin vermemesini umuyorum."
‘MİLLET İTTİFAKI ZORLAMA BİR BİRLİKTELİKTİR'
"Biz Van ve ilçelerde sadece belediye başkanı önermiyoruz, herkesi kucaklayacak, bütün kesimlerin yüzünü güldürecek şehr-ül eminler öneriyoruz" diyen Arvas, şöyle devam etti:
"31 Mart ile ilgili kaçırılmaması gereken bir diğer detay da, bu seçimin bir hizmet etme ve hizmet etmek için temsiliyet verme seçimi olduğudur. Bu seçimde gücünü merkezden alan yerel yönetimleri desteklemek, memlekete kazandıracak ve herkesi ortak paydada buluşturacak bir husustur. Bizlerin de gayesi Van'ı yeniden hak ettiği hizmetlerle buluşturmak, gençlere iş-aş imkanı sağlamak, toplumsal refahı artırmak, sosyal alanlar inşa ederek hayatı kolaylaştıracak yatırımlar yapmaktır. Bu anlamda başta Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Necdet Takva olmak üzere 13 ilçe adayımız, projeleri ile bu anlamdaki duruşunu net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu isimlerin hepsinin başarılı bir siyaset ve hizmet adamı olduğundan hiç şüphe yoktur. Van yeni süreçte hem kendisine hizmet edecek hem de şehr-ül emin sıfatıyla onların beldesine sahip çıkacak isimlere yetkiyi verecektir inşallah."