Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan gelişmeleri Sözcü Gazetesi Ankara temsilcisi ve yazarı Zeynep Gürcanlı ile konuştuk.
‘ABD, SURİYE’DE ARAP ÜLKELERİNİ DE DEVREYE SOKMAYI DÜŞÜNÜYOR’
“Amerika-Türkiye ilişkilerinde anlaşamamak üzerine anlaşmak gibi bir durum var. Birtakım şeyler üzerinde anlaştıklarını söylüyorlar. Ama farklı şeyi kastediyorlar. Mesela Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri’nin anlaştıkları ne var? Bir tampon bölge oluşturulması var. Fakat bu tampon bölgenin kim tarafından korunacağı, kimin kontrolünde olacağı konusunda çok ciddi bir anlaşmazlık var. Aslında en temel anlaşmazlık. Amerikan tarafından bakınca bütün işaretler, bütün açıklamalar hep bu tampon bölgenin Türkiye’nin olası bir operasyonuna karşı YPG/PYD güçlerini korumak için yapılacağını gösteriyor. Oysa Ankara tarafının bu tampon bölgenin Türkiye’ye yönelik terör tehditlerini durdurmak için yapılmasını öngördüğünü anlıyoruz Ankara tarafının. Fakat terör tehdidi deyince Ankara YPG/PYD’yi kastediyor. Dolayısıyla bölgeyi kendisi kontrol etmek istiyor. Amerikalılar Türk askeri oraya girmesin diyor, Türkiye o bölgenin kontrolü bizde olacak diyor. Çok temel bir anlaşmazlık var o alanda. Bu anlaşmazlık şimdi yapılan görüşmelerle aşılmaya çalışılıyor. Ama aşılacak gibi değil. Bunu bana Washington’daki bir toplantı söyletti.”
‘ÇAVUŞOĞLU WASHINGTON’DAKİ KÜÇÜK TOPLANTIDA YOKTU’
“Washington’da geçtiğimiz iki gün içinde bir IŞİD’e karşı mücadele koalisyonunun üyeleri toplandı, Türkiye de üyesi. 70 küsur ülke bir araya geldi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da o toplantıda Türkiye’yi temsil etti. IŞİD ile mücadelenin nerede olduğu, nereye gideceği konuşuldu. Buraya kadar her şey çok güzel. Sonra o toplantının yapıldığı yerin hemen yanında belki yan odada belki yan salonda bir başka toplantı daha yapıldı. Amerika Birleşik Devletleri’nin başkanlığında 7 ülke Suriye’yi ele aldı. Suriye neresi? Türkiye ile en uzun sınırı olan ülke, Türkiye’nin içinde asker bulundurduğu ülke. Fakat ilginçtir, Çavuşoğlu da o kentteydi. Bu toplantı yapılırken Çavuşoğlu o toplantıya davet edilmedi. Kimler vardı o toplantıda? Pompeo ev sahibiydi. Bir başka sınır ülkesi Ürdün vardı. Mısır vardı, Arapların sesi olmaya iyice heveslenen Sisi’nin Mısır’ı. Ondan sonra ilginçtir Almanya vardı, son dönemde uluslararası ilişkilerde giderek etkisini artıran. İngiltere ve Fransa vardı. Bu gruba baktığımız zaman bir şeyleri pişirdiklerini söylemek mümkün. Nedir pişirdikleri? Benim öngörüm şu. O güvenli bölgede kim yer alacak? Fransızlar zaten gönüllü gibiler Amerikalıların boşalttığı yerlerde bir şekilde devriye gezmeye. Oraya eski sömürgeleri olan Suriye’ye bir şekilde e adı altında olursa olsun girmeye çok hevesliler. İngilizlerde de onu görüyoruz. Orada zaten küçük küçük İngiliz birlikleri var, eğitim için, destek için, koalisyon için adı altında. Durumu Türkiye açısından normalleştirmek için Arap ülkelerini de devreye sokmayı düşünüyor Amerika benim anladığım. Ürdün burada kilit rol oynuyor. Bu açıdan bakınca önümüzdeki dönemde oraya kimin yerleştirileceğine ilişkin görüşme zincirinin yol aldığını görüyoruz.”
‘MEVCUT TÜRKİYE’DEKİ İKTİDARIN SEÇİME KADAR ELİ KOLU BAĞLI’
Gürcanlı’ya göre Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik bir operasyon konusunda Erdoğan yönetiminin köşeye sıkışmış göründüğünü belirtirken, Rusya’nın da Ankara’ya uzlaşması için Şam yönetimini gösterdiğine dikkat çekti. Erdoğan’ın dış politikada ‘keskin dönüşler’ yapabilme potansiyaline vurgu yapan Gürcanlı, Şam’daki hükümet ile 31 Mart yerel seçimleri sonrası ‘yakılaşmanın’ söz konusu olabileceğini savundu. Gürcanlı ABD ile ilişkilerde S-400’lerden Venezuela’ya uzanan diğer sıkıntılı başlıkları da anımsatıp, “Benim tahminim Rusya ile biraz daha yakınlaşarak Suriye ile bir şekilde iletişim yolunu seçecektir Ankara” ifadelerini kullandı:
‘MENBİÇ EN KOLAY ÇÖZÜLECEK KONU, FIRAT’IN DOĞUSU YENİ BİR KABUS’
Gürcanlı’ya göre Fırat’ın doğusu için olası gelişmeler Ankara için ‘yeni bir hayal kırıklığı’ hatta ‘kabus’ olmaya aday ancak Menbiç denkleminde Erdoğan yönetimini iç politikada zafer olarak sunabileceği bir anlaşma sağlanması olasılığı bulunuyor:
‘SURİYE HÜKÜMETİYLE GELİŞEN İLİŞKİLER İLE ÇÖZÜM SÜRECİ ÇOK BENZİYOR’
Suriye hükümeti ile Erdoğan yönetiminin arasındaki ilişkiyi ‘çözüm sürecine’ benzeten Gürcanlı, Türkiye’nin istihbarat bazında başlayan ilişkilere örnek olarak Mısır’ı göstererek Suriye ile benzer bir sistemin kurulmasının söz konusu olabileceğini ifade etti. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı (MİT) Hakan Fidan’ın uluslararası konularda son derece aktif olduğunu dile getiren Gürcanlı’ya göre Fidan adeta bir diplomat gibi davranıyor: