Ruble değerinin düşmesiyle Rus işgücü piyasasının göçmenler için daha az çekici hale geldiği belirtilen yazıda, bir diğer neden olarak da polisin, olası terör tehditlerini minimize etmek amacıyla kontrolleri artırması gösterildi. Bu koşulların, Orta Asyalı göçmen işçileri çalışmak için başka yerler aramaya zorladığı ifade edildi.
Dergi, şu değerlendirmede bulundu:
''Rus işgücü piyasasının popülaritesi azaldıkça Türkiye, Orta Asyalı göçmenleri giderek daha fazla çekmeye başlıyor. Türkiye İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan, vatandaşları Türkiye'de çalışma iznine sahip ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Ayrıca Özbekistan, 2017'de Türkiye'de gözaltına alınan yasadışı göçmen sayısına göre ilk 5 ülke arasına girdi.
Ancak 2016'daki Atatürk Havalimanı ve Reina saldırılarının ardından Türk toplumu göçmenlere daha kuşkulu olmaya başladı.
Bu saldırılar, Orta Asya ülkelerine vize muafiyeti konusunda tartışmalara yol açtı. Florida Uluslararası Üniversitesi'nden Prof. Galib Başirov'a göre, Türk hükümeti teröristlerin uyruğunu vurgulamamaya çalışıyor ve IŞİD gibi çok daha ciddi tehdide dikkat çekiyor.
Hatta Türk hükümeti bir anlamda Orta Asyalı göçmenlere desteğini artırdı. Örneğin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz kasım ayında Kazakistan, Tacikistan ve Özbekistan vatandaşları için vizesiz bulunma süresini uzatan kararı imzalamıştı. Bu da hiç şüphesiz Türk işgücü piyasasına Orta Asya'dan yeni göçmen işçilerin gelmesine vesile olacak.
Erdoğan başkanlığındaki Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, Orta Asyalı göçmenlere yönelik çok samimi bir politika yürütüyor. Ancak ülkede yaklaşık 3.8 milyon işsiz var. İşsiz gençlerin oranı yüzde 20'yi geçiyor. Bu yüzden hükümetin bu politikası gelecekte, genel olarak göçmen karşıtı olan muhalefet tarafından daha fazla eleştiriye yol açabilir''.