Diken'in aktardığı habere göre Baskın Oran, Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyesi olarak hazırladığı 'Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Raporu' nedeniyle saldırıların hedefi haline geldi. Tehditlerin artması üzerine koruma polisi tahsis edilen Oran, 2008'de TİT imzalı bir tehdit nedeniyle yaptığı suç duyurusundan da uzun süre sonuç alamadı. Tehdidi e-posta yoluyla gönderen kişinin kimliğinin belirlenmesine rağmen açılan davada tutuksuz yargılanan sanık cesasız kaldı.
Bunun üzerine Oran'ın avukatı Oya Aydın Göktaş, müvekkilinin azınlık raporu nedeniyle aldığı ölüm tehditleriyle ilgili olarak yapılan soruşturmanın makul sürede tamamlanmadığını, delillerin yeterince araştırılmadığını, sanığın etkili bir cezaya mahkûm edilmediğini belirterek AYM'ye başvurdu. Göktaş, Oran'ın yaşam ve ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine karar verilmesini istedi. Başvuruda Oran'la birlikte Agos gazetesinde çalışan Hrant Dink'e de öldürülmeden önce tehdit mesajları gönderildiği ve gereken koruma alınmadığı için suikaste kurban gittiği hatırlatıldı.
27 BİN TL MANEVİ TAZMİNAT ÖDENMESİNE KARAR VERİLDİ
Başvuruyu inceleyen AYM 1. Bölümü, oybirliğiyla aldığı kararda, Oran'ın yaşamına yönelik somut ve açık bir tehlike olmasına rağmen devletin gereken önlemleri almadığını saptayarak failin eylemine uygun şekilde etkili bir şekilde cezalandırılmadığına hükmetti. Kararda, bu durumun kamu makamları yönünden yaşam hakkının korunması konusundaki pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmemesi anlamına geldiği ifade edildi.
AYM, başvurucu Oran'a yaşam hakkı ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edilmesinden ötürü 27 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.