Mahkemeye Soylu adına savunma gönderen Avukat Uğur Kızılca, Soylu’nun “Bir bakan olarak, bir vatandaş olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa’da yer alan düşünce ve kanaat açıklama hürriyeti kapsamında Baskın Oran’ın yazısını eleştirdiğini” savunarak “Eleştiri övgü olmadığına göre zorunlu olarak sert olacaktır. Kamuoyunda tanınan ve bilinen davacı (Baskın Oran), müvekkilimin düşünce ve kanaat açıklama hürriyeti kapsamında bir bakan olarak, bir vatandaş olarak kanaatimizce içeriği suç teşkil eden davacının yazısına ve açıklamalarına karşı yapmış olduğu eleştirisine ve suç duyurusuna katlanmak zorundadır” ifadelerini kullandı.
Prof. Oran'ın kaleme aldığı yazı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından tepki görmüştü. Soylu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Kendisini ilim adamı diye pazarlamış yazısının her kelimesini alçakça kurgulamış bir uşak Baskın Oran hakkında suç duyurusunda bulunuyorum” diye yazmıştı.
Bunun üzerine Oran, Soylu aleyhine manevi tazminat davası açtı.
Baskın Oran, Soylu’nun yazısı hakkında suç duyurusunda bulunmasına ilişkin olarak şu ifadeleri kullanmıştı:
"Benim o yazıda bahsettiğim olaylar neredeyse tamamen ulusal ve ana akım medyadan derleme haberlerdi. NTV, BBC, T24, Hürriyet, Artı Gerçek, Cumhuriyet, Diken gibi herkes tarafından okunan gazete ve haber ajanslarından. Bunları kronolojik sıraya sokarak bir araya topladım. Hepsinin de dipnotu var. Sanırım rahatsız eden bu oldu. Her haberin normal ömrü kelebeğinki kadardır: 24 saat. Bunları bir araya toplayınca irkiltici bir peyzaj ortaya çıktı. 13 kurşunla babasıyla birlikte evinin önünde öldürülmüş 12 yaşındaki çocuğun annesinin de bir OHAL KHK’siyle işten atıldığı haberinden tutun, ölülerin yıkanmasını ve gömülmesini yasaklayan kayyıma kadar. Kendilerinin sebep olduğu haberlere suç duyurusunda bulundu İçişleri Bakanı."