Beyaz Saray'ın ABD'li Rahip Andrew Brunson'ın tutukluluğu nedeniyle Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında yaptırım kararını değerlendiren Rus siyaset uzmanları, ABD'nin bu adımının Washington ve Ankara arasındaki ilişkileri nasıl etkileyebileceği konusunda değerlendirmelerde bulundu.
‘DURUM ÇIKMAZA GİRDİ'
‘YAPTIRIM NATO'NUN ÖNEMLİ BİR ÜYESİNE UYGULANDI'
Rusya Bilimler Akademisi Arap ve İslam Araştırmaları Merkezi'nden öğretim üyesi Boris Dolgov da Bahrevskiy'ye benzer bir görüş ortaya koydu. Dolgov, RT'ye verdiği mülakatta kısa zamanda ‘sert bir tepkinin' beklenebileceğini, bunun yanında iki ülke arasındaki çatışmanın en önemli tarafının, yaptırımların NATO üyesi olan bir ülkeye uygulanması olduğuna dikkat çekti.
Dolgov, "ABD bu yaptırımları NATO'nun üyesi, hem de oldukça önemli üyesi olan bir ülkeye uyguladı. Bu durum, ABD'nin müttefiklerine karşı da bu şekilde hareket etme niyetinde olduklarını gösteriyor" diye konuştu.
‘İLİŞKİLERİ KOPARMASA DA BOZULMASINA YOL AÇACAK'
"Yaptırımların Türk-Amerikan ilişkilerinin kötüleşmesine yol açacağı açıkça ortada. Ancak Washington muhtemelen devlet çalışanlarının bir ABD vatandaşına karşı sergilediği bu tutumun bu şekilde cezalandırılması gerektiğini düşünüyor. Muhtemelen Washington yönetiminin de, ABD'nin kendi politikalarına ve vatandaşlarına herhangi bir şekilde karşı çıkılmasına tahammül etmeyeceğini göstermek gibi kendi motifleri olabilir. Fakat bu, tarafların arasındaki ilişkileri koparmasa da bozulmasına yol açacak."
ABD, Rahip Brunson davası nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e yaptırım uygulama kararı aldığını açıklamış, yaptırımlar kapsamında iki bakanın ABD'deki mal varlıkları ve mal varlıklarından elde edebilecekleri faiz gelirleri dondurulmuş ve ABD vatandaşlarının bakanlarla herhangi bir iş ve işlem yapması yasaklanmıştı.
Ankara yaptırımları karşılıksız bırakmayacağını duyurmuştu. FETÖ ile PKK adına suç işlediği ve casusluk faaliyetlerinde bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Brunson geçen hafta cezaevinden bırakılmış ve 12 Ekim'de yapılacak bir sonraki duruşmaya kadar ev hapsine alınmıştı.