ABD'nin papaz Andrew Brunson'un tutuklanmasından sorumlu tuttuğu Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yaptırım uygulanması kararı alması; ABD Senatosu'nda da daha önce komisyondan geçen Türkiye'ye F-35 savaş uçaklarına yaptırım uygulanmasına ilişkin kararı onaylanması iki ülke ilişkilerindeki gerilimi tırmandırdı. ABD'nin kararları Türkiye'de tepkiye neden oldu. TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerden AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti, Türkiye-ABD ilişkilerindeki gerilimi Sputnik'e değerlendirdi.
AK PARTİ: YAPTIRIM KARARI SAYGISIZCA ALINMIŞ, DERHAL GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı AK Parti Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı'na yönelik yaptırım kararının ABD-Türkiye ilişkilerini olağanüstü derecede zedeleyecek boyutta bir karar olduğunu ifade etti.
Elitaş, "Derhal ABD'deki aklıselim olan kişiler ve ABD'yi yönetenler bu konuyu gözden geçirmeli, yeniden değerlendirmeli ve hatta iki bakanımızdan da özür dileme noktasına doğru gitmelidir diye düşünüyorum" dedi.
‘ABD'NİN TÜM DÜNYADA BİR TEHDİT HALİNE GELDİĞİNİN İLK İŞARETLERİ'
ABD Senatosu'nun, Rusya'dan S-400 alan Türkiye'ye karşı, F-35 savaş uçaklarında yaptırım uygulanmasına ilişkin kararı onaylamasını da değerlendiren AK Partili Mustafa Elitaş, bunun uygulanmasının ABD'nin dünya nezdinde güvenilmez bir ülke konumuna girmekte büyük bir adım attığının göstergesi olacağını söyledi. Elitaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘TÜRKİYE HİÇBİR KONUDA GERİ ADIM ATMAZ'
AK Partili Mustafa Elitaş, Türkiye-ABD ilişkilerinin tamir edilemez bir noktaya doğru gidip gitmediğine ilişkin soru üzerine, "Bu idare ile çok büyük sıkıntının var olduğunu gösteriyor. Bundan 30-40 yıl önce Afrika'nın kabile topluluklarının lideri gibi davranan bir ABD idaresi var. Önüne geleni tehdit ediyor. Böyle bir şey olur mu?" dedi. Elitaş, ABD'nin bu tutuma karşısında Türkiye'nin S-400 kararında geri adım atıp atmayacağına ilişkin soruya ise, "Türkiye hiçbir konuda geri adım atmaz. Doğru işler planlar ve doğru işler yapar ve doğru işler çerçevesinde devam eder" yanıtını verdi.
Elitaş, Türkiye'nin savunma sistemiyle ilgili yaptığı girişimlere ABD'nin "Hayır" dediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
CHP: ABD'NİN GÜCÜNÜN GERİLEDİĞİ, BUNA KARŞILIK İSTEKLERİNİ ZORLA YAPTIRMAYA ÇALIŞTIĞI BİR DÖNEM
TBMM Dışişleri Komisyonu'nun CHP'li üyesi İstanbul Milletvekili Yunus Emre, Türkiye-ABD ilişkilerinde bir süredir ciddi sorunlar olduğunun ortada olduğunu söyledi. Emre, "Bu daha çok Türkiye'nin tercihlerinden bağımsız olarak ABD'nin kendi politikalarını alışık olmadığımız araçları kullanarak, dayatarak kabul ettirme, yani bölgedeki temel sorunlara yönelik ABD politikalarını Türkiye'ye bir takım başka konular üzerinden kabul ettirme, dayatma anlayışının bir sonucu" dedi.
ABD'nin Türkiye'nin iki bakanıyla ilgili yaptırım kararının bir yanıyla Türkiye'nin egemenlik haklarına bir devlet olarak varlığına dönük bir meydan okuma olduğunu vurgulayan CHP'li Emre, "O bakımdan da çok rahatsız etti. Yani bir egemen devletin kendi toprakları üzerindeki bir yargılama konusuyla ilgili böyle bir muameleyle karşılaşıyor olması gerçekten çok rahatsız edici. O bakımdan iktidar partisinin taraftarlarının duyarlılığını aşan bir geniş bir tepki oluştu. Bu az önce söylediğim gibi genel olarak ABD'nin iş yapma biçimiyle ilgili bir durum" dedi. ABD'nin gücünde ciddi bir gerileme olduğunu da ifade eden Emre, ABD'nin kendi gerileyen gücünü başka şekilde tamir etme arayışında olduğunu belirtti. CHP'li Emre, şunları ifade etti:
MHP: YAPTIRIM KARARI KABUL EDİLEBİLİR BİR ŞEY DEĞİL
MHP Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, ABD'nin AB başta olmak üzere Çin, İran ve Türkiye üzerine ekonomik bir yaptırım, bir dayatma yoluna gittiğini söyledi. "Bu kabul edilebilir bir şey değil" diyen Aydın, MHP olarak böyle bir dayatmayı, böyle bir hukuk dışı duruşu kabul edemeyeceklerini, şiddetle reddettiklerini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyük bir devlet olduğunu vurgulayan Aydın, "Türkiye'de gerekli tedbirleri alacaktır. Biz de gerekli cevapları gerekli ağızlardan vereceğiz" diye konuştu. ABD'nin tüm bu girişimlerinin siyasi, stratejik boyutları olduğunu ancak en büyük nedeninin ekonomi olduğunu kaydeden MHP'li Kamil Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘EGEMENLİĞİN İHLALİDİR, KİMİNLE TİCARİ ANLAŞMA YAPACAĞIMIZI ABD'YE Mİ SORACAĞIZ'
İYİ PARTİ: KINIYORUZ, KABUL EDİLEBİLİR BİR YANI YOK
"Ancak, Türkiye'nin belirli bir süreden beri hukuk devleti ilkesinden uzaklaştığına dair verdiği izlenim, diğer yandan yargının güvenirliliği konusunda ülkemizdeki tartışmalar ve yargının güvenirliliğinin aşındığına dair yaratılan, doğan izlenim ve AK Parti iktidarının bu konularda hoyratça beyanları bu tür bir kararın alınmasına, Türkiye'ye karşı böyle tavırların benimsenmesine bir ölçüde çanak tutmuştur. Bunu da doğru bulmuyorum açıkçası."
İYİ Partili Sezgin'e göre ABD'nin aldığı bu kararlar daha çok ABD iç siyasetiyle bağlantılı. Sezgin, "Bu aşamada bu kararın alınmasında daha ziyade ABD iç siyasetiyle bağlantılı olarak görüyorum. Biliyorsunuz 6 Kasım'da seçimler yapılacak. Trump'ın tamamen siyasi saiklerle bu kararı bu şekilde hızlandırdığını düşünüyorum. Tabi ben açıkçası bir Türk vatandaşı olarak bir Türk milletvekili olarak bu kararlar alınmasından önce karanlık bir takım pazarlıkların yapıldığına dair duyumlara, rivayetlere de açıkçası inanmak istemiyorum. Ve bu karanlık pazarlıklar sonucu anlaşmaya varılamamasından dolayı böyle bir neticeye varıldığına dair o rivayetleri kabullenmek istemiyorum" diye konuştu.