Türkiye’nin ABD ile Menbiç pazarlığına paralel olarak Rusya Federasyonu ile Suriye trafiği de hız kazandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentiyev bir hafta içinde Ankara’ya iki ziyaret gerçekleştirdi. Bu gelişmeler ekseninde Moskova, Şam ve Ankara arasındaki süreci Şam Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mehmet Yuva ile konuştuk.
Türkiye’nin bölgede tutumu pek çok şeyi etkileyecek önemli bir aktör olduğunu belirten Prof. Mehmet Yuva’ya göre Ankara, atacağı olumlu veya olumsuz adımlarla Suriye’deki dengeler üzerinde oldukça etkili olacak. Son gelişmeler düşünüldüğünde Lavrantiyev’in Ankara ziyaretlerini normal saymak gerektiğini belirten Yuva, Menbiç pazarlığı yürütülen ABD’nin ise ‘güvenilmez olduğunu’ ortaya koyduğu görüşünde:
"Suriye’de artık Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) varlığı söz konusu. En azından Türkiye’nin arkasında durduğu çok önemli bir silahlı gruptan söz etmek mümkün. İdlib meselesinin Suriye, Rusya ve Türkiye arasında muhakkak çözülmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra Afrin, Menbiç ve Fırat’ın doğusu ile ilgili Türkiye’den bağımsız herhangi bir ülkenin Suriye dahil adım atmasının bu aşamadan sonra çok zor olacağını nazarı dikkate aldığımızda Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Lavrentiyev'in Ankara-Şam-Moskova arasında mekik ziyaretlerinde bulunması gayet normal ve önemlidir. Çünkü Türkiye’yi Suriye sahasında muhakkak kazanmak gerekiyor. Zaten Menbiç meselesinde ABD’nin Türkiye’ye yönelik verdiği son vaat ile ilgili olarak ABD’nin bunu yerine getirip getirmeyeceği de çok şüpheli. Daha önce vermiş olduğu sözlerden bildiğimiz kadarıyla Suriye sahasında ABD’nin sadece Türkiye söz konusu olduğu zaman oyalama ve onu özellikle Fırat’ın doğusu ile ilgili kazanmaya yönelik bir program içinde hareket ettiğini görmekteyiz. Türkiye bu anlamıyla Suriye’deki siyasi sürece katkı yapacak önemli bir aktör. Suriye’deki savaşın nihai noktasına ulaşması yönünde de atacağı askeri ve siyasi adımlar bölgeyi ve bölgedeki denklemleri çok derinden etkileyecek."
'TÜRKİYE’NİN NET ADIMLAR ATMAMASI SORU İŞARETLERİ YARATIYOR'
'ESAD’IN YAPMIŞ OLDUĞU ÇAĞRIYA BİRÇOK FRAKSİYON OLUMLU BİR CEVAP VEREBİLİR'
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Russia Today (RT) kanalına verdiği demeçte ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile barış görüşmelerine hazır olduklarını ama askeri seçeneğin de hala masada olduğunu söylemesini de değerlendiren Yuva’ya göre, SDG, Suriye’yi bölmek isteyen kuvvetlerle birlikte hareket etmek yerine vatandaşı oldukları devletle uzlaşırsa bu mesele çözüme kavuşacak. Yuva, eğer Suriye hükümeti ile SDG arasında bir uzlaşma sağlanmazsa Esad’ın askeri hesaplaşma için kuvvetlerini yeniden koordine edeceğinin altını çizdi:
'SUUDİLERİN DE DESTEKLEDİĞİ YPG, ŞAM İLE ANLAŞAMAZSA SAVAŞI GÖZE ALMAK ZORUNDA KALACAK'
Prof. Yuva, Suudi Arabistan’ın başını çektiği Körfez ülkelerinin de son dönemde SDG’ye verdikleri desteğe dikkat çekerken, Suriye devletinin bu yabancı devletlerle işbirliği içinde yürütülecek bir süreci kabul etmeyeceğinin altını şu sözlerle çizdi:
'SURİYE HÜKÜMETİ TARAFINDAN DAVET EDİLEN TEK ORDU RUS ORDUSU'
Mehmet Yuva, son olarak “Rusya, Suriye devletinin bütünlüğünü zaten sözleşmeleriyle, kurmuş oldukları resmi üsleriyle sağlamış durumda” diyerek, Suriye’ye mevcut Suriye hükümeti tarafından davet edilen tek ordunun Rus ordusu olduğunun altını çizdi. Yuva, İran’ın resmi bir ordusu olmadığı için Suriye’ye davet edilenler arasında olmadığını ekledi. Yuva, Suriye ordusunun Fırat’ın doğusu ve İdlib’te elde edeceği nispi bir askeri üstünlüğün siyasi süreçte devletin elini güçlendirmesi için önemli olduğunu belirtti: