Esad: DSG ile müzakereye açığız ama askeri seçenek de masada

ABD’nin, başlarda destek verdiği 'ılımlı muhaliflerin İslamcı çıkması' sonrası DSG’ye güvenmeye başladığını söyleyen Esad şöyle devam etti: "Başka bir kart arıyorlar. Şu anda bu kart DSG çünkü ordumuz teröristleri yenmek için farklı bölgelerde ilerliyor. Suriye’de geriye kalan tek sorun ise DSG.”

'AMERİKALILAR SURİYE'DEN GİTMELİ, BİR ŞEKİLDE GİDECEKLER'

DSG konusunda ellerinde iki yol olduğunu vurgulayan Esad "İlki şu: Müzakereler için açık kapı bırakıyoruz çünkü DSG’nin çoğunluğu Suriyelilerden oluşuyor. Bu yöntem işlemezse ise bu bölgeleri güç kullanarak özgürleştirme yoluna başvuracağız" ifadelerini kullandı.

Esad "Amerikalılar Suriye'den gitmeli. Bir şekilde gidecekler" diye de ekledi.

ABD VE RUSYA'NIN SURİYE'DE ÇOK YAKLAŞTIĞI ÇATIŞMA, MOSKOVA'NIN BİLGELİĞİ SAYESİNDE ÖNLENDİ'

Esad, ABD ve Rusya'nın Suriye'de çatışmanın eşiğine geldiklerini, fakat Rus yönetiminin bilgeliği sayesinde bu durumu önlemenin mümkün olduğunu belirtti.

Esad, "Rusya ile ABD güçleri arasında doğrudan bir çatışmaya oldukça yaklaşmıştık. Ne mutlu ki bu çatışma önlenmiş oldu. Ancak bu Amerikan yönetiminin değil, Rus yönetiminin bilgeliği sayesinde böyle oldu" diye konuştu.

Suriye'deki durumun istikrara kavuşturulması için Rusya'nın desteğine ihtiyaç olduğunu söyleyen Esad, "Aynı zamanda Amerikalıların aptalca hareketlerinden de kaçınmalıyız" ifadelerini kullandı.

​'SURİYE'DE İÇ SAVAŞ YOK, TERÖRİSTLERE VE PARALI ASKERLERE KARŞI SAVAŞ VAR'

Suriye'deki olayların bir iç savaş olmayıp daha baştan bu yana savaşın teröristlere ve 'Batı'nın paralı askerlerine' karşı yürütüldüğünü söyleyen Esad, "İç savaş terimi Suriye krizinin ta başından bu yana yaygın olarak, manası sonuna kadar anlaşılmadan dost ve müttefiklerimiz tarafından dahi yanlış kullanılıyor. 'İç savaş', Suriye'de etnik kökene, dine ya da siyasi akımlara göre, ayrımcılık olduğu anlamına gelir. Bizde böyle bir şey yok" diye konuştu.

Hükümet güçlerinin kontrolündeki topraklarda farklı din ve milletlerden oluşan çok farklı insanların yaşadığını fakat herkesin Şam'ı desteklediğini söyleyen Esad, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Daha baştan bu yana bu kişiler sadece paralı askerlerdi, Batı'nın hükümeti düşürmesi için kiraladığı Suriyeliler ve yabancılardı. Şimdi Amerikan ve Türk kuklalarından dolayı coğrafi bakımdan birlik yok. Fakat bu bir iç savaş olsaydı, toplumumuz ayrılmış olacaktı."

'SURİYE'DE İRAN ASKERLERİ YOK, İRANLI ASKERİ DANIŞMANLAR VAR'

Suriye lideri Esad, İsrail'den gelen açıklamalara rağmen Suriye'de İranlı askerlerin bulunmadığını, ancak İran'dan gelen danışmanların olduğunu açıkladı.

"Topraklarımızda İran ordu birlikleri yok ve hiçbir zaman olmadı. Olsa saklayamazsınız ki. Öyle bir şey olsaydı, saklamaya kalkışmazdık" diyen Esad, Suriye'de 'İran ordu birlikleri değil, Suriye ordusuna yardım eden İranlı askeri danışmanların' bulunduğunu kaydetti ve şöyle devam etti:

"İsrail'in Suriye'deki İranlılar hakkındaki yalanlarını en belirgin olarak ortaya çıkaran şu gerçek var. İsrail Hava Kuvvetleri birkaç hafta önce topraklarımıza saldırı düzenledi. Hedeflerin İran'a ait askeri üsler ve kamplar olduğu iddia edildi. Ancak yaralıların ve ölenlerin arasında onlarca Suriyelinin olduğu ve hiçbir İranlının olmadığı anlaşıldı. Dolayısıyla tüm bu iddialar birer yalan."

​'ABD'NİN SURİYE'YE YENİ SALDIRILARDA BULUNMA OLASILIĞI DIŞLANMAMALI'

Suriye Devlet Başkanı Esad, ABD'nin ülkesine yeni saldırılarda bulunma olasılığını dışlamadığını da söyledi.

Esad, "Bu olasılık dışlanmamalı. ABD her gün farklı alanlarda ve farklı nedenlerle uluslararası hukuk normlarını ayaklar altına alıyor. Dolayısıyla dünya genelinde herhangi bir ülke, böyle bir saldırıya hedef olabilir. Bize yaptıkları saldırıyı hangi hukuki gerekçelere dayandırdılar? Peki, burada uçan uçakları? Aslında teröristlere destek veren, sözde ‘terörle mücadele koalisyonunun' eylemleri, hangi hukuki esaslara dayanıyor? Hiçbir esasa dayanmıyor. Yemen ve Afganistan'da, Pakistan sınırında yapılan saldırıların hukuki gerekçeleri var mı? Yine yok" diye konuştu.

Suriye lideri Esad, "ABD ve Batı'daki kuklaları uluslararası hukuk normlarına uymadıkça saldırının tekrarlanmayacağına dair bir garanti olamaz. Bu (saldırı) birkaç hafta önce de, geçen yıl, yani Nisan 2017'de de olmuştu ve herhangi bir zaman diliminde tekrar olabilir" ifadelerini kullandı.

​'HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİMİZİ GÜÇLENDİRMEYE DEVAM EDİYORUZ'

Rusya'nın Suriye'ye hava savunma sistemlerini güçlendirilmesi için yardım ettiğini belirten Esad, Şam'ın ileride hava savunmasını daha da güçlendirme niyetinde olduğunu vurguladı.

​Suriye lideri, "Hava savunmamız, Rusya'nın sayesinde eskiye göre çok daha güçlü ve İsrail'in, ABD, İngiltere ve Fransa'nın bu yakınlarda gerçekleştirdiği hava saldırıları bunu kanıtladı. Buna bir son vermenin tek yöntemi, sistemimizi daha güçlü yapmak" diye konuştu.

Krizin başında militanların öncelikle hava savunma sistemlerinin bulunduğu tesisleri hedef aldıklarını söyleyen Esad, bunun İsrail'in Suriye'deki savaşı alevlendirmede parmağı olduğunu gösterdiğine dikkat çekti.

Esad, "Paralı askerlerin Suriye'deki ilk hedefi, özellikle hava savunma sistemlerinin bulunduğu tesisler oldu. Bu durum, İsrail'in ilk baştan bu yana Suriye'deki teröristlerle doğrudan bağlantılı olduğunun bir kanıtı. Militanlar hava savunma tesislerimize saldırdı ve onların büyük bir kısmını devre dışı bıraktı" diye konuştu.

​'MİLİTANLAR UZLAŞMAYI KABUL ETMEMEK İÇİN DIŞARIDAN TALİMAT ALIYOR'

Suriye'deki militanların uzlaşmayı kabul etmemek üzere ülke dışından talimat aldıklarını, fakat Suriyelilerin önünde farklı seçenek olmadığı için savaşı kazanmaya niyetli olduklarını belirten Esad, şöyle konuştu:

"İşin sonuna yaklaştıkça daha güçlü dirençle karşılaşıyoruz. Bir bölgede uzlaşma süreci başarılı oldukça teröristlerin öldürmeye, yıkmaya ve yeni toprakları eli geçirmeye yönelik çabalarını yoğunlaştırıyor. Bu süreci başlattığımız zaman diğer birçok bölgede bulunan güçler onu baştalamaya çalıştı, çünkü ülke dışından ‘herhangi bir uzlaşmayı kabul etmeyin' talimatı alıyorlar. Elbette ki parayla birlikte talimatlar da geliyor."

Suriye lideri Esad, "Durum zorlaştıkça, sorunu çözme kararlılığımız da artıyor, çünkü başka seçeneğimiz yok. Ya bir ülkeniz olur, ya da olmaz" ifadelerini kullandı.