AB Komisyonu'nda üst düzey bir kaynak, İzvestiya gazetesine yaptığı açıklamada, "Avrupa Birliği, önümüzdeki 10-15 yıl içinde Türkiye'yi kendi sıralarına almaya hazır değil" dedi.
'AB'NİN GELECEK PLANLARINDA GENİŞLEME YOK'
'OHAL, İNSAN HAKLARINA SAYGISIZLIK, GÜÇLER AYRILIĞI İLKESİNİN İHLALİ…'
Avrupa Parlamentosu'nun AB-Türkiye ilişkilerinden sorumlu komitenin üyesi Nadja Hirsch de bu bilgiyi teyit etti. Hirsch, İzvestiya gazetesine yaptığı açıklamada, "Türkiye'yle, AB üyeliğiyle ilgili açık diyalog yürütüyoruz. Ancak ülkedeki mevcut durum, devam eden OHAL, basın özgürlüğünün kısıtlanması, insan haklarına saygısızlık ve güçler ayrılığı ilkesinin ihlali, bu ülkenin AB üyeliğinin şimdi ihtimal dışı olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Avrupalı vekil, ancak Türkiye'nin AB'nin temel değerlerine geri dönmesi halinde AB'nin müzakereleri yeniden başlatabileceğini söyledi.
'ESKİSİNDEN DAHA KÖTÜ DURUMDA'
Türkiye ve AB arasındaki anlaşmazlıkları değerlendiren Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsü'nden Nikolay Kaveşnikov, iki taraf arasındaki çatışmacı politik söyleme rağmen Türkiye'nin uzun yıllardır süren aday statüsünün geri alınmayacağı kanısında.
İzvestiya gazetesine konuşan Kaveşnikov, "Avrupalıların, Ankara'daki otoriter eğilimlerin güçlenmesini eleştirmesine rağmen AB halen Türkiye'yle ilişkileri sürdürmek istiyor" dedi.
'AB, ANKARA İLE İLİŞKİLERİNİ KOPARMAZ'
AB ile Türkiye arasındaki anlaşmazlıkların tırmanmasının hiçbir tarafın işine yaramadığını kaydeden Kaveşnikov, Türkiye'nin iki yıldır sayısız göç dalgalarını durdurduğunu ve sığınmacıların AB topraklarına girmesine engel olduğunu hatırlatarak şunu dedi:
"Üstelik Ankara, birliğin topraklarına sızmayı başaranları da geri almayı kabul etti. Brüksel de vize muafiyetiyle ilgili görüşmeleri sürdürüyor ve ülkenin AB'ye girişi fikrinden vazgeçmiyor."