Kaliforniya Üniversitesi, San Fransisco Üniversitesi ve Stanford Üniversitesi'nden araştırmacıların 5 yıllık çalışması sonucunda 2003 yılında bulunan ve bulunduğu yere atıfla 'Ata' olarak adlandırılan iskeletin 'daha önce bilinmeyen ağır genetik mutasyonlara uğramış bir insan fetüsüne' ait olduğu açıklandı. Araştırmanın sonuçları 'Genome Research' adlı bilimsel dergide de yayımlandı.
Atacama “alien” secrets are revealed through DNA analysis https://t.co/hp2EBCXmCz pic.twitter.com/yNT5bXfsFX
— Newsweek (@Newsweek) March 22, 2018
12 YERİNE 10 KABURGASI VAR, KEMİK YAPISI 6 YAŞINDAKİ BİR ÇOCUĞUNKİNE EŞ DEĞER
Uzaylıların varlığına inananlar ise uzun süredir Ata'nın dünya dışı varlığa ait bir iskelet olduğunu savunuyordu.
Bunlar arasında Ata hakkında 'Sirius' adlı bir belgesel de çeken araştırmacı Steven Greeer de vardı.
Uzun bir kafatasına ve eğimli göz çukurlarına sahip mumyalanmış iskelet normalde 12 olması gerekirken 10 adet kaburga kemiğine sahip. Ayrıca 15 santimetre boyunda olmasına karşın kemik yapısı 6 yaşındaki bir çocuğunkine eş değer.
Experts have said previously the bones appeared to belong to someone between the ages of six and eight, but this advanced wear on the bones was likely a consequence of the child's deformities, not a reflection of her actual age https://t.co/lAeg54zvcP
— AFP news agency (@AFP) March 22, 2018
İSKELETİN İNSAN FETÜSÜNE AİT OLDUĞU DNA ARAŞTIRMASI SAYESİNDE TESPİT EDİLDİ
Sirius belgeselinin yapımcılarıyla iletişim kurduktan sonra da kendisi ve meslektaşlarının iskelet üzeridne analizleri yapmaya başladığını kaydeden Dr. Nolan ilk olarak incelemeler sonucunda 'iskeletin bir dişi insan fetüsüne ait olduğunu kesin olarak belirlediklerini' ve fetüsün Amerikan yerlisi ve Avrupalı ataları olduğunu tespit ettiklerini belirtti.
Araştırmanın sonraki aşamasında ekibe katılan Dr. Atul Butte'nin de yardımıyla iskeletin uzaylıyı andıran görünümünde genetik faktörlerin rol oynadığı ortaya çıktı.
Scientists finally decipher DNA of tiny 'alien' found in South American desert https://t.co/sjFG2ODjDO #Chile #Atacama pic.twitter.com/AaNUb2Wmg6
— Sputnik (@SputnikInt) March 23, 2018
İSKELETİN UZAYLIYI ANDIRAN GÖRÜNÜMÜNE CÜCELİK, KEMİK VE BÜYÜME BOZUKLUKLARI YOL AÇMIŞ
Araştırmada son DNA teknolojisini kullanan ekip iskeletin cüceliğin yanı sıra çeşitli kemik ve büyüme bozukluğu bağlantılı nadir görülen genetik mutasyonlar nedeniyle bu olağandışı görünüme kavuştuğunu belirledi.
Araştırmada daha önce bilim dünyası tarafından bilinmeyen ve kemik hastalıklarına yol açtığı varsayılan 4 adet genetik mutasyon da tespit edildi.
Bu prematüre kemik yaşlanması ve diğer kemik bozukluklarına yol açan genetik rahatsızlıklar Ata'nın olduğundan daha yaşlı bir kemik yapısına sahipmiş gibi gözükmesine yol açtı.
Dr. Butte "Doktorlar hastalar ve aileleri için incelemeler yaparken genellikle tek bir neden arar. Bu çok nadir ya da olağandışı bir mutasyon olabilir. Ancak bu vakada biz birkaç şeyin yolunda gitmediğinden epey eminiz" dedi.
Butte fetüsün bulunduğu kasaba yakınlarında bulunan nitrat madenleri olduğunu ve olağandışı genetik mutasyonların fetüsün nitrat maddesine maruz kalması sonucu oluşmuş olabileceğini de belirtti ancak bu yönde somut kanıt olmadığı için bunun speküslasyon düzeyinde olduğunu da sözlerine ekledi.
Tiny Atacama skeleton was girl with bone disease: study https://t.co/8bQxeInHBd
— AsiaOne (@sphasiaone) March 23, 2018