Konuşmasında Türkiye'nin Suriye'nin Afrin bölgesine yönelik Zeytin Dalı Harekatı'na da değinen şansölye, ''Türkiye'nin güvenlikle ilgili tüm meşru menfaatlerine karşın Afrin'de olanlar; binlerce sivilin kovuşturmaya maruz kalması, hayatını kaybetmesi veya kaçmak zorunda kalması kabul edilemez. Bu durumu en güçlü dille kınıyoruz'' dedi.
ESAD İLE RUSYA'YA DA KINAMA
Suriye'nin başkenti Şam'ın kırsalındaki Doğu Guta'ya yönelik hava saldırılarını da 'en güçlü dille kınadığını' söyleyen Merkel, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı suçlarken Rusya'nın da olan bitenlere 'seyirci kaldığından' söz etti.
'BÜYÜK KAYGIYLA İZLİYORUZ'
Merkel ve koalisyon ortağı partiler bir süredir Almanya'da Türkiye'nin Afrin harekatına sessiz kalmakla eleştiriliyordu. Merkel'den kısa süre önce de Almanya Hükümet Sözcüsü Yardımcısı Ulrike Demmer, hükümetin 'Afrin'in büyük bölümünün Türk ordusu tarafından ele geçirilmesine' ilişkin haberleri büyük bir kaygıyla izlediğini söyledi.
'ATEŞKES AFRİN DAHİL TÜM SURİYE İÇİN'
BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen ateşkes kararının Suriye'nin genelini kapsadığını vurgulayan Demmer, Suriye'deki çatışmalarda tüm tarafların devletler hukukuna bağlı kalmakla yükümlü olduğunu ve sivil halkın güvenliğini sağlaması gerektiğini, bunun en büyük öncelik olduğunu belirtti.
DEVLETLER HUKUKU VURGUSU
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Rainer Breul da meşru müdafaa hakkını operasyona dayanak gösteren Türkiye için de devletler hukukunun geçerli olduğunu söyledi.
'CİDDİ TEREDDÜTLERİMİZ VAR'
Breul, Türkiye'nin tüm girişimlerinin gereklilik ve orantılılık prensipleriyle örtüşmesi gerektiğini, ama Alman hükümetinin bu konuda ciddi tereddütleri olduğunu belirtti.
'NATO'DA GÖRÜŞÜLSÜN' TARTIŞMASI
Türkiye'nin Afrin'deki yağmalama, yıkım ve katliam gibi iddiaları ciddi biçimde incelemesini talep eden Breul, Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) Meclis Grup Başkanı Volker Kauder'in Türkiye konusunun NATO'da ele alınması talebini ise ''NATO kapsamındaki tüm müzakereleri memnuniyetle karşılarız'' sözleriyle değerlendirdi.
'İSLAM ALMANYA'YA AİT, BERABERLİK BÜYÜMELİ'
Alman anayasasının birinci maddesini hatırlatan Merkel ''İnsanlık onuru dukunulmazdır. İşte bu cümle, birlikte yaşamamızın özünü oluşturmaktadır. O yüzden bizim hukuk devletimizde şiddet, yabancı düşmanlığı, anti semitizmin yeri yoktur'' diye konuştu.
'SIĞINMACI KRİZİ BİR İSTİSNAYDI, TEKRARI OLMAYACAK'
Avrupa Birliği ve nihayetinde kendisinin de Suriye, Irak ve Libya'daki gelişmelerden kaynaklanan sığınmacı krizinde gönülsüzce harekete geçtiğinin kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Merkel, 2015-2016 sığınmacı krizinin bir daha tekrarlanmayacağı güvencesi verdi.
'TÜRKİYE İLE SIĞINMACI ANLAŞMASINI DAİMA SAVUNACAĞIM'
2016'da AB ile Türkiye arasında varılan, insan kaçakçılığı önleyerek Avrupa'ya sığınmacı akışını kesen sığınmacı anlaşmasının 'pek çok muhalifi olduğunu', ama kendisinin bu anlaşmayı 'daima savunacağını' dile getiren şansölye, göçmen tartışmasının ülkeyi böldüğünü ve kutuplaştırdığını da itiraf etti.
Almanya'nın son dönemlerin en iyi durumunda olduğunu, buna rağmen Almanya'da insanların gelecekleriyle ilgili büyük korkular taşıdıklarını belirtti.