Merkel, başkent Berlin'de İsveç Başbakanı Stefan Löfven ile yaptığı görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, bir gazetecinin Almanya İçişleri, Bayındırlık ve Yurt Bakanı Horst Seehofer'in "İslam Almanya'ya ait değildir" şeklindeki sözlerini hatırlatması ve bu konuda ne düşündüğünü sorması üzerine, Almanya'nın geçmişine Hristiyanlık ve Yahudiliğin büyük ölçüde damga vurduğunu ancak günümüzde Almanya'da yaşayan 4 milyon Müslüman'dan dolayı İslam'ın da ülkenin bir parçası haline geldiğini ifade etti.
Dinler arasında barışçıl bir birlikte yaşam için çaba harcanması gerektiğine dikkati çeken Merkel, "Ülkemizi Hristiyanlık büyük ölçüde şekillendirmiştir ve bu hala da sürmektedir. Musevilik damgası da vardır. Ancak günümüzde artık Almanya'da 4 milyon Müslüman yaşamaktadır. Ve burada dinlerini yaşıyorlar. Yani Müslümanlar da Almanya'ya ait ve böylece dinleri olan İslam da. Biz anayasa temelinde ve anayasaya uygun bir İslam istiyoruz. Geçmişte de bunu her zaman açık şekilde ifade ettim. Dinler arasında birlikte yaşamı sağlayabilmek için her türlü çabayı harcamalıyız ve bu alanda İslam Konferansı da önemli bir araç" şeklinde konuştu.
Bundeskanzlerin Angela Merkel widerspricht Horst Seehofers Äußerungen zum Islam in Deutschland. https://t.co/igsiebzCHO pic.twitter.com/WNAbTvSx8O
— SPIEGEL ONLINE (@SPIEGELONLINE) 16 March 2018
'SIĞINMACILAR KONUSUNDA DAHA FAZLA DAYANIŞMA BEKLİYORUZ'
Löfven ile ağırlıklı olarak Avrupa'yı ilgilendiren konuları değerlendirdiklerini, çok sayıda sığınmacı kabul eden İsveç'in başbakanıyla birlikte Türkiye ile sığınmacılar konusunda varılan anlaşmayı da görüştüklerini dile getiren Merkel, bu konuda Avrupa içinde daha fazla dayanışma beklediklerini ve haziran ayına kadar AB ülkeleri ile ilticacılar konusunda ortak bir yasal düzenleme konusunda anlaşmaya varmak istediklerini kaydetti.