İran güçlerinin, İran'ın bazı Arap ülkelerinde destek verdiği güçlerden ayrı tutulması gerektiğini belirten el-Hatimi, "İran güçleri iki nedenden koalisyon tarafından takip edilmeyecek. Öncelikle (ABD Başkanı Donald) Trump ve yeni idaresi, İran'a karşı hiçbir etkili adım atamıyor. Sadece ABD liderinin İran nükleer programıyla ilgili gürültülü açıklamalarını duyuyoruz. Ama Devrim Muhafızları'nı terör örgütleri listesine dahil etme çabaları başarısız oldu. Kongre, Pentagon ve diğer kurumlar buna karşı çıktı. İkincisi, ABD ve diğer ülkelerde, İran'ın terörle mücadeledeki rolünü çok iyi anlıyor. IŞİD son 3 yılın en zayıf durumunda, ama baskı zayıflarsa her an güç kazanabilirler" yorumunda bulundu.
Mısırlı uzman, "İran ve Arap ülkelerindeki sayısız silahlı hareketler arasındaki bağlardan herkes haberdar. Bunlar, Irak'taki Haşdi Şabi, Lübnan'daki Hizbullah, Yemen'deki Ensarullah ve Suriye'de (Devlet Başkanı Beşar) Esad'a destek veren çok sayıdaki gruplar" dedi. El-Hatimi'nin görüşüne göre, İran'ın talebi olursa bu silahlı gruplar ülkelerindeki iç durumu büyük ölçüde etkileyecek güçteler.
Usame el-Hatimi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Koalisyonun bu gruplara baskı uygulaması olasılığına gelince, bu mümkün değil, çünkü onlara karşı saldırganlık İran tarafından kendisine yönelik saldırı olarak algılanabilir. Bu yüzden koalisyon İran'a yönelik sadece siyasi baskı yöntemlerini kullanabilir."