FRANSA'NIN BU DİPLOMATİK OYUNDAKİ AMACI NE?
Paris bu konuda henüz resmi tutumunu ortaya koymasa da Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, New York'taki basın toplantısında, "Irak'ta, IŞİD sonrası döneme hazırlanıyoruz ve bizim için IŞİD sonrası dönem, Irak Anayasası uyarınca kapsamlı siyasi idare anlamına geliyor" diye açıkladı.
Arap dünyası uzmanı Myriam Benraad, Sputnik'e açıklamasında, "Her şeyin tarafların tutumlarına bağlı olacağını biliyoruz. Taraflar arasındaki ilişkiler çok gergin olacak" dedi.
Kuzey Irak'taki referandum konusunda Fransız diplomasinin başta referanduma karşı çıkan ABD'ye destek vererek uluslararası toplumu takip ettiğini belirten Benraad, "Görüşüme göre, ABD ve Irak'ın bölgedeki komşuları baskı yapacak. Iraklı Kürtlerin bağımsızlığı kesinlikle bu ülkelerin işine yaramıyor" ifadelerini kullandı.
Fransız diplomasinin bu konuda kendi duruşuna sahip olduğu görmediğini kaydeden uzman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fransa, bu referandumu, IŞİD karşısında kazanılan zafer ve henüz bitmeyen savaş ile ilgili soru işaretleri yaratacak bir tuzak olarak gören uluslararası toplumu örnek alıyor. Aynısını Suriye için de söyleyebiliriz."
'IRAKLI KÜRTLERİN TUTUMU DEĞİŞMEZ'
Öncelikle Bağdat ile barışçıl görüşmelere girme niyetinde olduklarını belirten Dolamari, şunu dedi:
"Ardından da Türkiye, İran ve diğer ülkelerle görüşmeler başlayacak. Amaç onlarla ilişkileri korumak. Türkiye ile ilişkilerimiz istikrarlı. Türkiye ve Kürdistan arasındaki ekonomik değişim hacmi yıllık 10 milyar doları geçiyor. Referandum, istikrar için tehdit değil. Bunu daha önce de eylemlerimizle doğruladık."
Kuzey Irak'ın bağımsızlığına karşı çıkan ülkelerin Kürtlere alternatif sunmadığını kaydeden Dolamari, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
"Onlar, Kürdistan'ın Irak'ın tam ortağı olmasını istemiyor. Neden hiçbir ülke, 2014'ten beri ödenmeyen sübvansiyonların ödenmesi için Bağdat'a baskı yapmıyor? Oysa sayemizde IŞİD zayıfladı. Sayemizde Musul özgürleştirildi."