Albayrak'ın yazısı şu şekilde:
"Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), adı üstünde, her şeyden evvel adalet için kurulmuştu.
Ne var ki bugün AK Parti iktidarında adalet fena halde yaralı.
Terörle mücadelede kantarın topuzunun kaçırıldığı, hem de çok fazlasıyla kaçırıldığı, haksız yere tutuklanan insanların haddinin hesabının olmadığı su götürmez bir gerçek."
'ERDOĞAN'IN FİKİRLERİNİ BEĞENMEYENLER HÜRRİYET GAZETESİNDEN KOVDURULABİLİYOR'
"Özgürlükçülük de AK Parti'nin başlıca iddiaları arasındaydı.
Üstelik bunlar 'Sırat-ı Müstakim'den sapmak'la suçlanarak ağır bir dinî vebal (!) altında bırakılıyor.
AK Parti'nin nüvesini teşkil eden 'Yenilikçiler' yahut 'Erdemliler' hareketi, Necmeddin Erbakan liderliğindeki Milli Görüş hareketinde istişare / ortak akıl ilkesine saygı gösterilmemesine tepki olarak doğmuştu.
Ne var ki bugün Erdoğan'ın söylem ve eylemlerini sorgulamak, 'Reis'in fikirleriyle çelişen fikirler ileri sürmek, parti ve hükümette kolayca tasfiye sebebi olabiliyor."
'ADAM KAYIRMACILIĞA DAİR İDDİALAR AYYUKA ÇIKMIŞ VAZİYETTE'
"Rantiyecilik bitecekti AK Parti iktidarında. Torpilli iş adamları, şirketler, holdingler kalmayacaktı.
Ne var ki bugün iltimas ve adam kayırmacılığa dair iddialar —AK Parti iktidarı öncesi dönemlerde olduğu gibi- ayyuka çıkmış vaziyette."
'YAĞMURLARDA BERABER ISLANDIĞI KİŞİLERİ TAHKİR ETMEKTE BEİS GÖRMÜYOR'
"Erdoğan daima 'Gurur, kibir bize yakışmaz' diyor, 'tevazu ehli' olmanın gereğine işaret ediyor.
Ne var ki 'Sen kimsin?'i, 'Haddini bil!'i de dilinden düşürmüyor.
Yağmurlarda beraber ıslandığı kimseleri bile bu şekilde tahkir etmekte beis görmüyor."
'BABACAN UZAKLAŞTIRILDIĞI HALDE FAİZ ORANLARI DÜŞMEDİ'
"Bir çelişki daha:
Erdoğan, faiz oranlarının yüksekliğinden (eski bakan) Ali Babacan'ı sorumlu tutuyordu. Ne var ki, Babacan ekonomi yönetiminden uzaklaştırılalı yıllar olduğu halde, faiz oranları düşmedi, bilakis daha da yükseldi.
Öte yandan, Babacan'ın bakanlığı döneminde küresel krizlere rağmen başarılı bir şekilde dengede tutulabilen ekonomi şimdi aynı başarıyla dengede tutulamıyor."
'DIŞ SİYASET DAVUTOĞLU'NDAN SONRA AGRESİFLEŞTİ'
"Ve bir çelişki daha:
(Eski Başbakan) Ahmet Davutoğlu, dış siyasette fazla agresif olmakla suçlanıyordu; başbakanlıktan uzaklaştırıldığında ‘Bundan sonra dostlar çoğalıp düşmanlar azalacak' denildi.
Ne var ki tam tersi oldu bunun; dış siyaset asıl Davutoğlu'ndan sonra agresifleşti ve dostlar azalıp düşmanlar çoğaldı."
'BEŞTEPE DE DAHİ BUNLAR KONUŞULUYOR'
"AK Parti'nin falanca il teşkilatının veya filanca ilçe teşkilatının bütün bunlardaki sorumluluğu, bunları sineye çekmekten ibarettir.
Hal bu iken, Erdoğan'ın AK Parti'de sorun olarak sadece teşkilatlardaki 'metal yorgunluğu'nu görmesi, teşkilatlara yüklenmekten gayrı bir ‘özeleştiri'ye yanaşmaması tuhaftır.
‘Bidayette karşı çıktığımız şeyleri kendimiz yapar hale geldik, telin ettiğimiz kimselere benzedik' deniliyor.
Küresel tehditlerin, uluslararası meydan okumaların, ekonomik sıkıntıların, toplumsal çalkantıların üstesinden mevcut yönetim usulü ve üslubu ile gelinemeyeceği, üstelik bu usul ve üslubun yeni problemleri davet ettiği vurgulanıyor."
'AKİL ADAMLARIN UZAKLAŞTIRILMASI ELEŞTİRİLİYOR'
Eski AK Parti'ye, ortak akla, kadro hareketine duyulan özlem ifade ediliyor.
Gittikçe yükselen bir tepki var.
Bu tepki şimdilik homurtu halinde ama ‘kuvveden fiile çıkması' an meselesi.
Konuya gelecek yazılarda devam edeceğiz inşaallah."