Ankara-Berlin krizinin gidişatını ve Almanya'da yaşayan Türk topluluğuna yönelik olası etkilerini Sputnik muhabiri Elif Sudagezer'e değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Berlin Temsilcisi Kenan Kolat'a göre, Almanya'daki Türkiye karşıtlığı yeni bir olgu olmasa da, son dönemde hızla artmakta.
Almanya'daki gerginliklerin çok uzun süredir devam etmekte olduğuna işaret eden Kolat "Son iki üç yıldır yoğun bir gerginlik yaşansa da bu gerginlik çok daha önceye dayanıyor. Türkiye'nin AB üyeliğine karşıt olanlar bu kriz öncesinde de yüzde 55 ila 60 civarındaydı. Bu oranın daha da çok yükselmesinde Türkiye'deki sorunların Almanya'ya taşınıyor olmasının etkisi var" dedi.
Kolat "Kamuoyunda çok yoğun bir tartışma var, politikacılar da bunu dile getiriyorlar. Ben bunu çok doğru görmüyorum. Birincisi AB süreci zaten artık Türkiye'de de çok fazla desteklenen bir süreç olarak görülmemekle birlikte Almanya'da da özellikle Türkiye'ye karşı olan yaklaşımlar daha da güçlenmiş durumda. Türkiye'ye karşı, İslam düşmanı, Türk düşmanı eğilimler Almanya'da hep vardı. Bu eğilimler tabi son süreçte daha fazla taban kazandılar. Almanya'da Türkiye'ye yönelik olan ve ya Türk Hükümeti'nin yaptıkları eleştirilerin Türkofobik bir boyuta vardığını söylemek mümkün. Almanya'daki Türk toplumu, bu gelişmelerden rahatsız" diye konuştu.
Türk toplumunun rahatsızlığının temelinde iki sebep olduğuna işaret eden Kolat şöyle devam etti:
"Türk toplumu, iki nedenden dolayı rahatsız: birincisi Türkiye- Almanya ilişkilerinin bozulması. İkincisi de, Türkiye karşılığı üzerinden prim yapmaya çalışan politikacılar ve bunların Almanya'daki çifte standarda işaret edişi. Bu iki durum da doğrudan buradaki insanlara etki ediyor. Daha önceleri ‘Niye başörtü takıyorsunuz' veya ‘Neden başörtü takmıyorsunuz?' ‘Burada yaşamaktan zorlanıyor musunuz' gibi sorularla muhatap ola bu topluluk şimdilerde Sizin Cumhurbaşkanınız neden böyle yapıyor? Niye böyle konuşuyor?' sorularına maruz kalıyor. İnsanlar bununla uğraşmak istemiyor"
Almanya'daki Türk topluluklarının günlük hayatlarına yansıyan zorluklarla karşı karşıya kaldığına işaret eden Kolat "Şu anda Türklere karşı ön yargılar arttı ve artmaya devam edecektir. İş yeri bulmaktan tutun ev kiralamaya, mesleki eğitim yapmaktan, ev bulmada, mesleki eğitim yapmada, sokağa kadar ırkçılık her noktaya yansımış durumda. Bu yüzden iki ülke arasında kavga yerine diyalog şart" ifadelerini kullandı.
Sputnik'e konuşan bir diğer isim Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Başkanı Zafer Sırakaya, Der Spiegel gazetesinin anketinin ilk olmadığına vurgu yaparak "Bu gibi anketler maalesef, Almanya'da Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde olduğu gibi popülizmin büyük bir yer edindiğini gösteriyor. Siyasi partiler ve medya organlarının aşırı sağ partiden oy devşirmenin ne kadar tehlikeli olduğunu görmeleri gerekiyor. Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Martin Schulz'un izlediği bu politika başta kendisine oy kaybettiriyor. Zira toplum popülist taktiklerle çıkar sağlamaya çalışanlara prim vermiyor " dedi.
Söz konusu gerginliklerin Almanya'da yaşayan Türklerin yaşamlarını daha zor bir hale getirdiğine işaret eden Sırakaya "Eskiden ‘yabancı mısınız' diye sorulurdu. Şimdi ‘Türk müsünüz?' ve ‘Erdoğancı mısınız?' soruları takip ediyor. Demokrasi,sizin gibi düşünmeyenlerin kendilerini ifade ettiği ortamın oluşması demek iken, sizin gibi düşünmeyenleri ötekileştiren tavra giriliyorsa bu demokrasi dışıdır. Türkiye'deki AK parti olgusuna yakın siyaset tarzınız varsa ve ülkemizin seçilmiş Cumhurbaşkanımızı destekler bir tarzınız varsa iyileştirilmesi gereken hasta gibi muamele görüyorsunuz" dedi.