"Benim istifamın Şanlıurfa'ya gitmek istememek ya da Ankara'da kalmak istemekle ilgisi yok. Daha önce de Türkiye'nin bir çok yerinde görev yaptım yine yaparım. Ama bir yargıç olarak mesleği icra etme koşullarımız kalmadı. Adil bağımsız bir şekilde karar verme koşulları ortadan kalktı. Bu nedenle meslekten ayrıldım.
2010'dan beri siyasi iktidarın yargı üstündeki hakimiyeti arttı. Ve 2017'de 16 Nisan Referandumu sonrası en şedit hale geldi. Hakimlik teminatının, sendikal örgütlenme hakkının, hakimin korunmasına, yargı bağımsızlığına, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına ilişkin uluslar arası metinlerin ihlaliyle karşı karşıyayız."
Yapılan atamaların yargıçları istifaya zorlamak veya etkisizleştirmek amacı taşıdığını vurgulayan emekli Yargıç Mustafa Karadağ, Hakimler Kanunu'ndaki ilgili hükme de dikkat çekti: "Kanun, 'hakim atamaları yapılırken görev yerine göre coğrafi, kültürel, sosyal olanaklar göz önüne alınır' diyor. 36 yıllık meslek kıdemi olan yargıçlarımız Van'a Mardin'e tayin oldu. İstanbul ile Ankara ile doğu illerimizin sosyal, kültürel olanakları kıyaslanabilir mi?"
2010 yılında siyasi iktidarın Fethullah Gülen cemaatiyle işbirliği yaparak yargıya egemen olduğunu iddia eden Karadağ, siyaset yargı ilişkisin bugüne gelinceye kadar hangi aşamalardan geçtiğini şöyle özetledi:
"İktidar 2014 yılında Yargıda Birlik Platformu'yla işbirliği yaptı. Onları taşeron olorak kullandı. Yine yargıya biraz daha egemen oldu. Neticede bu dönemde 4-5 bine yakın hakim savcı alındı. Şu anda 16 Nisan 2017'den sonra İktidar partisi genel başkanının seçtiği üyeler HSK'nın çoğunluğunu oluşturuyor. Siyasi iktidar nasıl daha önce cemaati tasfiye ettiyse şimdi de kendilerini ülkücü, sosyal demokrat, alevi diye tanımlayan Yargıda Birlik Platformu'nu tasfiye ediyor."
'ARTIK PARTİLİ HAKİMLER GÖREV YAPIYOR'
Sözlerine, "Siyasi iktidar yargıyı artık nefessiz bırakmak istiyor" diye devam eden Karadağ, aklından yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, yargıçlık teminatı geçmeyen partili bir savcı ve yargıç güruhu yaratılmakta olduğuna dikkat çekti.
Mustafa Karadağ, günlük siyasetin içinden gelen çok sayıda AK Partili avukatın da bu süreçte hakim ve savcı yapıldıklarının altını çizerek. Bu koşullar altında artık bağımsız ve adil yargıdan söz edilemeyeceğini dile getirdi.