Bu iklimde AK Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamburg’daki G20 zirvesinde Avrupalı liderlerle görüşecek. Öncesinde Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği önündeki ‘meydan dayağı’ türünden bir olayın yaşanmasından çekinilirken, şimdiden uyarılar eksik edilmiyor.
Son gelişmeler ışığında, Türkiye-AB ilişkilerini ve yaklaşan Hamburg zirvesindeki durumu Strasbourg’dan AB Uzmanı, gazeteci, yazar Sertaç Aktan ile konuştuk.
‘AB RAPORLARI HER YIL DAHA DA SERTLEŞİYOR’
Aktan şöyle devam etti: “2016 raporu için ‘bu rapordan daha serti olamaz’ diye düşünürken, 2017 raporu 2016’dan bir ton daha sert oldu ve ifadeler sürekli sertleşiyor. 2016’da zaten müzakerelerin askıya alınması tavsiye olunmuştu. Bu raporlar bağlayıcı değil ancak kayda geçiyor ve önemli. 2017’deki raporda ise gecikmeksizin askıya alınması, bir an evvel harekete geçilmesi, artık kaybedilecek bir şey olmadığı anlamları çıkıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘gereken neyse bize söyleyin, fasılları açın, gerekeni yaparız’ gibi birtakım söylemleri oldu fakat bunlar Brüksel’de ve Strazburg’da artık inandırıcı bulunmuyor. Bu sebeple artık ne olursa olsun, gecikmeksizin askıya alınması söz konusu.”
‘MEVZUATI UYGULAMAK İÇİN FASILLARA DA GEREK YOK’
‘EN BELİRGİN KIRMIZI ÇİZGİ’
‘TÜRKİYE’NİN BATI’YA YAPTIĞI SAVUNMA İNANDIRICI DEĞİL’
‘HAMBURG ZİRVESİ ÖNCESİ TÜRKİYE UYARILIYOR’
‘BATI BU TARZ ARBEDELERE ARTIK MÜSAMAHA GÖSTERMEZ’
‘YENİ HARİCİYE KADROLARI TEAMÜLLERİ BİLMİYOR’
G20’nin çok önemli bir zirve olduğunu ve bu zirvenin de buna göre güvenlik önlemleri olduğunu ifade eden Aktan, kişisel sebeplerle büyük krizlerin yalanmasını engellemek için konulan diplomatik kuralların Türkiye’nin yeni kadroları tarafından yok sayıldığını vurguladı ve hariciye geleneğini bilen kesimlerin dışlandığını belirtti: “Herkesin kendi güvenliği, koruması bu şekilde kendi hassasiyetlerine, iç politikasındaki toplumlarının hassasiyetlerine ve kendi meselelerine yönelik başına buyruk hareket ederse, bu zaten 16. yy’da diplomatik ilişkilerin ilk kurallarının konulduğu Westphalia’dan önceki duruma dönmek anlamına gelir ve savaşlar eskide bu düzensizlikten çıkıyordu. Çok basit hatalar, saygısızlık olarak algılanabilecek hareketler sebebiyle eskiden savaşlar çıkıyordu ve böyle olmasın diye, uslular zarar görmesin, insanlar ölmesini ekonomiler zarar görmesin diye Westphalia Anlaşması sonrası ilk uluslararası diplomatik kurallar getirildi. Dikkat edilirse, bu son dönemde bu kuralları çok iyi bilen, çok iyi uygulayan insanlar ‘Monşer, halktan değil’ denilerek, oldukça hakaretlere uğradılar, kenara itildiler ve ortam ‘milli irade üzerinden diplomasiyi yürütürüm’ üzerinden bunu yürütmek isteyen, bu kurallar boşuna varmış gibi bir algı yaratan birtakım kişilere kaldı. Dolayısıyla G20 gibi dünyanın en tepesindeki zirvede, bu tip olayların olması çok ciddi politik, siyasi belki de askeri skandallara ve çatışmalara sebebiyet verebilir.”