Mahçupyan'ın 'Ekonominin altında kalma ihtimali' başlığıyla yayınlanan yazısı şöyle:
'ÖNÜMÜZDEKİ SINAVIN ASIL ZEMİNİ EKONOMİ'
"Velhasıl önümüzdeki bir yıl içinde hak, özgürlükler ve bilgiye ulaşma açısından fazla bir iyileşme olmayacağını tahmin etmek zor değil. Bu durumda hükümetin seçime yönelirken ihtiyaç duyduğu başarı nereden gelecek? Dış politikada fazla bir hareket alanı olmadığını herhalde artık herkes anlamıştır. Bu alanın açılması Kürt meselesinde bir yön değişimine muhtaç ama o da AK Parti'nin getirildiği noktada gerçekçi gözükmüyor. Dolayısıyla önümüzdeki sınavın asıl zemini ekonomi olacak…
Diğer taraftan bunun etkisi sınırlı kalacaktır… Herkesin bildiği üzere Türkiye ölçeğindeki bir pazarda uzun vadede istikrarlı ve yeterli bir büyüme oranı, ancak özel sektörün yeniden üretime yönelmesi ile mümkün. Ne var ki bunun önkoşulu da istikrarlı ve kabul edilebilir bir enflasyon/faiz/döviz kuru dengesi. Oysa son iki yıl bu dengenin tümüyle elden kaçmasına neden oldu. Dövizler geçen yıl ortalamasına göre bu sene en az yüzde yirmi daha yukarda olacak. Enflasyon yüzde 12'yi geçerken, faize karşı savaş ilan eden bir hükümet döneminde faiz yüzde 12.5'i yakalamış durumda…
'RADİKAL KARARLAR VERMEKTENSE 'BÖYLE' GİTMEYİ TERCİH EDEBİLİRSİNİZ'
"Ancak bunun da siyaseten belirsiz sonuçları var… Her şeyden önce doğruları yapmanın getirisi bu kadar kısa vadede alınamayabilir. Daha önemlisi doğruları yapmaya iktidarınızı zayıflatma ihtimali nedeniyle direnç çıkartıyor olabilirsiniz. Ya da iktidar üzerinden nemalanan gruplar özellikle bu yola girmenizi istemiyor olabilir… Sonuçta radikal kararlar vermektense biraz daha ‘böyle' gitmeyi tercih edebilirsiniz… Muhtemelen böyle olacak ve işin ‘böyle' gidemeyeceği anlaşıldığında da geç kalınmış olunacak."