Küçük esnafa faizsiz kredi sağladıklarını anımsatan Tüfenkci, bugüne kadar KOBİ'lere milyarlarca lira destekte bulunduklarını bildirdi.
Kredi destekleriyle piyasalarda canlılığı sağladıklarını belirten Tüfenkci, "Şu an canlı bir piyasamız var. Kimse artık durağanlıktan bahsetmiyor, daha çok yatırım ve nasıl büyüyebiliriz onun hesabı içinde" diye konuştu.
'İHRACATI ARTIRMAMIZ LAZIM'
Tüfenkci, istihdama da destek sağladıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
İhracata dayalı bir büyüme modelini öngördüklerini söyleyen Tüfenkci, "Teşviklerimiz ve tedbirlerimiz de bu yönde. Özellikle ihracatçımızdan, reel sektörden gelen talepleri hayata geçirme noktasında ciddi gayret gösteriyoruz. Yine yatırım ortamını iyileştirme noktasında atacağımız adımlarla özellikle doğrudan yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmesinin daha da hızlanacağını düşünüyoruz. Çünkü Türkiye'ye güvenip yatırım yapanları Türkiye hiçbir zaman mahcup etmedi ve gerçekten kazandırdı" ifadelerini kullandı.
'ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE HAYATA GEÇİRECEĞİZ'
Türk Lirası'nın ABD doları karşısında en değerli para birimlerinden biri haline geldiğini bildiren Bülent Tüfenkci, "Bu anlamıyla Türkiye'de ekonomik gidişatın iyi olduğunu görüyoruz ama bunu yeterli bulmuyoruz. Bunu daha da iyileştirme noktasında neler yapabiliriz? Atmamız gereken adımları, uyum yasalarıyla aynı zamanda ekonomiyi geliştirecek, destekleyecek tedbir ve destekleri yine önümüzdeki süreçte hayata geçireceğiz." dedi.
Tüfenkci, Üretim Reform Paketine değinirken de çalışmanın komisyona sevk edildiğini, pakette organize sanayi bölgelerinde yatırım yapanlara ciddi avantajlar getirildiğini, sanayicinin üzerinde yük olan TRT payı, emlak, ilan, reklam vergisi gibi birtakım vergilerin kaldırıldığını söyledi.
'TÜRKİYE ŞAHA KALKACAK'
"Cazibe merkezleriyle ilgili değerlendirme son safhada. Önümüzdeki çok kısa sürede bunlar da hayata geçtiğinde Türkiye şaha kalkacak ve büyüme rakamlarının da özellikle Dünya Bankası'nın veya kredi derecelendirme kuruluşlarının beklentilerinin çok üzerinde, şaşırtıcı derecede geleceğine inanıyorum. Bu kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmelerinin reel ekonomiden çok uzak, objektiflikten de uzakta siyasi değerlendirmeler olduğunu gördük. Geçmişte bu kredi derecelendirme kuruluşlarını bu millet, bu devlet, AK Parti hükümetleri mahcup ettiyse inşallah önümüzdeki dönemde açıklanacak büyüme rakamlarıyla yine mahcup edecektir."