Körfez'de Suudi Arabistan'ın başını çektiği monarşiler ile Katar arasındaki gerilim dinmiyor. Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn basını Katar Şeyhi'ne atfedilen açıklamaların ‘hacklenme' sonucu olduğu izahatını görmezden gelirken, Katar hakkında El Kaide destekçiliği ithamlarını gündeme taşıdı. Medyada yüksek perdeden bir savaş başlatılırken, iş Suudi Arabistan'ın Katar'ı işgal edebileceği söylentilerine kadar varmış durumda. Hal böyleyken, Riyad'ın Katar'la ideolojik yakınlığı bulunan Türkiye'den gemi alımı anlaşmasından vazgeçtiği iddiası da ortaya atıldı. Körfez'de esen fırtına ve Türkiye'ye olası etkilerini gazeteci yazar Musa Özuğurlu ile konuştuk.
‘KATAR VE SUUDİLER UZUN ZAMANDIR REKABETTE'
Katar ve Suudi Arabistan arasındaki gerilimin eskiye daandığını anımsatan Musa Özuğurlu'ya göre küçük Körfez şeyhliği hacminin çok ötesinde rollere soyunup Riyad'ın yerini almaya çalışıyor. Gerilimin ABD Başkanı Donald Trump'ın Riyad ziyaretinin arkasından gelmesine de dikkat çeken Özuğurlu, kapışmanın arkasında yatan sebeplere dair şu tespitlerde bulundu: "Suudi Arabistan ne olursa olsun, birtakım ülkelerle çatışmasına, görüş ayrılıklarında olmasına rağmen sonuç olarak Arap dünyasının lider ülkelerinden biri olarak kabul edilir. Mısır siyasette lider ama Suudi Arabistan'ın bir krallık, maddi ve dini bir güç olarak ağıtlığı var fakat bu Katar tarafından ele geçirilmeye çalışıldı. Katar özellikle Arap Baharı adı verilen süreçte birçok örgütle ve birçok ülkede işbirliğine gitmeye çalıştı. Daha sonrasında bunların iktidara geleceğini hesap ederek Ortadoğu'da bir güç olmaya çalıştı fakat bu hesaplar tutmadı. Bu durum Suudileri çok rahatsız etti, özellikle Suudi Arabistan'da Kral ailesi içerisinde birtakım problemler söz konusuyken Katar'ın böyle bir şey yapmaya kalkışması Suudiler çok derinden rahatsız etti ve Suudiler artık Katar'dan intikam alma peşinde. Katar'ın şimdiki Emiri Temim'in babası Hamad'dan itibaren bu gerginlik başlıyor ve bu durum her uluslararası toplantıda ortaya çıkıyor. Sadece Trump'ın son yaptığı geziden değil, daha önce yapılan Arap Birliği toplantılarında da bu iki ülke arasında problemler vardı fakat başlık Suriye olunca o toplantılarda çok da görüş ayrılığı dile getirilmiyordu. Ama birçok ülkenin bu iki ülkeden rahatsız olduğunu dile getiriliyordu. Şimdi bunların hepsi su yüzüne çıktı."
‘ABD ÇIKARI GEREĞİ SUUDİLERE GÖRE ÇÖZÜM BULACAK'
Suudi Arabistan'ın Körfezdeki en güçlü ülke olarak, diğer ülkeler ve Katar üzerindeki baskısını devam ettireceğini belirten Özuğurlu'ya göre bu iki ülke arasındaki gergin sürecin belirleyicisi Doha'nın alacağı tavır ve geri adım atıp atmayacağı olacak. Özuğurlu'ya göre bu ikili arasındaki gerginlikte ABD'nin çıkarları gereği Suudilerin tarafında yer alacak: "Muhtemelen Batılı Ülkeler bir araya gelecekler, iki ülkenin arasına girecekler ve bu sorunu belki bir şekilde halledecekler fakat sadece bu şekilde üzeri kapatılmış olacak. Bundan sonra bu iki aile arasındaki çekişme devam edecek ve kendi istedikleri bir yönetimi Katar'da getirene kadar Suudiler durmayacaklar. ABD için ise değişen bir durum olmayacak. ABD için Katar'ın tek önemi sadece taşınmış olan üs, başka hiçbir anlamı yok. Öbür yandan gaz meselesi var. Bunu bir şekilde Batı'nın garanti altına alması gerekiyor ve bu garantiyi verebilecek herhangi bir kadroyu görürlerse, Temim ailesinden muhtemelen vazgeçeceklerdir. Kadro dememin sebebi Katar'ı bir devlet olarak değil, bir şirket olarak görüyorum. Dolayısıyla ABD'nin burada muhtemelen tavrı, bölgedeki en önemli müttefiki ve hatta son yaptıkları 300 milyar dolarlık anlaşmalarla daha da birbirlerine bağlandıkları Suudi Arabistan'ın hassasiyetini dikkate almak olacak. Burada Suudi Arabistan'ın belirleyiciliğine göre ama aynı zamanda Batı'nın çıkarlarını da zedelemeden bir formüle gidecekler gibi gözüküyor."
‘KATAR MECBUREN İRAN'A YASLANDI'
Peki Suriye üzerinden İran'a karşı ‘mezhepçi' bir çizgi izleyen Katar'ın şeyhi Tahran'a neden yakınlaşmak istiyor. İran'ın yakınlaşmak arzusu mu var? Musa Özuğurlu İran'ın Katar ile ilgili özel bir politika ve çabası olmadığını belirtirken, Katar'ın İran'a zorunlu olarak yöneldiği görüşünde:
"Zorunlu olarak Temim Suudilerin tam karşıtı olan İran'ı dillendirmek zorunda kaldı. Seçmek zorunda kaldı demiyorum çünkü bu bir dillendirme de olabilir. Çünkü Suudiler ile boğaz boğaza gelmişken, yapabileceği başka bir şey yoktu ve ciddi bir söylem olarak karşısında İran'ı kullanması gerekiyordu. ABD ve Batı Suudi Arabistan ile beraber hareket etti, en son gerçekleştirilen ziyaret ve toplantılarda bu ortaya çıktı. Mısır ve diğer Körfez Ülkeleri Suudilerin tarafında yer aldılar. Türkiye sessiz bir tarafta duruyor. Bu durumda Katar'ın herhangi bir şekilde işaret edeceği, sırtını yaslayacağı başka bir ülke kalmadı. Diğer yandan kendi güvenlik algılamaları olarak bu tutumu değerlendirecek olursak, Katar Suudilerden daha fazla tehlike altında. Çünkü Fars Körfezi'nde ve İran'a daha yakın."
"Zorunlu olarak Temim Suudilerin tam karşıtı olan İran'ı dillendirmek zorunda kaldı. Seçmek zorunda kaldı demiyorum çünkü bu bir dillendirme de olabilir. Çünkü Suudiler ile boğaz boğaza gelmişken, yapabileceği başka bir şey yoktu ve ciddi bir söylem olarak karşısında İran'ı kullanması gerekiyordu. ABD ve Batı Suudi Arabistan ile beraber hareket etti, en son gerçekleştirilen ziyaret ve toplantılarda bu ortaya çıktı. Mısır ve diğer Körfez Ülkeleri Suudilerin tarafında yer aldılar. Türkiye sessiz bir tarafta duruyor. Bu durumda Katar'ın herhangi bir şekilde işaret edeceği, sırtını yaslayacağı başka bir ülke kalmadı. Diğer yandan kendi güvenlik algılamaları olarak bu tutumu değerlendirecek olursak, Katar Suudilerden daha fazla tehlike altında. Çünkü Fars Körfezi'nde ve İran'a daha yakın."
‘SUUDİLER EL SANİ AİLESİNİ ORTADAN KALDIRMAK İSTERSE YAPAR'
Suudi Arabistan'ın bölgede sadece kendi etkinliğini korumak için İran'la düşmanlık yaptığına ve bu tutumun diğer Körfez ülkeleri tarafından da bilindiğine vurgu yapan Özuğurlu, diğer ülkelerin konumunun ise aslında daha farklı olduğunu söyledi. "Katar da Suudiler de Suriye'de uyguladıkları politikanın ayağının yere basmadığını biliyorlar. Katar aynı zamanda İran'a karşı uygulanan politikaların da bir şekilde yere basmadığını çok iyi biliyor" diyen Özuğurlu, "Diğer yandan gerçekten de Suudi Arabistan El-Sani ailesini ortadan kaldırmaya niyetli olur ve bundan sonra faaliyetlerini devam ettirirse, bu durumda yapacak bir şey kalmaz Katar El-Sani ailesi açısından. Hatta bu durumda belki İran'a bile sığınabilirler ama şu anda pazarlıkların devam ettiği düşünülüyor" vurgusu yaptı. Diğer yandan pazarlıkların belki de Temim'in söylemlerinin vazgeçmesiyle sonuçlanabileceğine dikkat çeken Özuğurlu, yine de İran'a karşı bundan sonra daha ‘tarafsız kalınmasının' tercih edilebileceğini de ekledi.
‘KÖRFEZ GERGİNLİĞİNİN KAZANANI SURİYE ORDUSU'
29 Mayıs 2017, 23:53
Peki bu kapışmanın Suriye'deki duruma etkisi ne olur? Özuğurlu, daha önce yaşanan gerilimlerden de hareketle Suudi Arabistan ve Katar'ın Suriye'de destekledikleri grupların, bu gerginlik sonrası zayıflayacağını ve bu durumdan Suriye ordusunun kazançlı çıkacağını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Suudi Arabistan da, Katar da ve diğer bazı ülkeler de Suriye'deki savaşı işbirliği halinde körüklüyorlardı. Fakat artık Suriye ordusu sahada daha sağlam bir şekilde ilerliyor ve bunu doğrudan doğruya Rusya'nın askeri aklıyla yapıyor. Diğer yandan son gerilimle Suudilerin ve Katar'ın desteklediği birtakım gruplar arasındaki koordinasyon da bozulacak. Zaten bugünlerde çözülme aşamasına gelmiş olan ‘muhalifler' biraz daha birbirinden ayrışacak. Mesela İslam Ordusu daha da yalnızlaşacak çünkü Suudiler Suriye'de bu orduyu destekliyordu fakat bundan sonra en azında artık Katar, Esad'a karşı olmasa bile tarafsız davranmayı seçebilir. Katar'ın desteklediği özellikle Kuzey'de konuşlanmış olan El-Nusra gibi birtakım örgütler de var. Katar bundan sonra bu örgütlere desteğini çekebilir. Dolayısıyla Suriye ordusu durumdan faydalanacak ve daha net adımlar atacak gibi gözüküyor."
"Suudi Arabistan da, Katar da ve diğer bazı ülkeler de Suriye'deki savaşı işbirliği halinde körüklüyorlardı. Fakat artık Suriye ordusu sahada daha sağlam bir şekilde ilerliyor ve bunu doğrudan doğruya Rusya'nın askeri aklıyla yapıyor. Diğer yandan son gerilimle Suudilerin ve Katar'ın desteklediği birtakım gruplar arasındaki koordinasyon da bozulacak. Zaten bugünlerde çözülme aşamasına gelmiş olan ‘muhalifler' biraz daha birbirinden ayrışacak. Mesela İslam Ordusu daha da yalnızlaşacak çünkü Suudiler Suriye'de bu orduyu destekliyordu fakat bundan sonra en azında artık Katar, Esad'a karşı olmasa bile tarafsız davranmayı seçebilir. Katar'ın desteklediği özellikle Kuzey'de konuşlanmış olan El-Nusra gibi birtakım örgütler de var. Katar bundan sonra bu örgütlere desteğini çekebilir. Dolayısıyla Suriye ordusu durumdan faydalanacak ve daha net adımlar atacak gibi gözüküyor."
‘RUSYA KENDİ ÇİZGİSİYLE GELİRSE KATAR'LA MASAYA OTURUR'
Körfez'deki kapışmada Rusya'nın pozisyonu ne olabilir? Özuğurlu Rusya'nın Suriye'de gerçekten de samimi bir şekilde krizin çözümü için çalıştığını belirtirken, arabuluculuk rolü de oynayabileceğine dikkat çekti: "Rusya en başından Suriye'deki bütün tarafları akıl ve mantığın gerektirdiği noktaya çekmeye çalışıyor. Yani bölge gerçeklerini görmelerini sağlamaya, bu meselenin en az kan dökülerek çözülmesini sağlamaya çalışıyor. Dolayısıyla şu anda Katar'ın düşmüş olduğu bu durumdan da bu yönde hem faydalanmak, hem de Suriye krizi ve bölge açısından da faydalanmak isteyecektir. Bir örnek BM Güvenlik Konseyi'nde yaşanan sorun. Katar Dışişleri Bakanı'nın ‘bizim isteklerimizi kabul etmezseniz sizin için iyi olmaz' sözüne, bir Rus yetkili çok sert biçimde adeta ‘sizi haritadan sileriz' cevabını vermişti. Rusya gerektiğinde böyle bir tavrı da ortaya koyabiliyor ama aynı zamanda da kendi istediği noktaya gelebilecek olan herhangi bir durum doğacak olursa da, o konunun aktörü ile de masaya oturmaya da hazır. Dolayısıyla şimdi muhtemelen Katar ile böyle bir yumuşama dönemine de girecektir ve belki de Katar'a Suudilerle anlaşması telkininde bulunarak akıl yolunu göstermeye çalışacaktır."
‘SUUDİLER TÜRKİYE'Yİ KATAR'A TAVIR ALMAYA ZORLUYOR'
Trump'ın Riyad'ı ziyaretiyle ABD'nin bölge için yeni yol haritası çizmeye başladığına ve ana rolü de Suudilere verdiğini belirten Özuğurlu Suudilerin de Türkiye'yi tavır almaya zorladığı görüşünde. Türkiye yönetiminin Suudi Arabistan'dan çok Katar'la yakın olduğunu, iki ülkenin Müslüman Kardeşler'e aynı baktığını dile getiren Özuğurlu, "Bu nedenle de Katar'ın içinde olduğu bu durumda, Türkiye'nin bir seçim yapması gerekecek. Hamas da bu işin içerisinde ve Türkiye artık Suudi Arabistan tarafından tavır almaya zorlanıyor" tespiti yaptı. Suudilerin bunu ABD garantisini aldıktan sonra yapmaya başladıklarını belirten Özuğurlu, "Türkiye Suudiler ile de birlikte hareket ediyordu ama Katar Türkiye'ye her zaman için Suudi Arabistan'dan daha yakın. Çünkü ideolojik olarak bu iki ülke daha yakın. Diğer yandan büyüklük olarak Suudi Arabistan ve Türkiye her an rakip olabilecek ülkeler. Suudiler bu yüzden şimdi Türkiye'ye tarafını seçme baskısı yapıyor. Bundan bir süre önce Suriye sahasında da yine görüş ayrılıklarına düştükleri zaman, Suudilerin Türkiye'ye karşı tavır alacağı söyleniyordu. Bu durum ortaya çıkmadı ama böyle şeyler boşu boşuna konuşulmaz. Suudiler ABD desteğini de alarak bunu şimdi yapıyorlar."