'ELLERİMLE ATEŞE ATTIM'
T.A'nın annesi T.A: "Benim gibi olmasınlar, devlete, millete hayırlı evlat olsunlar diye ben çocuklarımı saldım. İki ay olmadı oraya gideli. Bir ay önce hazırladı çantasını, okula gideceğim diye. Bir yazı geldi, yurt yok. Milli Eğitim'in yanına vardı, "Size bir haftaya bir yer gösteririz" dendi. Bir telefon numarası verdi bize, eşim 3 defa aradı; telefonları açmadılar. Ben oraya çocukları ellerimle gönderdim, attım o ateşin içine 2 tane kızımı…"
'BİLİRKİŞİ RAPORUMUZ KAYBOLDU'
"Z.A'nın babası M.A: "Milli Eğitim Müdürü'nün dokunulmazlığını kaldırın. Çocuklarımızı oraya o yerleştirdi. Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş, Yunus Demircioğlu Fon Müdürü, Mücahit Hoca Okul Müdürü bunlar yurtta eksiklik olduğundan dolayı, çocuk yurdu kapalı diye bizim çocuklarımızı oraya yerleştirdiler. Süleymancıların yurdu kapanmasın diye bizim çocuklarımızı Milli Eğitim oraya yerleştirdi."
M.A "Çocuğunuz şu nedenle öldü diye bilgi veren oldu mu?" sorusu üzerine de "Hiçbir şey diyen olmadı. Bizim bilirkişi raporumuz bile kayboldu" dedi.
'BULAŞIK YIKIYORLARMIŞ'
F.Z.A'nın babası A.A: "Bu, bir sene okudu. İkinci sene, işte bu sene orada benim çocuğum, yurt yıkılınca oraya şey yaptık. Benim çocuğum 8. sınıfta, 'Etütlere çalışamıyoruz' dedi. 'Merkezde çalışıyor, bizi salmıyorlar etüde. Dini ders var diye biz etütlerde çalışamıyorduk. 8. sınıfa nasıl hazırlanacağım ben?' dedi. Müdürün yanına vardım ben, öğretmenler falan bana 'Çocuklar sırada uyuyor. Gece çalışıyorlarmış, bulaşık yıkıyorlarmış. Siz müdüre varın, söyleyin' dedi."
'BURANIN EKMEĞİNİ YİYOR'
"Ben müdürün yanına vardım, öğretmenler de vardı. 'Böyle böyle müdürüm, bu çocuk ağlıyor, etütlere çalışamıyorum diye. Bu dinî ders olmasa, bu çocuklar, 8. sınıflar burada etüdünü yapsa olur mu?' dedim, 'Olmaz, dini dersini görecek' dedi Mücahit Aydın, Müdür. 'Hocam, bu çocuk ağlıyor, merkezde etüde çalışıyorlar, biz çalışamıyoruz, yorgun düşüyoruz' Bak, bu şekil ağlıyor çocuk 'Etüde çalışamıyoruz. Sınava hazırlanamıyorum diye' dedim. 'Buranın ekmeğini yiyor' dedi. Bana önce 'En güzel yere gidiyor çocuklar. Gönderin, kafanız rahat olur. Biz hemşire vereceğiz, öğretmenlerimizle orada etütlerini falan yapacağız, denetleyeceğiz. Çok iyi ettiniz' dedi. Bu şekil olduğu halde ben sonra vardım, bana dedi ki 'Oranın ekmeğini yiyor, dini dersini mecbur yapacak' dedi."
'SABAHA KADAR ÇAMAŞIR-BULAŞIK YIKATILIYOR'
'GECE KALDIRIYORLAR'
'ÇOCUKLAR ANLATMADI'
S.T'nin babası M.T: "Bu çocuklar da bize orada söylemiyorlar, hani orada baskı yapılır diye. Bu çocuklar buradan dönüşte hatim indirirlermiş, yediden on bire kadar bulaşık yıkarlarmış. Bu çocukların okulda uyumasının nedenlerinden biri de oymuş."