Gülen'in Türkçe yayınlanan yazısı tam da Erdoğan'ın görüşme için ABD'ye gittiği gün yazıldı.
Gazetede ‘Artık tanımadığım Türkiye' başlıklı yazıda Gülen, "15 Temmuz'daki üzücü darbe teşebbüsünden bu yana, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan sistematik bir şekilde masum insanlara zulmediyor, onları tutuklatıyor, gözaltına aldırıyor, işten kovduruyor. Şu ana değin sadece benimle ilişkilendirilen dünya barışından başka gayesi olmayan Hizmet hareketi gönüllüleri değil, Alevilerden, Kürtlerden, laik ve sol kesimden, gazeteciler, akademisyenlerden 300 bini aşkın insanın hayatını alt üst etti" ifadelerini kullandı.
‘HÜKÜMET MASUM İNSANLARLA UĞRAŞTI'
Diken'in haberine göre, darbe girişiminin ardından yaşananları en şiddetli biçimde kınadığını ve olayla ilişkili olduğunu reddettiğini öne süren Gülen, Erdoğan'ın elinde hiçbir delil olmadığını iddia etti.
Darbe girişiminin ardından on binlerce kişinin gözaltına alındığı, tutuklandığı ve ihraç edildiği bilgisini veren Gülen, "Hükümet sadece Türkiye'deki masum insanlara zulmetmekle kalmadı, belki yıllardır ülkesine gelmeyen ama yurt dışında yaşayan masum insanlarla da uğraştı" diye yazdı.
‘OTORİTERLİKTEN KORKUYORUM'
Yazıda ‘partili cumhurbaşkanlığı' referandumundaki ‘şaibe' iddialarına da yer veren Gülen, "Erdoğan zaten demokratik bir ülkede emsali görülmeyecek şekilde bir devlet gücünü elinde tutuyordu. Referendum sonrası Türkiye'nin çok daha yoğun bir otoriterlik sürecine girmiş olmasından korkuyorum" dedi.
‘AKP BAŞTA DEMOKRATTI'
‘NATO TÜRKİYE'YE BASKI YAPMALI, YENİ OKUL MÜFREDATI HAZIRLANMALI'
Gülen, NATO'dan Türkiye'nin birliğin gerektirdiği demokratik normlara uymasını istemesi gerektiğini belirterek, yeni anayasa hazırlanmasını istedi.
Bunun yanında Gülen'in talepleri arasında yeni okul müfredatının hazırlanması da bulunuyor: "Okul müfredatları demokratik ve çoğulcu değerlere göre şekillenmeli, eleştirel düşünme yeteneğini teşvik edici olmalıdır."
‘DUA ETMEYE DEVAM EDİYORUM'
Yazı, şu ifadelerle son buldu: "Ancak, öncelikli olarak Erdoğan halkına baskı ve zulüm yapmayı kesmeli, herhangi bir soruşturma bile yürütmeksizin haklarını gasp ettiği ve kısıtladığı insanlara haklarını iade etmelidir. Ben muhtemelen Türkiye'nin örnek bir demokrasi oluşunu görecek kadar uzun yaşamayacağım ancak otoriterleşmeye giden bu eğilimin çok geç olmadan tersine dönmesi yönünde dua etmeye devam ediyorum."