Fransa’daki cumhurbaşkanı seçimi Avrupa ekonomisini nasıl etkileyecek?

En son yapılan kamuoyu araştırmaları, Macron'un bugünkü seçimden zaferle çıkacağını gösteriyor. Macron, seçim öncesi istihdam piyasasında reform ve işsizliği azaltma, asgari emekli maaşlarını artırma, vergi alanında değişiklik ve yatırımlar planını hayata geçirme sözü vermişti.

Oxford Economics Avrupa Uzmanı James Nixon, Macron'un Fransa'nın Cumhurbaşkanı olacağının çok güçlü olasılık olduğunu belirterek, böylelikle yılın başından bu yana görülen AB'deki siyasi belirsizliğinin önemli ölçüde kalkacağını savundu. Siyasi belirsizliğin iş dünyasını frenlediğini ve yatırımları sınırladığını söyleyen uzman, Macron'un koltuğa geçmesinin AB'nin geleceği ile ilgili birçok şüpheyi ortadan kaldıracağını kaydetti.

Daha önce IHS Markit uzmanları da, Macron'un seçimleri kazanması ile Fransa'da ve Avrupa'da orta vadede ekonomik istikrar yaşanacağını yazmıştı.

'PİYASALAR MACRON'UN ZAFERİNE OLUMLU YANIT VERECEK'

Piyasaların Macron'un zaferine olumu tepki vereceğini belirten Saxo Bank makroekonomik analiz departman şefi Christopher Dembik, "Macron kazanırsa, ki bu bizim baz senaryomuz, kısa vadede EUR/USD paritesinde yüzde 1-2'lik değerlenme olmasını bekliyorum" dedi.

Dembik, iş dünyası ve tüketici güveninin ilk etapta artabileceğini, fakat Macron'un hırslı bir programı hayata geçirme yeteneği konusunda emin olunmadığı için orta vade için şimdiden yorum yapmanın zor olduğunu aktardı.

Dembik, Macron'un bir sonraki adımının haziranda parlamentoda çoğunluk kazanmak olacağını ve bunun kolay bir adım olmayacağını, yasa tasarılarını geçirmek için diğer siyasi partilerle görüşmeler yapmak durumunda kalacağını sözlerine ekledi.

Uzmanlar, Macron'un diğer siyasi partilerle ekonomi alanındaki reformlar konusunda anlaşması halinde hem iş dünyası ve halk üzerindeki parasal baskının azalacağını, hem de yatırımların artmasına neden olacağını ve sonuçta ekonomik büyüme olacağını savundu.

UniCredit araştırma şirketinin açıklamasındaysa, "Macron'un zaferi Fransa'nın uzun vadeli ekonomik gelişimi ve Avrupa projesi için olumlu bir gelişme olacak" ifadelerine yer verildi.

'FREXIT TEHLİKESİ YATIRIMCILARIN AKILLARINI KURCALIYOR'

Öte yandan Macron'un rakibi aşırı sağcı Marine Le Pen ise seçimlerin öncesinde yaptığı konuşmalarda Fransa'nın alan, ekonomi, para birimi ve yasalar bakımından özerkliğini korumayı en önemli görev olarak gördüğünü açıklamıştı. Seçilmesi durumunda Le Pen'in atacağı ilk adım, Frexit referandumu olacak. Uzmanlar, Avrupa Birliği'nin en büyük ikinci ekonomisi olan Fransa'nın ayrılmasıyla AB'nin tamamen dağılmasına yol açabileceğini ifade ediyor.

Le Pen'in seçimleri kazanmasının beklenmedik bir durum olduğunu belirten uzmanlar, böyle bir gelişmenin mali piyasalarda büyük dalgalanmalara neden olacağını, EUR/USD paritesinin bir saat içinde yüzde 4'e kadar kayıp verebileceğini belirtiyor.

Saxo Bank'tan Christopher Dembik, "Piyasalarda Le Pen'in kazanma ve Frexit olasılığı fiyatlanmadığı için kendisinin Cumhurbaşkanı olması durumunda yeni bir mali krize ve Fransa'dan Almanya ve İsviçre'ye sermaye kaçışına tanıklık edeceğimizi şimdiden diyebiliriz" ifadelerini kullandı.

Öte yandan uzmanlar, Frexit riskinin o kadar da büyük olmadığı kanısında. Saxo Bank uzmanları, "Frexit tehlikesi uzun aylar boyunca yatırımcıların akıllarını kurcalıyor. Fakat Le Pen kazansa böyle bir olasılığın şansları neredeyse sıfır. Bunun nedenleri var" açıklamasında bulundu.

'LE PEN'İN ÖNERDİKLERİ AB YASALARINA AYKIRI'

Le Pen'in 6 ay içinde referandum organize etmek istediğini belirten Dembik, kendisinin parlamentoda çoğunluk elde edemeyeceği için bunu başaramayacağını savundu.

İNG uzmanları ise asıl Le Pen'in önerdiği ekonomi politikalarının Fransa'nın ekonomik büyümesini olumsuz etkileme riskinin büyük olduğunu belirtti.

ING Belçika Baş Ekonomisti Julien Manceaux, "Le Pen'in önerdiği birçok şey, ticaret veya Euro açısından AB'nin yasalarına aykırı, fakat bu, Le Pen'in hiçbir şey yapamayacağı anlamına gelmez. Alabileceği (ve olumsuz etki yaratabilecek) tedbirler var. Ancak öte yandan bu tam bir felaket yaşanacağı anlamına da gelmiyor, çünkü söz verdiği her şeyi yapamayacak" ifadelerini kullandı.