‘AVRUPA'DA İSLAM VE TÜRKİYE KARŞITLIĞI TIRMANIYOR'
Avrupa'nın niyetlerini ve kendi içindeki dinamiklerini de iyi okumak gerektiğini kaydeden Aktay, Avrupa'nın kendi içinde yükselen bir sağ ve o sağın talep ettiği İslam karşıtlığı, Türkiye karşıtlığının her geçen gün tırmandığını söyledi. Aktay, "Bununla Avrupa kendisi nasıl başedecek? Bu yükselen sağın, yükselen İslamofobinin Türkiye'ye karşı ortaya çıkaracağı antipatinin veya negatif tutumların AB'nin tutumunu ne kadar etkileyeceğini göreceğiz" dedi.
‘BU TÜR BİRLİKLERE ÜYE OLMAK DÜNYANIN ŞARTI DEĞİL'
AK Partili Yasin Aktay'a göre Türkiye, baştan itibaren AB'ye üye olmak konusunda samimi bir çaba içerisinde ve birliğin gerektirdiği bütün şartları yerine getirme konusunda elinden geleni de yaptı. "Bir çok üye, aday ülkelerin yaptığından çok daha fazlasını yaptığı halde bugün geldiğimiz durum ortada" diyen Aktay, bu tür birliklere üye olmanın da dünyanın şartı olmadığını ifade etti. Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘EVLİLİKLERDE DE SORUNLAR ÇIKIYOR, ABARTILMAMASI GEREKİR"
"Böyle bir uzaklaşma veya kopma, donma süreçleri yaşandığında da bu da dünyanın sonu değil. Elbette ki bu tür değerlendirmeler, bu tür gelişmeler her zaman beklenebilecek gelişmelerdir, evliliklerde de bir takım sorunlar çıkıyor. Bunun çok da fazla abartılmaması gerekiyor."
'TÜRKİYE AB'YE YÜK OLMAK ÜZERE ÜYE OLMAYA ÇALIŞAN BİR ÜLKE DEĞİL'
'ŞU ANDA AB'NİN BİR CAZİBESİ ZATEN KALMAMIŞ DURUMDA'
'BÖYLE BİR BİRLİKTEN KOPTUĞUMUZDA KAYBEDECEK OLAN TÜRKİYE DEĞİL, AB OLUR'
AK Parti Sözcüsü Yasin Aktay, hareketli ve dinamik bir sürecin yaşanmakta olduğunu, bu hareketli ve dinamik süreç içerisinde Türkiye'nin de güvenceleri olduğunu söyledi. Aktay, "Türkiye güvencesiz, Türkiye bütün şartlarını, bütün yumurtalarını AB sepetine koymuş bir ülke konumunda değil. Şu anda böyle bir birlikten koptuğumuz zaman kaybedecek olan Türkiye değil, AB olacaktır" dedi.
'AB KENDİ İÇİNDE ÖZELEŞTİRİSİNİ YAPIP KENDİSİNİ DEĞERLENDİRMELİ'
AB'nin referandumda taraf olurken bir görüşü savunmakla kalmayıp kendi ilkelerinden feragat edecek şekilde, kendi ilkelerini askıya alma pahasına ‘Evet' kampanyasını yürütecek olanların ifade özgürlüğünü askıya almak gibi bir garabeti de yaşadığını ileri süren Aktay, "Aslında AB'nin bizden özür dilemekten bize kendini affettirmekten önce, kendi içinde öz eleştirisini yapıp, basit bir konuyla sınanan Avrupa değerlerinin nasıl ayaklar altına alınmış olduğunu kendisinin değerlendirmesi gerekiyordu" dedi.
'RUSYA İLE SURİYE KONUSUNDA İHTİLAFLAR HALİNDEYİZ'
Bu konuya da değinen Aktay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya ziyaretini değerlendirirken, Suriye konusunda Türkiye ile Rusya'nın tam bir anlaşma içinde olduğunu söylemenin zaten mümkün olmadığını söyledi. Aktay, "Biz Türkiye ile Rusya'nın arasının iyileştiğini memnuniyetle görsek de şu gerçeğin farkındayız; Suriye konusunda, Suriye'de uygulanan politikalar konusunda çok büyük ihtilaflar halindeyiz. Orada en azından birbirimize saygı duymak ve birbirimizin hassasiyetlerine saygı duyacak belli bir asgari düzey tutturmaya çalışıyoruz. Yoksa, Rusya'nın halen orada (Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad'ı destekliyor olması doğrusu Türkiye'nin içine sinebilen bir durum değil" dedi.
'ESAD, RUSYA İLE ARAMIZDA İHTİLAF KONUSU OLMAYA DEVAM EDECEK'
'RUSYA İLE ARAMIZDA AYRILIK OLSA BİLE DİYALOĞU KOPARMAMAK LAZIM'
Peki bu görüş ayrılığına rağmen Türkiye ile Rusya, Suriye konusunda nasıl bir işbirliği yapabilir, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin'in Soçi'de yapacakları görüşmeden neler bekleniyor? AK Partili Yasin Aktay, bu soruyu ise şöyle yanıtladı: "Netice itibariyle şunu görüyoruz. Aramızda ayrılık olsa bile diyaloğu koparmamak lazım. Diyaloğu koparmak daha kötü neticelere yol açıyor. Neticede bir takım hassasiyetler konusunda birbirimizi uyarabilecek durumunda olmamız bir imkandır. Diplomatik imkanlar, kanallar her halükarda açık tutulması gerekiyor. O mülahazarayla zaten bir süre kopmuş olan ilişkilerimizi tekrar düzeltmek durumunda kaldık. Tabi bölgenin iki gücü, iki önemli devleti, bunların her halükarda birbirlerine yakın bir diyalog içerisinde olması geleceğin daha güvenli daha elverişli bir Ortadoğu'nun inşasında önemli bir durum."
'ABD İLE YENİ BİR SAYFA, O KÖTÜ DURUMDAN DAHA KÖTÜ OLMAMASINI UMUYORUZ'
'OBAMA DÖNEMİNDE FAYDA ETMEDİ, TRUMP DÖNEMİNDE YOLUN BAŞINDAYIZ'
Türkiye-ABD ilişkilerinin Obama zamanında kötüleştiğini, ABD'nin dostluk ve müttefiklik kurallarına uymayan bir takım ihlaller yaptığını ifade eden Aktay, Suriye'de Türkiye'nin ‘terörist örgüt' olarak nitelendirdiği PYD'ye verilen desteği de buna örnek olarak gösterdi. Aktay, "Bir terör örgütü olan DEAŞ ile mücadele konusunda NATO müttefiki olarak Türkiye ile yeterli bir diyalog içine girilmektense başka bir terör örgütü muhatap alındı, beslendi ve büyütüldü" dedi. Burada aslında bir NATO müttefiki olmanın gereklerine uymayan bir durumun söz konusu olduğunu ifade eden Aktay, Türkiye'nin bütün görüşmelerinde bu uyarılarını ABD'ye karşı yaptığını söyledi. Aktay, "Obama döneminde bir fayda etmedi, Trump döneminde yolun başındayız henüz, bunun kar edeceğini düşünüyoruz, buna dair ilk işaretler aslına bakarsanız olumlu, bu olumluluğun devam etmesini bekliyoruz ve bu konuda bir netice almayı bekliyoruz" diye konuştu.
'BİZ ASLINDA ABD'Yİ FETÖ'YE KARŞI UYARIYORUZ'
'YENİ OPERASYON İÇİN RUSYA-ABD GÖRÜŞMELERİ ÖNEMLİ, ANCAK…'