ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telefonda ilk kez görüşmesinin hemen ardından Amerikan istihbarat teşkilatı CIA Direktörü Mike Pompeo, ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirdi. Pompeo, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu Türk yetkililerle görüşürken görüşmelerde Fethullah Gülen'in iadesi ve ABD'nin Suriye'de YPG güçlerine verdiği destek konularının öne çıktığı belirtildi.
'POMPEO, TRUMP'A DERİNLEMESİNE BİLGİ GÖTÜRECEK'
Pompeo'nun Türkiye ziyaretini Sputnik'e değerlendiren emekli büyükelçi Özülker, Trump'ın Erdoğan'la telefon görüşmesinde Türkiye'ye yönelik olarak beklenenden çok daha ılımlı bir mesaj verdiğini,Türkiye'yi ‘değerli bir stratejik ortak, NATO müttefiki' olarak nitelendirdiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Bu bağlamda Obama'nın politikalarından daha farklı bir politikaya gelebileceğine dair ümit ışığı yaktı. Ancak telefonla 45 dakikada karşılıklı olarak tarafların, yani bizim Cumhurbaşkanımızla Trump'ın birbirlerine dertlerini topyekûn anlatabilmeleri, hele hele Trump'ın teknik açıdan birtakım sorunlara daha henüz uzak olduğu da dikkate alınırsa onun hemen, anında ikna edilmesi ihtimalinin olmadığını düşünmek gerekir. Ama buna karşılık ılımlı bir yaklaşım içindeki Trump, bu meseleleri daha fazla bilen ve daha iyi değerlendirerek teknik açıdan da neler yapılabileceği hususunu gündeme getirebilecek olan CIA Başkanı'nı Türkiye'ye göndermek suretiyle onun kendisine getireceği bilgiler ve diğer tamamlayıcı hususlarla birlikte yeni politikasını oluşturmasının yolunu açacaktır gibi görünüyor. Dolayısıyla CIA Başkanı'nın Türkiye'ye gelişi, tamamen ve doğrudan doğruya Trump'a daha derinlemesine bilgi götürebilecek ve onun verebileceği kararlara ışık tutabilecek yolun başlangıcı olarak değerlendirilmesi lazım."
'ABD, YPG'DEN KOLAY KOLAY VAZGEÇMEZ'
ABD'nin YPG konusundaki tavrında yakın dönemde bir değişiklik beklemediğini de ifade eden Özülker, "Her halükarda Trump'ın ne yapacağı ya da yapmayacağı, neyi yapıp yapamayacağı, Amerikan başkanlık sisteminin denge ve denetim sisteminin getirdiği engellemelerle birlikte düşünülmek durumundadır" diye konuştu.
Türkiye'nin ABD'ye, ‘PYD'yi bir tarafa bırakın, Rakka meselesini birlikte çözelim' teklifinin olduğunu kaydeden Özülker, "Trump buna bir tutum almadı, ‘Bakacağız, göreceğiz' dedi. Benim şahsi görüşüm, kolay kolay oradan vazgeçilebilecek bir durum yoktur. Bu çok geniş, derin bir konu. ABD'nin Trump geldi diye bir günde bütün politikalarını topyekün bir kenara bırakmasını ben beklemiyorum. Aceleci olmamak, çok büyük beklentiler içine girmemek lazım" dedi.
Türkiye'nin Trump yönetimi ile ilişkileri ılımlı bir ortamda götürmeyi tercih ettiği, yedi Müslüman ülke vatandaşlarına uygulanan vize yasağına da yüksek sesle tepki vermediğini kaydeden Özülker, "Türkiye bugüne kadar Müslümanlarla ilgili alınmış birçok haksız karara hemen tepki verirken yedi ülkeden gelen kişilerin ABD'ye alınmaması konusundaki kararı biraz sessiz geçirmeyi tercih etti. Bir anda Trump'ı karşısına alıp yeni bir bilek güreşi başlatmayı tercih etmedi. Ama aynı şey, Trump yönünden de geçerli, o da Türkiye'yi değerli stratejik ortak olarak nitelendirerek daha ılımlı bir yaklaşımı tercih etmiştir. Bunlar doğru ama bunlar daha henüz işin teorisi. Öbür tarafta [Suriye'de güvenli bölge konusundaki] rapordan ne çıkacağını görmemiz lazım" diye konuştu.
'FETÖ KONUSUNDA KISA SÜREDE SONUÇ ALINABİLMESİ MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR'