Hollanda Türkiye'ye gelen doğrudan yatırımlarda da ilk sıralarda yer alıyor. Türkiye'de son 12 yılda 21 milyar dolarlık Hollanda yatırımı oldu. Türkiye'de 2 bin 711 Hollandalı şirket var. Türkiye, ihracatının yüzde 2.5'ini Hollanda'ya yapıyor. Bu ülkeden yaptığı ithalatın, genel ithalatı içindeki payı da yüzde 1.5 seviyesinde.
Dünya'dan Hüseyin Gökçe ve Yeşim Ardıç'ın haberine göre, ‘iş dünyası bir an önce normalleşme istiyor.'
TÜİK, Hazine ve Merkez Bankası (MB) verilerine göre, Hollanda uluslararası doğrudan yatırım analizlerde hem Türkiye'nin en çok yatırım yaptığı ülke, hem de Türkiye'ye en çok yatırımın geldiği ülkelerden biri. MB verilerine göre Türkiye'ye 2016'da 6.9 milyar dolar doğrudan yatırım gelirken, bunun yüzde 13.9'u (956 milyon dolar) Hollanda'dan geldi ve bu ülke ilk sırada yer aldı. Türkiye'de sadece son 12 yılda 21 milyar dolarlık Hollanda yatırımı aldı. Toplam doğrudan yabancı yatırımlar (141.5 milyar dolar) içinde Hollanda 25.1 milyar dolarla yüzde 17.75 paya sahip.
HOLLANDA 12.5 MİLYAR DOLARLA AÇIK ARA BİRİNCİ SIRADA
Geçen yıl Türk sermayesinin en fazla doğrudan yatırım yaptığı ülkeler arasında Hollanda, ABD'den sonra 816 milyon dolarla ikinci sırada yer alsa da bu ülke, toplamda Türk şirketlerinin en fazla doğrudan yatırım yaptığı ülkeler listesinin başında yer alıyor. Türk şirketlerinin Hollanda yatırımları birikimli olarak 12.5 milyar dolar civarında. Hollanda bu rakamla açık ara birinci sırada.
Hollanda ile ticari ilişkiler yatırımlar kadar olmasa da yine üst düzeyde seyrediyor. Türkiye'nin Hollanda'ya yaptığı ihracat, son 10 yılda 2.1 milyar dolar ile 3.5 milyar dolar arasında değişti ve en yüksek değerini de 3 milyar 589 milyon dolarla 2016 yılında gördü. Hollanda geçen yıl Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı 10. ülke oldu.
Türkiye geçen yıl Hollanda'dan 3 milyar dolar ithalat gerçekleştirirken, bu rakam 198 milyar dolarlık ithalat içinde yüzde 1.5 pay aldı. Hollanda en çok ithalat yapılan 16. ülke oldu.
Hollanda aynı zamanda, Türkiye'nin en önemli turist kaynaklarından birisi olma özelliği de taşıyor. Hatta 1980'lerin başında TRT ve Turizm Bakanlığı'nın Türkiye'nin tanıtımı için Suavi Karaibrahimgil'e yaptırdığı şarkıda "Düşünün Antalya'da mutlu bir Hollandalı" bir dize bile vardı.
2012'de 993 bin 179 Hollandalının geldiği Türkiye'ye, 2013'te 1 milyon, 2014'te 1 milyon 19 bin Hollandalı turist ağırlandı. Hollandalı turist sayısı 2015'te 943 bine, 2016'de ise 717 bine geriledi.
Yaklaşık 500 bin Türk'ün yaşadığı Hollanda ile bozulan ilişkiler, bu gibi sebeplerle de her iki tarafın iş dünyasını tedirgin ediyor.
Konuya dair İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Hollanda hükümetinin tutumunu eleştirirken, bu diplomatik krizin bir an önce aşılması yönündeki beklentisini ve ikili ilişkilere zarar vermemesi dileğini iletti.
Türkiye'de faaliyet gösteren 2 bin 500 civarında Hollanda firması bulunduğunu, Hollanda'da ise 23 bin civarında Türkiye kökenli girişimcinin faaliyet gösterdiğini belirten Zeytinoğlu, "Siyasi ve ekonomik bakımdan önemli birer müttefik olan Hollanda ve Türkiye arasındaki ilişkilerin en yakın zamanda düzeltilmesi iki tarafın da yararına" dedi.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği YASED'den yapılan açıklamada da, Türkiye ve Hollanda arasındaki ilişkilerinin en kısa sürede diplomasi ve uluslararası kurallar çerçevesinde, sağduyu ile çözülmesini, yaşanan üzücü olayların tekrarlanmamasını temenni ediyoruz" denildi.
DEİK BAŞKANI VARDAN: SÜKUNET VE SUHULETLE MÜZAKERE EDİLMELİ
Öte yandan DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan da, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Hollanda'da polis zoru ile ülke dışına çıkarılması ve Türk vatandaşlarına yapılan müdahaleyi sert bir şekilde kınadı.
Vardan'ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Bakanımızın, diplomatik misyonumuzun ve vatandaşlarımızın maruz kaldığı bu çirkin muamele, dünya tarihine Hollanda'nın kara bir lekesi olarak yazılmıştır. Temenni ederiz ki bundan sonra süreçte akl-ı selim galip gelir; sükunet ve suhuletle meseleler müzakere edilerek, ileride telafisi zor durumlardan uzak kalınabilir."
ÖZYEĞİN: SEÇİM ÖNCESİ GEÇİCİ SİYASİ DAVRANIŞ
DEİK Türk-Hollanda İş Konseyi Başkanı Murat Özyeğin ise Hollanda'nın tutumunu seçim öncesi geçici bir siyasi davranış olarak değerlendirdi ve kalıcı olmadığını umut ettiğini belirtti: "Hollanda'nın içinde bulunduğu siyasi atmosferin geçmesine paralel, onların da makul bir noktaya geleceğine inanmak istiyorum."
Türkiye ile Hollanda arasında, 400 yılı aşan bir ilişkiler bütününün söz konusu olduğunu belirten Türk- Hollanda Dostluk Derneği (TÜHOD) Başkanı Edip Hilmi Aktaş da, günümüzde bireysel ve uluslararası dostlukların oluşması ve gelişmesinin emek gerektirdiğini kaydederek, siyasetin bedelini dostluğun ödememesi gerektiğini vurguladı.
TÜHOD olarak Hollanda polisinin, oradaki yurttaşlarımıza davranışını tasvip etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Aktaş, bunu Türk ve Hollanda halkları arasındaki dostluğa sürülen kara leke olarak kabul ettiklerini söyledi. "Her iki ülkenin, rahmetli Süleyman Demirel'in tabiriyle, ‘seçim sathı mailinde' olması, siyasi beklentiler, popülist yaklaşımlar, diyetini dostluğun ödeyeceği bir siyasi kriz ile bizi karşı karşıya bıraktı" diyen Aktaş, "Burada, itidal çağrısında bulunan Sayın Başbakan Binali Yıldırım'a katılmamak mümkün değil. Siyasi krizin diyeti ne ise siyaseten ödetin, anlaşın. Ancak, bunun diyetini dostluğun ödemesine izin vermeyin" diye konuştu.
Türkiye'de yaşayan ve çalışan binlerce Hollandalı yanı sıra Hollanda'daki Türk vatandaşlarının sayısının 450 bin olduğunun altını çizen Aktaş, "Bu insanların bulundukları ülkede dostluk içinde yaşaması, çalışması ve üretmesi o ülke yararınadır. Bu siyasi kriz sonrası, ekonomik ilişkileri cezalandırıyor muyuz, hayır! Niçin? Zira her iki ülkenin de bundan çıkarı var. O halde; siyasilere sesleniyorum: Ne olur siyasetin bedelini dostluğa ödetmeyin."