Selçuk Ş. yaşadıklarını şöyle anlattı: "Saat 01.15 sıralarında ‘Tak Tak!’ diye silah sesleri geldi. Şampanya ya da konfeti patlatılıyor sandım. Etrafa baktım, insanlar üzerime doğru koşuyordu. Merdivenlerden yazlık restoran kısmına indim. İçeride Hollanda’dan gelen kız arkadaşım ve arkadaşları vardı. Silah sesleri 1 dakikadan fazla sürdü. Kız arkadaşımı bulmak için yukarı çıktım. Onu ve arkadaşlarını saklanırken buldum. Biz kaçarken insanlar da peşimizden gelmeye başladı. Nereye gideceklerini bilmiyorlardı. İnsanlara ‘Sakin olun’ diye bağırdım.
Mutfak kısmındaki odaya girip saklandık. 15-20 kişiydik. Eşi ölen bir Lübnanlı kadın ağlıyordu. Kapının önüne gelen yaralı bir kadını daha içeri alıp kapıyı kapattık. Elimize ne geçtiyse kapının önüne yığdık. Yaralı bir kadına tampon yapıp kanını durdurmaya çalışıyorduk."
'POLİSE YERİMİZİ TARİF ETTİK'
Odada yaklaşık yarım saat kaldıklarını söyleyen Selçuk Ş., "Bu arada telefonla arkadaşlarımız bizi arıyor, biz de polisi arayıp saklandığımız yeri tarif ediyorduk. Sonra Özel Harekât polisi gelip bizi odadan çıkardı" dedi.