CHP'li Sağlar: Cumhuriyetin artık yıkıldığını kabul etmek gerekiyor

RS FM'de Enver Aysever'le Oyuna Devam programının konuğu olan Fikri Sağlar, demokratik cumhuriyetin en önemli özelliğinin bağımsız ve tarafsız yargı olduğunu belirterek, "Bugün Türkiye'de her konuda görevliler yetkisini devretmiş durumda. Burada en önemli yeri tutan da yargıç ve savcılar. Cumhurbaşkanı bir konuşmasında şunu yapalım diyor, ertesi gün o yapılıyor. Muhalefetin varlığı ile yokluğu kimsenin umurunda değil" şeklinde konuştu.

‘GERÇEK ANLAMDA BİR MUHALEFET YOK'

CHP'li olarak kendi partisini de eleştirmekten kaçınmadığını söyleyen Fikri Sağlar, gerçek anlamda bir muhalefetin olmadığını söyledi. Sağlar, "CHP parlamento dışında, demokrasinin beşiği olan sokaklarda, mahallelerde nedense yok. Halka, yeter artık, dedirtemiyor. Sessizlik içerisinde parlamentoda muhalefet yapmaya çalışıyor. Bir diğer taraftan da muhalefet partisi gibi görünen bir diğer parti de, iktidar partisinin aklına gelmeyenleri aklına getiriyor. Muhalefet de böyle bir muhalefet" dedi.

CHP'nin yetkili organlarında yer almasından dolayı eleştirisinin bir anlamda parti yönetiminin de eleştirilmesi anlamına geldiğinin sorulması üzerine Sağlar, "Doğru, Parti Meclisi üyesiyim, Parti Meclisi karar almıyor. Parti Meclisi'ni topluyoruz, ertesi gün Anayasa değişikliği ile ilgili karar Meclis'e geliyor. Peki, ne karar alacağız? Daha önce arkadaşlarımız tamamen kendi iradeleri doğrultusunda, kendi güçleriyle ve bilgileriyle müthiş mücadele verdiler. Bu mücadelede partinin organları bir karar vermedi ki. Onlar kendi iradeleriyle mücadele ettiler" cevabını verdi.

‘BU BİR ÖZELEŞTİRİYSE ÖZELEŞTİRİ, YETENEKSİZLİKSE BEN DE YETENEKSİZİM'

Sağlar, muhalefetin sadece CHP'nin üzerine bindiğini ve CHP'nin ana muhalefet partisi olmaktan öte cumhuriyeti koruyacak güç olduğunu kendilerine öncelikle parti tabanının söylediğini aktardı. "Ben köy köy dolaşıyorum. Benim dolaşmam yeterli değil. Sadece grup toplantılarında konuşmak yeterli değil. Anlatmak istediğim şu: Örgüt hazır. Ama örgüte hadi koşun diyen bir noktada değilsiniz. Miting yapıyorsunuz, 150 bin kişi topluyorsunuz. Söylediğiniz bir sözden dolayı rejimin değiştiğini söylemekten çıkıyorsunuz. Bu bir özeleştiriyse özeleştiri, yeteneksizlikse ben de yeteneksizim. Benim de payım var. Benim kabul ettiğim gibi başkaları da kabul etsin. Yasa değişikliği Meclis'ten geçti, referanduma gidilecek diyelim. Bu yapıyla nasıl gideceğiz referanduma? Artık ip kopmuş durumda. Anayasaya aykırı ama ben dokunulmazlıkların kalkmasına evet vereceğim, dediğinizde parlamentoyu feshettiniz. Bugün vekillerin dokunulmazlıkları kalktığı için HDP'liler cezaevinde. Onlar milletvekili şu anda. Ziyaret edenleri de PKK ile bir araya gelmekle suçluyorlar. Asıl terörle birlikte olan sensin, FETÖ'yü sen buraya getirdin, diyemiyorsunuz. Bunları söyleyemeyen bir anlayışın insanlara rejimin değiştiğini inandırması zor" dedi.

'BAŞKANLIĞA KARŞI OLAN YÜZDE 51'İ ÖRGÜTLEYEMİYORUZ'

CHP Milletvekili Fikri Sağlar, AK Parti 15 yıldır ülkeyi bölmek için uğraştığını ve başkanlık tartışmalarının yalnızca CHP'nin meselesi olmadığını, Türkiye'nin meselesi olduğunu, rejimin değişmesi halinde herkesin kaybedeceğini anlaması gerektiğine vurgu yaptı. "Bu sadece CHP'nin meselesi değildir. Bu Türkiye'nin meselesidir. Şu anda topuyla, tüfeğiyle, parasıyla, korkutmasıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49'un üzerine çıkamıyor. Yani yüzde 51 karşısında. MHP'lilerin bir kısmını yanlarına almış olmalarına rağmen halkın yarısı karşılarında. Benim üzüntüm, biz bu yüzde 51'i örgütleyemiyoruz. Ben umutsuz değilim. Heyecanlıyım ve öfkeliyim. CHP'nin örgütü de böyledir. Kıblesi insandır, eşitlikten ve özgürlükten yanadır. Tabanını tutmayacaksın. Hadi, diyeceksin. O zaman örgütün mahalle mahalle, ev ev gezer" dedi. Sağlar, "Cumhuriyetin artık yıkıldığını kabul etmek gerekiyor. Rejim değişiyor" ifadelerini kullandı.

‘PARTİNİN ARTIK HAREKETE GEÇMESİ GEREKİYOR'

Sözlerinin parti liderliğine aday olmak anlamına mı geldiğinin sorulması üzerine, "Bu bir kişi meselesi değil. Emperyalizmle mücadele vermiş bir partinin artık harekete geçmesi gerekiyor. Ben sadece bir neferim. Bu ne demek? Mücadeleyi kazanacak gücün içinde olmak demektir. Sistem değişiyor ve buna göz yumanların karşısında olacağız. Kiminle bunu yapacaksak bu mücadeleyi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.