Cumhuriyet'ten Hilal Köse'nin sorularını yanıtlayan (27 Aralık 2016) Prof. Kaboğlu'nun açıklamalarının ilgili kısmı şöyle:
‘1982 ANAYASASI BİLE DAHA SAYDAM BİR ORTAMDA KOTARILDI'
Hükümetten gelen açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
‘6 YIL ÖNCE DE ‘BİZ ÇOK DOĞRU YAPIYORUZ' DİYORLARDI'
Rejim değişikliği yanlılarına bir çağrınız olur mu?
2010 değişikliğini istemeyenler hainlikle suçlanıyordu. Eski solcular bile hayır diyenleri statükoculukla itham ediyordu. Çok geçmeden ne oldu? 12 Eylül referandumu gibi oldukça düşük profilli bir değişiklik bile, bu kadar pişmanlığa, çatışmaya yol açtıysa, 15 Temmuz'un alt yapısını hazırladıysa, bu değişikliğin böyle kotarılmasını bir düşünün. Çok büyük gailelere yol açabilecek. ‘Ne oluyor?' diyen MHP, AKP içinde de vardır. Bunu öncelikle AKP'lilerin düşünmesi gerekiyor. 6 yıl önce de ‘biz çok doğru yapıyoruz' diyorlardı. Şimdiki dönüşü olmayan bir batma olur. Onlar da kurtaramazlar.
‘İKTİDAR ÇÜRÜTÜR, MUTLAK İKTİDAR MUTLAKA ÇÜRÜTÜR. ŞİMDİKİ GİDİŞ BÜYÜK BİR ÇILGINLIK'
Türkiye'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Aslında Türkiye'nin geleceği koalisyon hükümetleri. 2023'te bir normalleşme bekleniyorsa, parlamenter rejimdeki aksamalar saptanarak, milli koalisyon yoluna gidilmeli. Buradan bakınca, büyük zorluklar bekliyor bizi. Erdoğan ‘kandırıldık' dedi. Biz hukukçular şunu söylüyoruz; kandırılmamak için kötü de olsa hukuk kuralına, liyakata uyacaksın. Lord Acton'un meşhur sözüdür: İktidar çürütür, mutlak iktidar mutlaka çürütür. Şimdiki gidiş büyük bir çılgınlık.
Teklife hayır diyenlere öneriniz var mı?
Ciddi bir yaklaşım sorunu geliştirmek lazım. Türkiye'nin geleceğini düşünen, geçmişin birikiminin bilincinde olan, bu birikime layık bir gelecek isteyen kesimlere çok görev düşüyor. Soğukkanlı olarak anayasal bilgi kirliliğini açmak, doğrunun ne olduğunu söyleme görevimiz var. Biz doğruyu söyleyelim. Hükümete çağrıyı yapalım: OHAL'i kaldır, anayasa tartışması başlat. Eğme, bükme. Sen bütün yetkileri bir kişide istiyorsun. Açıkça söyle bunu. Dürüst olmak istiyorsan adını koy. Birbirimizi aldatmayalım. Çünkü bir süre sonra yüz yüze bakabilecek ortamı bulamayabiliriz.
Teklifin en tartışmalı önerisi ne?
‘ADAMIN ADINI BELİRTİN HİÇ DEĞİLSE, AYIP'
Şimdi de böyle bir görüntü var…
Bizi o düzen kurtaracaksa, bugün de zaten bu imkânınız var. Padişahlık mı isteniyor deniyor. Padişahın partisi yoktu. Padişahlık ötesi bir durum söz konusu. Bir de dürüstlük zaafı var. Bir kişi, samimi olarak ‘Sayın Erdoğan, büyük bir lider, bütün yetkileri ona verelim' diyebilir. Ancak, ‘gelecek kuşaklar için anayasa yapıyorum' demek dürüstlük ilkesi açısından sorunlu. Burada her şey yapılmış bir kişinin adı yazılmamış. Bu kadar vefasızlık olur mu? Adamın adını belirtin hiç değilse, ayıp.