https://anlatilaninotesi.com.tr/20161215/ab-turkiye-muzakereleri-1026337253.html
'AB malumu ilan etti'
'AB malumu ilan etti'
Sputnik Türkiye
AB ile Türkiye arasında 'köprüler atılmasın' retoriğine karşın 'köprü kalmadığını' söyleyen AB uzmanı Cengiz Aktar'a göre, gidişat kolay kolay geri çevrilemez... 15.12.2016, Sputnik Türkiye
2016-12-15T23:56+0300
2016-12-15T23:56+0300
2016-12-19T14:37+0300
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/i/logo/logo-social.png
rusya
türkiye
fransa
polonya
kıbrıs
yunanistan
bulgaristan
avusturya
macaristan
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2016
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
programlar, haberler, rusya, fransa, polonya, kıbrıs, yunanistan, bulgaristan, avusturya, macaristan, johannes hahn, cengiz aktar, nato, ak parti, chp, mhp, ab, ap, şangay işbirliği teşkilatı
programlar, haberler, rusya, fransa, polonya, kıbrıs, yunanistan, bulgaristan, avusturya, macaristan, johannes hahn, cengiz aktar, nato, ak parti, chp, mhp, ab, ap, şangay işbirliği teşkilatı
'AB malumu ilan etti'
23:56 15.12.2016 (güncellendi: 14:37 19.12.2016) AB ile Türkiye arasında 'köprüler atılmasın' retoriğine karşın 'köprü kalmadığını' söyleyen AB uzmanı Cengiz Aktar'a göre, gidişat kolay kolay geri çevrilemez. Aktar'a göre, “AB malumu ilan etti” ancak ipleri; ticari ilişkileri yitirmemek, sığınmacı krizi ve Türkiye'yi Rusya’ya itmemek için kopartmıyor.
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yaşanan gerilimleri somutlaştıran Avrupa Parlamentosu’nun müzakerelerin dondurulması yönündeki tavsiyesi AB liderler zirvesine de taşındı.
AB Türkiye ile köprüleri tümden atmasa da yeni müzakere başlıkları açmama kararı fiilen ‘dondurma’ anlamına gelirken, Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşmasının da fesh edilmesine yönelik sesler yükseliyor.
AB uzmanı gazeteci Gazeteci Cengiz Aktar ile Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğini konuştuk.
'BİR YILDIR ZATEN BİR ŞEY OLMADI'
AB kanadından gelen ‘Köprüler atılmasın’ mesajlarına rağmen ‘ortada köprü olmadığını’ söyleyen Cengiz Aktar, Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’ın “Müzakerelerin dondurulması talebinin bir manası yok. Zaten 15 Temmuz’dan bu yana müzakere filan etmiyoruz” açıklamasına atıf yaptı. Son bir yıldır üyelik ve uyum konusunda neredeyse hiçbir şey olmadığını anımsatan Aktar, “Avrupa Parlementosu’nun 24 Kasım’da aldığı müzakerelerin dondurulması yönündeki tavsiye kararının illa ki bir yansıması olur. Önce Dışişleri Bakanları Konseyi’nde cereyan eden Avrupa Konseyi’nin kararı yıl sonu zirvesine yansıdı da. Genel geçer bir yaklaşımla kurtaracaklardı ama içine Avrupa Parlementosu’nun tavsiye kararı girdi ve bunu görmezden gelemediler tabii ki. Askıya alma ya da durdurmada yetki tamamen üye devletlerde. Bu üye devletler arasında bi Avusturya açık açık artık bu işin bitmesi gerektiğini dile getiriyor. Yalnız sanılmasın ki geriye kalan 26 ülke Türkiye ile müzakereye çok hevesli. Onlar sadece Avusturya’nın yüksek sesle söylediğini, toplantılarda açık açık söyleselerde basının önünde söylemiyorlar.”
'BU İŞ KOLAY KOLAY TERSİNE DÖNMEZ'
Zaten Avrupa Konseyi toplantısında Avusturya’nın vetosu yüzünden Türkiye ile ilgili bölümde karar çıkmadığına dikkat çeken Aktar, ”Dolayısıyla bütün genişleme paketi ile ilgili karar çıkmadı. Slovakya dönem başkanlığının başkanlık beyanatı yayımlandı o kadar. Çok önemli bir gelişme oldu. Avusturya’yı ikna edebilemek için geriye kalan ülkeler şöyle bir ibare teklif ettiler. Halihazırda zaten yeni fasılların açılması söz konusu değildir. Avusturya’ya bu da yetmedi ancak bu ibare orada kaldı. AB ülkeleri malumu ilan etmiş oldu” deyi konuştu. Zaten olmayan müzakerelerin neredeyse resmiyet kazanmış durumda olduğunu değerlendiren Aktar, “Türkiye’nin girdiği yolda basın üzerinden atışmalar, retorik hatta diplomasiye asla sığmayacak ifadeler var. Yani rüya görmemek lazım. Bu tersine kolay kolay dönmez. Kıbrıs’tan medet umanlar var. Ama bu da yanlış” vurgusu yaptı.
'KIBRIS’TA ÇÖZÜM OLSA BİLE AB İLE İLİŞKİLERİ DEĞİŞTİRMEZ'
AB ile Türkiye arasındaki ilişkiler göz önüne alındığında Kıbrıs açılımın zor olduğunu belirten Aktar, ortada birşey olmadığına dikkat çekerek “Referandumdan ne çıkacak, Oradan buradan toprak talep eden Ankara, Kıbrıs’ta yüzde 3-4 civarında olsa da toprak vermeye razı olacak mı? CHP-MHP buna nasıl tepki verecek? Bütün bunlar soru işaretleri” ifadelerini kullandı. Böyle bir durumun gerçekleşse bile Türkiye AB sürecine yansımasının hayal olacağını savunan Aktar, şu tespitlerde bulundu:
“Burada sorun Kıbrıs’ın bloke ettiği 14 fasıl değil ki. O blokaj kalktı diyelim. Avusturya’yı ne yapacaksınız? Avusturya gibi bir dolu gizli ülke var, Belçika, Hollanda, Slovakya, Bulgaristan, Fransa bunlar asla yeni fasıl açılmasını istemiyor. Zaten bir tane bir ülke dahi yeter, yeni fasıl meselesi için. Dolayısıyla Kıbrıs’ın 14 fasıl ile ilgili vetosu ortadan kalksa da yine açılmaz. Hatta ben işin daha da vahim yerlere gideceği kanaatindeyim. Zira Gümrük Birliği, yegane pamuk ipliği. Gümrük Birliği’nin revizyonu meselesi ki AB ile en somut en elle tutulan ilişki idi. Şimdi AP’nin Türkiye’de sanılanın aksine önemli bir yetkisi var. O revizyon AP’nin oluru olmadan kabul edilmez.”
'SAĞIRLAR DİYALOĞU VAR'
Gümrük Birliği ile ilgili Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’yi Kopenhag kriterlerine uymayan ülke konumunda değerlendirdiğine dikkat çeken Aktar, Yeşiller grubunun ‘Gümrük Birliği’nin revizyonu olmaz’ sözlerine ve Avusturya’nın bunu destekleyen beyanatlarına değinerek “Bu Türkiye’deki ihracatçıyı birebir yakından ilgilendiren bir mesele. Bütün bu sahtekarlığın nedeni nedir? Diyalog yolları kapanmasın, köprüler açık kalsın filan gibi durum yok. Ortada bir diyalog filan yok. Sağırlar diyarı var bir kere. Ankara birşey söylüyor Avrupalılar bambaşka birşey söylüyor. Kimse birbirini dinlemiyor. Asla ortak bir nokta yok” tespitini yaptı.
'TÜRKİYE OTORİTERLEŞTİKÇE AB’NİN İŞİNE GELİYOR'
Avrupa’nın bu beyanatlarının arkasında bir NATO üyesi olan Türkiy’yi Rusya’nın kucağına daha fazla düşürmemek, ticaret yollarını kapamamak ve mülteci konusunda kazançlı çıktığını düşündüğü anlaşmayı bozmamak gibi emellerin yattığını ifade eden Aktar “Dolayısıyla müzakereler sürsün, diyalog yolları açık kalsın köprüler atılmasın gibi son derece sahtekarca ve diğer taraftan aslında işlerine geliyor. Çünkü Türkiye otoriterleştikçe, Türkiye gayrı-demokratikleştikçe Avrupa Birliği’nden üyelik teklifi yok olmuş durumda” diye konuştu.
'SORUNLAR VAR AMA AB ÇÖKÜYOR DEĞİL'
Türkiye’nin AB’nin yerine çok fazla bir alternatifi olmadığını belirten Aktar, “Şangay İşbirliği Teşkilatı asla AB ile karşılaştırılmayacak bir teşkilat. Türkiye bambaşka bir yere gider isterse ve gidiyor da zaten. Herhalde bugün bir referandum yapılsa AB’ye girelim mi girmeyelim mi diye bence yüzde 50’nin üzerinde girmeyelim çıkabilir. Bakmayın biz Brexit diyoruz ama İngilizler bin pişman. Açık ve net. Sadece sokaktaki İngiliz değil. Bu gidişat da iyi değil. Bin tane sorun var. Polonya'nın yanında Macaristan var. Yunanistan’da ne olacağı belli değil. Ama son tahlilde iddia edildiği gibi Avrupa çöküyor diye bir şey yok” yorumunu yaptı.
‘İŞİN İKTİSADİ YANI ÇOK TEHLİKELİ
Gümrük Birliği anlaşmasında Avrupa’nın Türkiye’ye göre çok daha kazançlı olduğu görüşüne katılan Aktar, 21 yılı deviren anlaşmanın revize edilmesi gerektiğini vurguladı. Ancak zaten Gümrük Birliği’nin üyeliğe gidiş yolunda bir etap olduğuna dikkat çeken Aktar şu tespiti yaptı: “Bırakalım işin siyasetini işin çok ciddi bir iktisadi boyutu var. Yani Türkiye’nin bir numaralı partneri AB. Her anlamda. Hem yabancı sermaye hem de ihracat anlamında. Bu ihracatı yapanlar da ağırlıklı olarak Anadolu Kaplanları. Yani AKP’nin tabanını oluşturan iş dünyası. Ama bunun şakası yok. Giderek hızla bu el yapımı krizler, alınan yanlış ve alınmayan kararlarla artık dünyada Türkiye’nin AB’ye üye olmayacağı algısı yerleşti. Bu Türkiye açısından çok tehlikeli. Çünkü ‘AB ile müzakereye başlayan her ülke, uzasa da eninde sonunda üye olur’ kabulü vardır. Türkiye ilk defa bir istisna olarak ortaya çıkmış durumda. Bu Türkiye’ye çok zarar verir.”