‘BİRKAÇ BİN DOLARI DEĞİL, BİRKAÇ NESLİ KAYBEDERSİNİZ'
Yayınlanan PİSA raporunda Türkiye'nin en son sıralarda olması hatırlatılan Sinan Oğan, "Türkiye'de ekonomik kriz var, siyasi kriz var. Hepsinin ötesinde eğitim krizi var. Bakandan bakana değişen eğitim sistemiyle karşı karşıya kaldık AKP iktidarında. Her bakan devletin devamını değil kendi sistemini devam ettirmeye çalıştı. Biz bunun krizini yaşıyoruz. Ekonomi politikalarını bakandan bakana değiştirirseniz, sıkıntı yaşasanız da telafi edersiniz. Eğitim sistemini böyle yaparsanız birkaç bin doları değil, birkaç nesli kaybedersiniz. Ülkenin birkaç nesline malum oldu AKP'nin eğitim sistemi" diye konuştu.
‘EĞİTİM CEMAATLERDEN KURTARILMALIDIR'
Sinan Oğan, "Eğitimde laiklikten uzaklaşılması, fırsat eşitliğinin ortadan kalkması ve bu alanı iyi kullanan Fethullah Gülen Cemaati için ne söylersiniz?" diye sorulunca şunları kaydetti:
"Atatürk eğitimi millileştirirken birkaç bakanlığa 'milli' sözcüğünü koymuştur. Mesela Milli Eğitim Bakanlığı. Gencecik beyinleri cemaatlere, tarikatlara bırakırsanız millilikten söz edemezsiniz. General olur, başçavuştan talimat alır. Eğitim kesinlikle ve kesinlikle cemaatlerden kurtarılmalıdır. Eğitimi cemaatin tahakkümünden kurtarmanın yolu da yurtlardır. Aklımın almadığı bir şey var: Dünyada inşaatta bazen bir numara bazen iki numarayız. Afrika'dan Rusya'ya kadar inşaatla övünüyoruz ama yurt sıkıntımız var. Yurt binaları en basit inşaattır. Türkiye'de yıllarca yurt yaptırılmadı."
"Neden yurt yapılmadığını sorduğumda bakanlar yere bakıyordu" diyen Oğan, "Çünkü açıkta kalan öğrenciler FETÖ'nün kucağına düşsün diye bu yapılıyordu" dedi. AKP'nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra diğer cemaatlerle işbirliği yolu seçmesiyle ilgili konuşan MHP Genel Başkan adayı Oğan, "Toplum cemaatlerle birlikte yaşıyor. Bunlara karşı çıkınca din düşmanı gibi bir algı oluşturuyorlar. Çocuklar din eğitimi alsınlar ama devletin sistemi içerisinde, Diyanet'in atadığı güvenilir ve arkasında devlet güvencesi olan insanlardan din eğitimi alsınlar" ifadelerini kullandı. "Okyanus ötesi dün de bu ülkeye zarar veriyordu ve biz bunu söylüyorduk. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz" diye konuşan Oğan, "Bu cemaatlerden hangisinin ne zaman topluma zarar vereceğini bilmiyoruz. Adı ne olursa olsun çocuklar tarikatlardan, cemaatlerden, şeyhlerden kurtarılmalıdır" dedi.
15 Temmuz'dan sonra kendisiyle birlikte başkanlık yarışına giren herkesin partiden ihraç edildiğinin hatırlatılmasıyla gelinen son durum hakkında görüşleri sorulan Oğan, "Ömrünü bu davaya vermiş, yıllardır parti içerisinde olan, yıllardır Bahçeli ile olan ben dahil 40 yıllık dava arkadaşları ne olduğunu anlayamıyor" yorumunu yaptı. "Daha düne kadar Bahçeli o kadar ağır sözler söyledi ki… Başkanlık projedir dedi. Şimdi bakıyoruz, başkanlığı savunuyor" diyen Sinan Oğan, "Yıllarca Erdoğan'a çok ağır ithamlarda bulundu. Şimdi fiili durum var diyorlar. Fiili durumu hukuki duruma büründürmenin ne anlamı var? Biz MHP olarak parlamenter sistemi savunduk. Başkanlık sistemi adına ne derseniz deyin, içeriği başkanlık olan iki partili sistemdir. Bu sistemde MHP'nin kapısına kilit vurulacağı ayan beyan ortadadır" ifadelerini kullandı. Sinan Oğan, Bahçeli'ye "Kurultayı toplayalım, aday olmama sözü verelim, ülkücü irade başkanlık sistemine oy verecek mi bakalım" çağrısı da yaptı.
‘ÖZGÜRCE OY KULLANILIRSA AKP 50'DEN FAZLA VEKİLİNİ FİRE VERİR'
"Devlet Bahçeli'nin başkan yardımcılığı karşısında evet deme pazarlığına girer mi? Parlamentoda oylama olursa MHP'liler ne der?" sorusuna yanıt veren Sinan Oğan, "Bize bu başkan yardımcılığı konusu kulağımıza geliyor. Bu başka bir isim de olabilir. Milletvekili arkadaşlarımız durumdan çok rahatsız" diye yanıt veren Oğan, şu ifadeleri kullandı:
"Oylamanın Meclis'ten geçememe ihtimali var. AKP milletvekilleri oy verilecek sandık ile perdenin arasında milletvekillerini doldurarak bağımsız oy kullanılmasını engelliyor. Sandık ile perde arasına içeriye milletvekili sokulup, özgür oy kullanmaya engel olursa minimuma düşer fire sayısı. Eğer partiler sandık ile perde arasına bir hat çekip, hattın ötesine kimseyi sokmazsa 50'den fazla AKP milletvekili buna karşı çıkacaktır. MHP'lilerin de üçte ikisi başkanlığa hayır diyecektir. Oy verme yeri güvenliği sağlanırsa Türkiye'nin güvenliği sağlanır. CHP'lilerin milletvekili çoğunluğu var, onlar bunu sağlayabilir. Gerekirse etten duvar olabilirler. Vekillerin özgür bir şekilde oy verilmesi sağlanmalı. Bu güvenlik sağlanırsa Başkanlık sistemi geçmeyecek."
Bahçeli'nin sürecin devamında bu kararından vazgeçip geçmeyeceğiyle ilgili yorum yapan Oğan, "Herkes çelme takacak diyor ama maalesef hiç öyle gözükmüyor. Başkanlık sistemine ülkeyi götürmektedir. FETÖ yıllarca AKP ile bunu hazırladı. ABD'de bu başarılı bir sistem. Çünkü kurumlar demokrasisi var. Türkiye'de kurumların içi FETÖ-AKP ile boşaltıldı. Saygınlığı yok edildi. Kurumların saygınlığı düşünce, gücü azalınca bir kişinin saygınlığı ve gücü artar" dedi.
Enver Aysever, "Yeni bir parti kurar mısınız, ihtiyaç var mı?" diye sordu. Çevrelerinde bu tarz konuların 'maalesef' konuşulduğunu söyleyen Oğan, "Ama MHP sadece parti değil. Ülkücü hareketin ciddi bedeller ödediği partiyi kapattırmayacağız. Biz partiyi koruyacağız ve mücadeleyi kazanacağız. Siyaset aritmetiğinde, söylemde ihtiyaç olsa da fiiliyatta alan bulacağına inanmıyorum. Parti içi demokrasiyi sağlamak zorundayız. Demokrasiyi getirmenin birinci yolu parti içi demokrasiyi getirmektir. Bugün partilerde diktatörlük var. O da Türkiye'ye yansıyor. Partilere demokrasi gelirse Türkiye'ye de gelecektir. Devlet Bahçeli 19 senedir genel başkan. Türkiye değişiyor, dünya değişiyor" diye yanıt verdi.
‘TUĞRUL TÜRKEŞ VASITASIYLA AKP BAHÇELİ'YE CAN SİMİDİ ATTI'
Oğan, Tuğrul Türkeş'in Başkanlık sistemine karşı olduğu açıklamalarıyla ilgili gelen soruyu ise şöyle değerlendirdi:
"Sayın Türkeş'in başkanlık sistemine radikal bir şekilde karşı olacağını düşünmüyorum. Tabanda Bahçeli'ye karşı bir öfke var ve eleştiriliyor. Sayın Türkeş, Devlet Bahçeli'ye bu eleştirilerden kurtulması için bir bahane vermiştir. Tuğrul Türkeş, AKP'nin bakanıdır. Bizim kongre kararını erteleyen hâkime rüşvet verdiler. AKP'nin en çok ihtiyaç duyduğu şey Bahçeli'nin MHP'nin başında kalmasıdır. Tuğrul Türkeş vasıtasıyla AKP, Bahçeli'ye bir can simidi attı. Dikkat ederseniz kendisine bir cevap vermedi. Koalisyon ülkücü harekete karşı bir koalisyondur. Ülkücü harekete kumpas kuruluyor ve bitirilmek isteniyor. Bozkurtların mankurtlaştırılması isteniyor."
"Sahaya ineceğiz, kampanya yapacağız" diyen Oğan, "Adalet, erk ellerinde olabilir. Ama biz inanan insanlarız. Ülkücü hareket bizimle birlikte, sahada bunu görüyoruz. Her ne kadar bütün televizyonlar bize kapatılmış olsa da, bütün medya imkânları kapanmış olsa da, ülkücüler birebir görüşmelerini yapıyorlar. Bütün ülkücüler ateş püskürüyor. Meclis'ten geçip önümüze gelirse hesabını sandıkta soracağız diyorlar. Kimse başkanlığı çantada keklik görmesin" dedi. "Başkanlık sistemini federal sisteme çevirmek bir kalem oynatmaya bakar" diyen Oğan, "Sayın Erdoğan değil bir başkası seçilsin, ülkenin felakete sürüklenmeyeceğini kim garanti edebilir" ifadelerini kullandı