Yargıç Lord Thomas kararı açıklarken, "Birleşik Krallık'ın AB'den çıkış sürecini başlatacak 50. maddeyle ilgili hükümetin tek başına karar verme yetkisi yoktur" dedi.
İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti başkanı Theresa May, AB ile resmi müzakere sürecinin başlaması için parlamentonun onayına ihtiyaç olmadığını belirtmişti. Hükümetin bu tutumu bir yatırımcı tarafından Londra'daki Yüksek Mahkeme'ye taşınmıştı.
Hükümet Yüksek Mahkeme'nin kararını aralık ayında temyize götürecek ancak Temyiz Mahkemesi kararı değiştirmezse İngiltere'nin resmen AB'den ayrılma sürecinin başlamasında parlamentodaki muhtemel tartışmalar nedeniyle gecikmeler olabileceğine dikkat çekiliyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in de May'in isteği üzerine cuma günü kendisiyle bir telefon görüşmesi yapacağı açıklandı.
Juncker'in sözcüsü mahkemenin kararı hakkında yorum yapmayı reddetti ancak 27 AB ülkesinin görüşmelerin başlaması için İngiltere'yi uyardığını hatırlattı.
AB ile İngiltere arasındaki Brexit görüşmelerinin martta başlaması ve iki yıllık bir süreci kapsaması bekleniyordu.
Karara hem hükümet kanadından hem de muhalefetten tepkiler gecikmedi.
Başbakan May'in sözcüsü kararın Brexit sürecini rayından çıkarmasına izin verme niyetlerinin olmadığını belirterek hükümetin süreci başlatmak için ayrıcalıklı yetkilerini kullanmasının yasal olduğunu söyledi.
Uluslararası Ticaret Bakanı Liam Fox ise parlamentoda yaptığı açıklamada kararın hayal kırıklığı yarattığını ifade etti.
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ise "Brexit'in şartları konusunda parlamentoya karşı şeffaflık ve sorumluluk içinde olunmalı" dedi.
Diğer taraftan, AB referandumu sonrası dolar ve euro karşısında değer kaybeden sterlin Yüksek Mahkeme'nin kararı sonrası yükselişe geçti.
Piyasalarda Sterlin-Dolar kuru 1,24, Sterlin-Euro kuru 1,12 seviyesinde.
23 Haziran'da yapılan AB referandumunda İngiltere, İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler'den oluşan Birleşik Krallık halkının yüzde 51,9'u AB'den çıkışa destek vermişti.