Halep’in jeostratejik önemi sebebiyle ülkedeki tüm taraflar için öncelikli öneme sahip olduğunu ifade eden Zavari, “Halep, bir taraftan kuzey, kuzeydoğu ve kuzeybatı arasında, diğer taraftan orta Suriye’de bağlantı görevi görüyor” dedi. Halep’in Türkiye’ye yakın olmasının da kentin ekonomik başkent görevi görmesinin devam etmesini sağlayacağını kaydeden Zavari, “Bütçelerinin ve insan kaynaklarının büyük bir kısmını Halep’i kontrol etmek için harcayan teröristler burayı kaybedemez” diye konuştu.
"Gücünün bir kısmını koruyacak olan teröristler, mevcut güçlerinin artırarak Suudi Arabistan'a saldırmayı planlayabilir. Bilindiği üzere, El Kaide bu planı destekler. O zaman batı ve Şii dünyası için gerçek, hatta fiziki tehdit oluşturacak bir terör koalisyonu doğar.
'TERÖR ÖRGÜTLERİNDE DÖNÜŞÜM BAŞLAR'
Zavari'ye göre, ikinci senaryoda IŞİD, Fetih El Şam (eski adıyla El Nusra Cephesi) ve El Kaide, çok sayıda üyeye sahip aşırıcı akımlara dönüşebilir. Batı'nın bu akımları kontrol etmekte çok zorlanacağını savunan Zavari, ABD ve bölgedeki müttefiklerinin çıkarlarının ciddi bir tehditle karşı karşıya kalacağının altını çizdi.
'TERÖR ÖRGÜTLERİ ARASINDA KAOS BAŞ GÖSTEREBİLİR'
Zavari'nin üçüncü senaryosuna göre ise, Halep'in kurtuluşu sonrasında güç kaybedecek olan terör örgütleri arasında rekabet başlayabilir ve bu da bölgede kaos yaratabilir. İranlı uzman, bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda Suriye'yi bugünkü Afganistan'ı andıran bir tablonun bekleyeceğini ifade etti.
