Elitaş, bu bölgedeki ülkelerin birbirleriyle olan ittifaklarının hiç kimseyi rahatsız etmemesi gerektiğini kaydederek ‘eksen kayması' eleştirilerine de "Bizim müttefiklerimizde bir eksen kayması söz konusu. Sen benim düşmanımla ittifak kuracaksın, ben komşularımla kurduğum ittifakı yadırgayacaksın. Aslında en yadırganacak konu bu olsa gerek" diye yanıt verdi.
'DOĞALGAZDA İNDİRİM TÜRKİYE AÇISINDAN KAZANÇ'
Türkiye-Rusya ilişkilerinde enerjinin önemli gündem maddelerinden biri olduğunu anımsatan AK Partili Elitaş, Erdoğan-Putin görüşmesinden Türkiye'nin aldığı doğalgazda fiyat indirimine gidileceği konusunda verilen mesajın Türkiye açısından bir kazanım olduğunu söyledi.
Türk Akımı projesinin hem Rusya hem Türkiye hem de Avrupa açısından önemli olduğunu vurgulayan Elitaş, Rusya'nın sürekli ve güvenilir bir müşteriye sahip olması, Türkiye'nin de ucuz ve temiz bir enerji sağlaması açısından önemli olduğunu söyledi. Rusya gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçmesinin ayrıca Türkiye'ye getireceği kazançlar olacağını kaydeden Elitaş, Avrupa'nın da daha güvenli, endişelerin olmadığı bir enerji kaynağına imkan sağlamış olacağını kaydetti. Elitaş, "Bu hem tüketici olarak Avrupa'nın hem tüketici hem nakliyeci olarak Türkiye'nin hem de üretici ve nakliyeci olarak Rusya'nın işine yarayan bir süreçtir. Hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Bu bölgenin iki büyük ülkesinin bu konuda yaptıkları anlaşmanın bölge nezdinde ve diğer ülkeler nezdinde önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. İnşallah bundan sonraki süreçte daha olumlu şeylerle beraber devam eder" diye konuştu.
Türk Akımı projesiyle gündeme gelen tartışmalarda, projenin neden eleştirildiğini bilmediğini kaydeden AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama eleştiride belki bazı menfaatlerini daha sıkı bir şekilde temin edebilmek için, alıcı umucu olur derler ticarette bir tabir vardır. Burada eleştirilerini yaparken biri diyor ki, Türkiye nakliye bedellerini düşük alsın diye herhalde bunu ifade ediyor olabilir, öbür taraftan da Rusya ‘ya diyor ki, niye Türk Akımı projesini buradan geçirdin, diğer taraftan geçirme imkanın varken, niye buradan yaptın. Zaman içinde alışacaklar. Çünkü Rusya'dan ve onun üzerinden gelen doğalgaza ihtiyaçları var. O ihtiyaçlarını Türk Akımı üzerinden temin etmek mecburiyetindeler. O anlamda şu andaki eleştirileri, bundan sonraki sürece bir yatırım yapmak amacıyla, maddi imkanların lehine dönmesi amacıyla yapılmış bir ticari atraksiyon olarak düşünebiliriz."
Erdoğan-Putin görüşmesinde Türkiye ile Rusya'nın savunma sanayi alanında da işbirliği yapabileceği mesajları da verildi. Peki bu alanda nasıl bir işbirliği olabilir? AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, Türkiye'nin son 14 yıl içerisinde savunma sanayi alanında olağanüstü bir gelişme kaydettiğini, bunun da dünyada ilgiyle izlendiğini söyledi. Türkiye'nin savunma sanayi ürünlerini ithal eden bir ülke iken şimdi ürettiği ürünleri başka ülkelere ihraç eder bir konuma geldiğini anlatan Elitaş, Rusya'nın savunma sanayindeki ihtisasının herkes tarafından kabul edildiğini belirtti. Elitaş, "O anlamda Rusya'daki geçmişteki biriken savunma sanayi bilgisinin Türkiye'ye ile bir ortaklık kurarak veya alış veriş yöntemiyle bilgi transferlerinin olması açısından iki ülkenin de menfaatine olacağı kanaatindeyim. Bu anlamda önemli bir gelişmedir diye düşünüyorum" dedi.
Türkiye ile Rusya'nın yakınlaşmasının ve enerji-savunma sanayinde işbirliği mesajlarının zaman zaman ‘eksen kayması' tartışmalarına neden olduğuna yönelik gündeme gelen tartışmaların doğru olmadığını vurgulayan Elitaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eksen kayması konusunu söylemek doğru değil. Bizim müttefiklerimizde bir eksen kayması söz konusu. Sayın Başbakan'ın AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada önemli bir satır başı vardı. ABD'de de Demokratların başkan adayı Hillary Clinton'ın eğer başkan seçilirse PYD'yi ve Suriye'nin kuzeyindeki Kürtleri silahlandıracağına ilişkin bir ifade kullanması çok talihsiz bir açıklama. Açıkçası Türkiye'yi tehdit eden bir unsurun silahlandırılması demek Türkiye'ye karşı yapılacak en ağır müdahalelerden en ağır şartlardan birini hayata geçireceğim demektir. O anlamda bizim müttefikimiz olan bir ülke bizimle şu anda terör faaliyetlerini ortaya koymaya çalışan, Suriye'nin kuzeyine yerleşip de Türkiye'nin huzur ortamını ortadan kaldırmaya çalışan bir örgütle ittifak halinde olması aslında bizim dostlarımızın, müttefiklerimizin, stratejik ortağımızın eksen kayması olarak değerlendirilebilir. Bu süreç içerisinde 911 kilometrelik sınırı olan bir Türkiye'nin kendisini korumak, kendi menfaati ve kendi geleceği ile ilgili olumsuzlukları ortadan kaldırabilmek için bir strateji belirlemesi gerekirdi. Bizim dostlarımızda, müttefiklerimizde eksen kayması var ki, bizi eksen kayması olarak değerlendiriyorlar."
'BÖLGEDEKİ ÜLKELERİN İTTİFAKI HİÇ KİMSEYİ RAHATSIZ ETMEMESİ GEREKİR'
Elitaş, Rusya, İran, Irak, Suriye, Yunanistan ve Bulgaristan'nın Türkiye'nin sınır komşuları olduğunu ifade ederek, " Bu bölgedeki ülkelerin birbirleriyle olan uyumlu, olumlu hareketleri, ittifakları hiç kimseyi rahatsız etmemesi gerekir. Okyanus ötesinden gelip de Ortadoğu coğrafyasını yeniden şekillendirmeye çalışıp, stratejik ortağının aleyhine bir durumu gündeme taşıyarak ve stratejik ortağının düşman olarak, terör örgütü olarak kabul ettiği birini müttefik olarak kabul etmek herhalde bizim müttefiklerimizin eksen kayması olarak değerlendirmek daha doğru olur" dedi.
Türkiye'nin Rusya ile her konuda yaptıkları ittifakın, başkalarını rahatsız etmemesi gerektiğini de vurgulayan Elitaş, "Açıkçası dostlarımız başta ABD olmak üzere AB ülkeleri de dahil olmak üzere Türkiye'ye eski bakışlarını, eski müttefik olarak gördükleri ortamı değerlendirdikleri taktirde Türkiye'nin Rusya ile yaptığı anlaşmaların normal olduğunu görürler. Ama şimdi onlar Türkiye'nin menfaatlerinin dışında yaptıkları bütün hareketler ve Türkiye'nin rahatsız olduklarını da dikkate almıyorlar, ‘Türkiye niye Rusya ile böyle ittifak halinde' diye ifade ediyorlar. Sen benim düşmanımla ittifak kuracaksın, benim komşularımla kurduğum ittifakı yadırgayacaksın. Aslında en yadırganacak konu bu olsa gerek" diye konuştu.
'RUSYA, TİCARETİN ÖNÜNDEKİ TÜM ENGELLERİ KALDIRMALI'
Elitaş, Rusya'nın yaş sebze meyve ihracatında da Rusya'nın bazı ürünlerle ilgili kısıtlamaları kaldırmasını da değerlendirdi. 24 Kasım'daki uçak krizi sonrası iki ülke arasındaki ticari faaliyetlerin olumsuz etkilendiğini kaydeden Elitaş, eski ekonomi bakanı olarak o dönemde de ‘her şeyin kendi kuralı vardır, siyasetin siyaset kuralı, savaşın savaş kuralı vardır, ekonominin ve ticaretin de kendi kuralı vardır' dediğini hatırlattı. Elitaş, sözlerini şöyle sürdürdü: