Suriye’de bulunan en önemli petrol pazarlarından iki tanesinin Menbiç ve El Bab’ta bulunduğunu hatırlatan gazete, bu iki kentin Irak’tan Suriye’ye gelen ve İdlip bölgesine devam eden ana boru hatlarına ev sahipliği yaptığını kaydetti.
“Kim Menbiç’i alırsa, Suriye’deki petrol taşımacılığını da kontrol altına alır” ifadelerine yer verilen analizde, bu durumun batıda Halep, İdlip ve El Bab; doğuda ise Rakka ve Deyr Ez-Zor için de geçerli olduğu ifade edildi.
Türkiye’nin şimdiye kadar petrol hatlarına doğrudan ulaşımının bulunmadığını ancak Menbiç’in alınmasıyla birlikte bunun değişeceğini kaydeden Deutsche Wirtschafts Nachrichten haberi şöyle devam etti:
“Halep’teki mevcut savaş, devam eden çatışmanın en belirleyici öğesi olarak görülüyor. Halep, ülkenin ana petrol hatlarının geçtiği son büyük şehir. Onu alan, boru hatlarının anahtarını da elinde tutacak.”
En şiddetli çatışmaların Rakka, Deyr Ez-Zor, Halep, İdlib, Haseke, El Bukemal ve El Bab’ta yaşandığına dikkat çeken gazete, Hama ve Humus’ta da çatışmaların sürdürdüğünü, öncesinde ise Palmira’nın hedefte olduğunu belirterek, tüm bu yerleşimlerin Türkiye’den Katar’a uzanması planlanan boru hattının rotası üzerinde olduğunu vurguladı.
'ABD DOĞUYU, RUSYA BATIYI İSTİYOR'
Rusya’nın da İran’dan Irak ve Suriye’den geçen bir boru hattı projesini desteklediğini savunan gazete, Moskova’nın bu sebeple Humus’un cihatçıların eline geçmesini istemediğini aktardı.
Suriye’deki hava operasyonlarında ABD’nin çoğunlukla doğuya, Rusya’nın da batıya odaklandığını belirten Deutsche Wirtschafts Nachrichten, iki ülkenin de buralarda bir diğeri tarafından petrol boru hattı inşa edilmesini önlemeyi planladığı yorumunda bulundu.