Rus enerji şirketi Gazprom'un Üst Yöneticisi Aleksey Miller, geçtiğimiz günlerde Türk Akımı projesini görüşmek için Türkiye'ye geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, görüşmede Türk Akımı projesinin hayata geçirilmesi için gerekli izin süreçlerinin en kısa sürede tamamlanması konusunda mutabık kalındığını duyurdu. Türk Akımı için öngörülen yol haritası ekim ayında son şeklini alarak hükümetler arası anlaşmanın hazırlanması da hedefleniyor.
Rusya doğalgazının Karadeniz bağlantısıyla Türkiye'ye aktarılması üzerine planlanan ve uçak krizi ile birlikte askıya alınan Türk Akımı projesinde gelinen noktayı ve atılacak adımları iki ülkenin beklentilerini uzmanlara sorduk.
‘BİRÇOK DENKLEMLİ ÇOK DEĞİŞKENİN OLDUĞU BİR SÜREÇ'
Türk Akımı ile ilgili bir diğer önemli konunun da Avrupa'nın projeye bakışı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karagöl, Avrupa'nın doğalgaz talebiyle ilgili soru işaretlerine dikkat çekti. Türk Akımı ile Türkiye'nin kilit bir noktaya geleceğini, bunun Türkiye-AB ilişkileri konusunda da Türkiye'nin önemli bir avantajı olacağını vurgulayan Karagöl, "Rusya-Türkiye-Avrupa ilişkileri, dolayısıyla birçok denklemde birçok değişkenin olduğu bir süreç yaşıyoruz. Şu anda o sürecin devam ettiğini görüyoruz" dedi.
‘TÜRK AKIMI GERÇEKLEŞECEK GİBİ GÖZÜKÜYOR'
Karagöl, tüm bu tartışmalara rağmen Türk Akımı projesinin gerçekleşecek gibi gözüktüğünü söyledi. Karagöl, "İki tarafın bir şekilde bu projenin gerçekleştirilmesi konusunda tekrar masaya oturması, sinyallerin olumlu gelmesi, diğer taraftan G20 zirvesinde bunun büyük ihtimalle konuşulacak olması aslında bununla ilgili pozitif bir sürecin yaşandığını da görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Karagöl, enerji konusunda Türkiye'nin Rusya'ya bağımlı olduğu kadar Rusya'nın da Türkiye'ye bağımlı olduğu görüşünde. Rusya açısından Türkiye'nin önemli bir pazar olduğunu kaydeden Karagöl, "Diğer ülkelere ulaşma konusunda da şu anda Türkiye'nin önemli bir coğrafi konumu var, avantajı var. Rusya bunu da kullanmak istiyor" diye konuştu. İran'ın da bu piyasada, Avrupa'da olmak istemesinin ve Türkiye-İsrail ilişkilerindeki normalleşmenin yeni projeleri de gündeme getirebileceğini anlatan Karagöl, tüm bunların Rusya'nın hızlı hareket etmesinin ne kadar önemli olduğunu da gösterdiğini ifade etti. Karagöl, "Rusya'nın bunu gerçekleştirme konusunda yüksek bir isteğinin olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.
Peki, Rusya'nın, Ankara'dan Türk Akımı projesi ile ilgili beklediği iyileştirmeler ve geliştirmeler neler olabilir? Karagöl, bu konuların projenin geçeceği rota ile ilgili olabileceğini söyledi. Karagöl'e göre, her iki tarafı da tatmin edecek şekilde, iki tarafında sonra pişman olmayacağı şekilde projenin temelinin atılmak istendiğini söyledi.
TÜRAM'DAN TÜRK AKIMI ÖNERİSİ: ÜÇÜNCÜ ÜLKELERE SATICI BOTAŞ OLSUN
Türkiye-Rusya Araştırmalar Merkezi'nden de (TÜRAM) görüşmeleri devam eden Türk Akımı projesi için bir öneri geldi. TÜRAM kurucu Başkanı Aydın Sezer, bu önerilerini Sputnik'e şöyle anlattı:
"Türk Akımı'nın birinci hattı Türkiye'nin ihtiyacı için münhasıran Türkiye'ye gelecek ve bu Batı hattından aldığımız gazı ikame edecek bir proje. Diğer hat da Avrupa pazarı için Güney Avrupa pazarı için düşünülüyor. Biz bu iki hattın birlikte Türkiye'ye gelerek Kıyıköy'den itibaren BOTAŞ'ın iletim hattına bağlanarak, oradaki satıcının Türkiye olması yani BOTAŞ olmasını öneriyoruz. Bunu şu amaçla gündeme getiriyoruz. Bu sayede hem Türkiye öteden beri sahip olduğu, öteden beri gündemde tuttuğu enerji merkezi olma hayalini hayata geçirecek, çünkü burada BOTAŞ'ın iletim hattında Avrupa'ya bir gaz satışı söz konusu olacak, hem de AB mevzuatı ile ilgili Gazprom ve AB mevzuatı arasındaki doğacak ihtilaf veya ortaya çıkacak sorunlardan kurtulunacak.
Burada altını çizmemiz gereken husus Rusya gazının Avrupa'ya nasıl pazarlanacağı konusunda bir arayış içerisinde değiliz. Biz tam tersine 32 milyar metreküpün tümünün BOTAŞ iletim hattına aktırılarak, Türkiye'nin ihtiyaç fazlasının yine elbette ki taraflar arasında sağlanacak bir mutabakatla, hatta bir formülle, formüle de gerek yok, hub olduktan sonra Güney Avrupa enerji ticaret merkezlerinden biri de Türkiye'de olmuş olacak. Malum 8 tane var Avrupa'da. Biz ancak Türkiye'nin bu sayede hub olabilme stratejini hayata geçirebileceğini, bu nedenle de Türkiye'nin Rus tarafı karşısında bu konuda ısrarlı olmasını öneriyoruz."
‘TÜRKİYE, SONUNA KADAR BU KONUDA ISRARCI OLSUN'
"Bu zaten öteden beri, 2005 Soçi görüşmesinde Türkiye üzerinden İsrail'e doğalgaz satılması esprisinde de bu vardı. Bu öneriye Rusya'nın ilk etapta sıcak yaklaşacağını iddia etmiyorum. Ancak şunu belirtiyorum, gelen miktarın zaten yarısı Türkiye'ye geliyor, 15.5 milyar metreküp, burada bir sorun yok. Biz diğer 15.5 milyar metreküpün de Rusya'nın Güney Avrupa'ya özellikle Yunanistan ve İtalya'ya gitmesi konusunda fazla ses çıkartmadan, Türkiye'nin de siyasi konumunu güçlendirecek bir projeymiş gibi ele almasının sağlanabileceğini düşünüyorum. Çünkü bizim bu konuda ne kadar talepkâr olacağımız konusu bir Akkuyu ile ya da farklı konularla, Suriye konusuyla, Türkiye'deki diğer yatırımlarla ilişkilendirilecek bir konu. Biz kısaca Türkiye'nin bu konuda sonuna kadar ısrarcı olması gerektiğini düşünüyoruz."