Helikopterin 2'nci pilotu olan Üsteğmen Çoban, 15 Temmuz'da akşam başlayacak mesaisinden önce kendisinin telefonla aranarak gece gerçekleştirilecek ‘VIP uçuşu’ nedeniyle erkenden ‘helikopter başı’ yapması yönünde emir verildiğini belirtti. Talimat üzerine mesaiye erken geldiğini, uçuş öncesi bilgi almaya çalıştıklarını ancak herhangi bir cevap alamadıklarını aktaran Çoban, daha sonra kendilerine saat 22.00'ye kadar evlerinde istirahat etmeleri yönünde ikinci bir emir verildiğini kaydetti.
Uçuş saatinden önce yeniden birliğe döndüğünü ve Albay Murat Dağlı'nın ‘helikopter başı’ yapmaları yönündeki talimatı üzerine uçuş öncesi gerekli kontrolleri yaptıklarını ifade eden Çoban, daha sonraki aşamaları şöyle anlattı:
'TERS BİR ŞEY GÖRMEDİĞİM İÇİN SORGULAMADIM'
Çoban, daha sonra 3 helikopterin lider Albay Dağlı'yı takip ederek, belli bir frekans üzerinden haberleşme şeklinde Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne indiğini aktardı. Albay Dağlı'nın, Kara Pilot Yarbay Bahattin Akgül'e Ege Ordu'ya uçmaları yönünde emir verdiğini, onların helikopterinde arıza oluşması nedeniyle görevin kendilerine iletildiğini ifade eden Çoban, o ana kadar kendisinin sürekli helikopterde olması nedeniyle hiçbir konuşmayı duymadığını ve şüphelenmediğini belirtti.
'SİLAHLI TİMLERİ GÖRÜNCE ŞÜPHELENDİM'
Bu esnada telefonunda 'TRT'de bildiri okunuyor' diye bir bildirim gördüğünü ama uçuş güvenliği nedeniyle ayrıntılara bakma şansının olmadığını dile getiren Çoban, "Çiğli'ye indikten sonra silahlı timleri gördüm, olağan dışı bir askeri hareketlilik var çünkü bu bir VIP uçuşu olsa bunların olmaması lazım, o an şüphelenmeye başladım. TRT'de de bildiri okunuyor diye mesaj görmüştüm, o sırada cep telefonumu açtım baktım, tamam dedim bunlar kanunsuz bir şeyler yapacaklar, benim bunlara engel olmam lazım dedim ve uçmama kararı aldım ama o an kimseye güvenemiyorsunuz, kimin ne olduğunu bilemiyorsunuz" şeklinde konuştu.
'1'İNCİ PİLOTA SÖYLEMEDEN MOTORLARI SUSTURDUM'
Kendisinin daha sonra kaskını çıkararak helikopterden indiğini ve birliğinde güvendiği kişilerle telefonla iletişime geçtiğini belirten Çoban, 1'inci pilot Hakan Yarki'nin durumu Albay Dağlı'ya aktardığını ve kendisinin yerine Yarbay Bahattin Akgül'ün uçması talimatını verdiğini anlattı.
'HERKESİ ÖLDÜRÜRDÜM ÇÜNKÜ VATAN HAİNİ DEĞİLİM'
Çoban, şunları söyledi: "Bu hainlere engel olarak, onları geciktirerek hayırlı bir şeylere vesile olduğumuzu öğrenince çok mutlu oldum. Eğer helikopterimde silahlı tim olsaydı ben yine o helikopterin motorlarını havada kapatırdım ve düşerdim, herkesi öldürürdüm çünkü o helikoptere bindiğimde gözüm hiçbir şey görmüyordu, şehit de olabilirdim bugün burada da olmayabilirdim, beni orada vurabilirlerdi ben bunları göze aldım çünkü ben vatan haini değilim. Ben 14 yaşından beri üniforma giyiyorum, benim giydiğim uçuş tulumunun her bir ipliğinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Beni 14 yaşından beri bu devlet büyüttü, bu devlete silah sıkanlarla, başkaldıranlarla, bu millete ateş edenlerle aynı ortama girmem, onlara engel olmaya çalışırım."
Tutuklu oldukları dönem içerisinde TSK'dan ihraç edilen personel listesinde kendilerinin de bulunduğunu, olayların aydınlanmasından sonra serbest kaldıklarını belirten Çoban, devlete ve hukuk sistemine güvendiğini, kendileriyle ilgili bir düzenleme yapılacağına inandığını sözlerine ekledi.