Suriye ile görüşmelerin ‘Kürt karşıtlığı' üzerinden yapıldığını öne süren Baluken, "Belki de hem Mısır'a hem de Şam'a bu özür mektupları çoktan da postalanmıştır" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Bingöl'de yaptığı konuşmada Suriye ile gizli bir anlaşma yapıldığını iddia ederek, "Esad yönetimi ile AKP yönetimi Cezayir'de gizli bir toplantı yaptılar, geçen ay. Bu Esad gitmeden dünya düzelmez diyen AKP yönetimi ve saraydaki zat, onlarla görüşme yapıyor. Onunla da anlaşmanın yolunu arıyor" dedi. Demirtaş'ın bu açıklamalarını HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, TBMM'ye de taşıdı. Baluken, dün akşam Genel Kurul'da, hükümete Suriye ile görüşmeler yapılıp yapılmadığını sorarak şöyle konuştu:
‘SURİYE POLİTİKASINDA ÖNGÖRDÜĞÜNÜZ DEĞİŞİKLİKLER NEDİR?'
‘İDDİAYI YALANLAYAN BİR AÇIKLAMA GELMEDİ'
Meclis'teki görüşmelerde hükümetten HDP'li Baluken'in sorularına bir yanıt gelmedi. Baluken bugün de TBMM'de gazetecilerin soruları üzerine konuya ilişkin yeni açıklamalar yaptı. Suriye ile AK Parti yönetiminin görüştüğüne ilişkin iddianın bugüne kadar yalanlanmadığını kaydeden Baluken, "Genel Kurul'da da ben bu iddiayı sordum, daha doğrusu bu bilgiyi sordum, bu bir iddia değil bir bilgidir, bunu bilgi üzerine söylüyoruz, bu bilgiyi sordum ve hükümetten ayrıntılı açıklama istediğimizi, TBMM Genel Kurulu'nun mesai saatleri içerisinde de bu bilginin verilmesi gerektiğini ifade ettim. Ancak ne yalanlayan ne de bu bilgiyi detaylarıyla birlikte anlatan bir açıklama hükümet kanadından gelmedi. Genel Kurul boyunca da orada kabine yetkilileri ve bakanlar vardı" dedi.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de bu yönde açıklamaları olduğunu anımsatan HDP'li İdris Baluken, Suriye politikasındaki değişikliklerin her bir ayrıntısını öğrenmenin kendilerinin hakkı olduğunu söyledi. Baluken, "Çünkü acısını, faturasını biz ödüyoruz, bedelini biz ödüyoruz. İşte yanlış Suriye politikasının sonucu Atatürk Havalimanı'ndaki cenazelerdir. Canımızdan bir parçanın kopmasıdır. Dolayısıyla AKP Suriye politikasında nasıl bir değişiklik öngörüyor bunun bilgisini Türkiye kamuoyuna aktarmak zorundadır" diye konuştu.
‘GÖRÜŞMELER CEZAYİR BAŞTA OLMAK ÜZERE BİRÇOK YERDE'
"Bizim anladığımız kadarıyla düşman Esed'den, kardeş Esad'a geçişin hazırlıklarını yapıyorlar" diyen HDP Grup Başkanvekili Baluken, bunun için de AK Parti'nin Cezayir başta olmak üzere birçok yerde Suriye ile görüşmelere başlamış durumda olduğunu öne sürdü. Baluken, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tamamen ilkesiz, tamamen omurgasız bir dış politika olduğu İsrail örneğinde de Rusya örneğinde de, Mısır örneğinde de ortaya çıktı. Yalnızlaşan, iktidarını kaybetme korkusu ile acizleşen zavallı durumda olan Erdoğan'ın ve AKP'nin başvuramayacağı hiçbir ilkesiz yöntem bu süreçte yoktur diye düşünüyoruz. Dolayısıyla bizdeki bilgiler doğru bilgilerdir. Eğer hükümet bu bilgilerin yanlışlığını iddia ediyorsa ‘rejimle hiçbir temasımız yoktur ve bir görüşme olmamıştır' açıklaması yapsın."
‘KÜRT DÜŞMANLIĞI ÜZERİNDEN GÖRÜŞMELER YAPILIYOR'
HDP Grup Başkanvekili Baluken, "Nasıl bir anlaşmadan söz ediyorsunuz, rejimi Suriye ile yapıldığını iddia ettiğiniz anlaşmanın çerçevesi nedir?" sorusuna ise, "Görüşmeler düzeyinde temaslar var, Kürt karşıtlığı, Kürt düşmanlığı üzerinden bu görüşmeler yapılıyor. Yani Rojava'nın statüsünün boğulması temelinde Erdoğan şu anda Esad ile anlaşmak istiyor Suriye rejimi ile yeniden ilişki geliştirmek istiyor" yanıtını verdi. Mısır'la, İsrail'le, Rusya ile kurulan ilişkilerin temelinde de yine Kürt düşmanlığı olduğunu öne süren İdris Baluken, şöyle konuştu:
"Rojova'da Kürtler statü elde etmesin, Erdoğan da içine girmiş olduğu bu yalnız, aciz, zavallı durumdan çıksın satamayacağı değer yoktur mesajını bütün uluslararası kamuoyuna vermek istiyorlar. Dolayısıyla bunu yanlış bulduğumuzu ifade ettim. Eğer bir çıkış yakalanmak isteniyorsa, özür, barış üzerinden yeni bir sayfa açılmak isteniyorsa Kürt karşıtlığı ve Kürt düşmanlığı üzerinden kendini küçük düşürecek bu girişimleri değil, hem içeride hem dışarıda Kürtlerden özür ve Kürtlerle barış temelinde yeni bir iç ve dış politikanın şekillenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu yönüyle Erdoğan ve AKP hâlâ aynı yanlışları yapmaya devam ediyor. Zaten Türkiye'yi olabildiğince küçük düşürüyor, eminim ki Esad da tıpkı Sisi gibi kendisinden herhalde ‘benden özür dileyecek, ondan sonra ancak ilişki geliştirebilirim' cevabı verebilir. Belki de özür mektubunu Şam'a da göndermiştir. Biliyorsunuz Moskova'ya gönderdiğinde hiçbirimizin ruhu duymamıştı. Moskova ile bütün ilişkilere vatana ihanet dediği anda aslında Moskova'ya özür mektubunu göndermişti. Belki de hem Mısır'a hem de Şam'a bu özür mektupları çoktan da postalanmıştır. Çıkıp bunun açıklamasını yapma sorumluluğu da Erdoğan'ın kendisindedir."