CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, Türkiye'nin Suriye konusunda denklem dışına itildiğini belirterek, "Esad, Rusya, İran ve PYD kazanıyor. IŞİD, muhalifler, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye kaybediyor. Araziye inenler kazanıyor" dedi.
Türkiye'nin Suriye konusunda siyasi bir açılım yaparak politika değişikliğine gitmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Örneğin İran'la hatta istihbarat olarak belki de Esad'ın bazı unsurlarıyla Türkiye'nin ilişkide olması şart" diye konuştu.
CHP'li Öztürk Yılmaz, Suriye krizi ve Türkiye'nin izlediği dış politikaya ilişkin TBMM'de gazetecilere değerlendirmeler yaptı.
‘PYD'NİN MENBİÇ'E GELMESİ TÜRKİYE'NİN KIRMIZI ÇİZGİSİNİN YERLE BİR OLMASI DEMEKTİR'
Suriye'de ve Irak'ta havadan ve karadan yapılan operasyonlar nedeniyle IŞİD'in iki yıl içinde hiç olmadığı kadar köşeye sıkışmış durumda olduğunu anlatan Yılmaz, "Muhtemelen de bulunduğu alanları terk edip gidecek" dedi. Meclis'e ilk geldiğinde "Suriye üniter yapıyı terk ediyor" ifadelerine tepki gösterildiğini hatırlatan Yılmaz, "Bugün görünen o ki Menbiç düşüyor. PYD'nin Menbiç'e gelmesi, Türkiye'nin 'Fırat'ın batısı kırmızıçizgimizdir' diye deklare ettiği bu çizginin yerle bir olması demektir. Bir süre sonra da bu koridorun Afrin ile Cerablus arasında koridorun oluşturulacağı ve burada gelecekte inşa edilecek Suriye'nin belki de otonom bölgesi veya federal bölgesinin temeli atılmış olacak" diye konuştu.
‘ARAZİDE GİZLİ BİR İTTİFAK VARMIŞ GİBİ'
IŞİD'in boşalttığı bölgelerin ne olacağını soran Yılmaz, "Arazide gizli bir ittifak varmış gibi… Rakka'nın Suriye ordusuna, Menbiç'in ise Demokratik Suriye güçlerine devredilmesi gibi arazide şekillenen durum var. Bunun adı konmuyor ama görünen o" dedi.
‘CENEVRE SÜRECİNDE TARAFLAR KİM OLACAK?'
Türkiye'nin iki konuyla ciddi yüzleşeceğini vurgulayan CHP'li Öztürk Yılmaz, "Cenevre Süreci'ne PYD'nin dahil edilip edilmemesi konusu ciddi tartışma yaratacak. Birincisi bu. İki, bizatihi Cenevre sürecinin ne kadar işleyip işlemeyeceği de soru teşkil ediyor. IŞİD temizlendikten sonra El Nusra'nın İdlip'teki bazı unsurların veya muhaliflerin çok büyük bir şekilde safdışı edilmesi halinde bu Cenevre sürecinde taraflar kim olacak? Cenevre sürecinin akıbeti de böylece belirsiz bir döneme giriyor" dedi. CHP'li Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘ESAD, RUSYA, İRAN, PYD KAZANIYOR; IŞID, TÜRKİYE, SUUDİ ARABİSTAN, KATAR KAYBEDİYOR'
"Sonuçta şu oluyor: Esad, Rusya, İran ve PYD kazanıyor. IŞİD, muhalifler, Suriye konusunda Türkiye ile başından beri birlikte olduğunu söyleyen Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye kaybediyor. Dikkat ederseniz son dönemde, hatta son ayda Suudi Arabistan ve Katar'ın sesi soluğu çıkmıyor. Çünkü herkesin kafası karışık, bir yenilgi var arazide. Suriye konusu önce Esad ile muhalifler arasındaydı, sonra Esad'a karşı vekalet savaşı bazı terör ve muhalif grupların kullanılması suretiyle bir savaşa dönüşmüştü, daha sonraki son aşamasında ise vekaleti veren ülkelerin araziye inmesiyle şekillenmişti savaş. Ve inenler kazanıyor araziye.
‘SİYASİ AÇILIM YAPILMALI'
Bizim böyle bir dönemde Suriye konusunda siyasi bir açılım yapmamamız, bir politika değişikliğine gitmememiz Türkiye'nin manevra alanını daraltıyor. ABD bile IŞİD'e karşı İran ile Suriye'de ortak çalışıyor, Irak'ta da IŞİD'e karşı İran ile işbirliği yapabiliyor. Ortak düşman IŞİD'dir. ABD iki farklı ülkeden, siyasi olarak ters düştüğü ülkeyle bir hedef doğrultusunda ortak hareket edebiliyor. Türkiye'nin bu konuda, Suriye'nin bütünlüğü konusunda bu ülkelerin hepsinden daha fazla hassasiyet içerisinde olduğunu bilmemiz gerekir. Biz Suriye'nin bütünlüğünü sağlayabilecek yeni denklemler oluşturmamız şart. Örneğin İran'la hatta istihbarat olarak belki de Esad'ın bazı unsurlarıyla Türkiye'nin ilişkide olması şart. Çünkü Türkiye tamamen denklem dışına itiliyor. Bu, Türkiye'ye ağır maliyeti olacak bir konu. Suriye konusu tamamen Türkiye'nin üzerine yük olarak atılacak. Bundan ciddi endişe duyuyoruz."
‘HENDEKLERLE İÇE GÖMÜLEN TÜRKİYE SURİYE'DEKİ TABLODAN DIŞLANDI'
Güneydoğu'daki hendekler ile Suriye'deki olayları farklı değerlendirmenin yanlış olduğunu savunan CHP'li Yılmaz, "Türkiye hendeklerle içe gömüldü ve Suriye'deki tablodan da dışlandı. Uluslararası ilişkilerde bir aktörü bir başka yerden uzaklaştırmak ve etkisini kırmak için o aktörün içindeki bazı unsurları tetikleyip içeriye gömmenin de bir yol olduğunu bilmemiz gerekiyor" dedi.
‘TÜRKİYE POLİTİKA DEĞİŞTİRMELİ'
CHP'li Yılmaz, Cenevre görüşmelerinin de şu anda akamete uğramış durumda olduğuna işaret ederek, "Başlayıp başlamayacağı bilinmiyor. Daha önce Güvenlik Konseyi kararlarında öngörülen takvim tam işletilemiyor. Geçiş süreci çok olacak gibi görünmüyor. Çünkü farklı bir geçiş süreci yapılıyor. Bunun da idraki içerisinde Türkiye'nin süratli bir şekilde Suriye'de ciddi ve cesur politika değişikliğine gitmesi ve durumu kotarması gerekiyor" diye konuştu.
‘TÜRKİYE, SURİYE'NİN HANGİ NOKTAYA GELECEĞİNİ HESAPLAYABİLMELİYDİ'
CHP'li Öztürk Yılmaz, açıklamasındaki 'Suriye'de araziye inenler kazanıyor' ifadesi hatırlatılarak, "Türkiye oradaki çatışmalı sürece ya da savaş haline dahil mi olmalıydı size göre?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Türkiye, Suriye denkleminde zaten başından beri taraf oldu ve dahil oldu. Burada muhalifleri eğiten, donatan kim oldu, Türkiye olmadı mı? Türkiye zaten buna taraf, yani vekaletti. Şunu demek istiyorum, Türkiye orada kaybetti. Türkiye zaten taraftı, Suriye savaşının başından beri taraftı. Zaten eleştirdiğimiz o. Suriye'de durup dururken rejim değişikliğine kalkışmak… Suriye'nin bu noktaya geleceğini Türkiye'nin öngörmesi lazımdı, araziyi bilmesi lazımdı. Bu kadar etnik, mezhep gerginliğinin olduğu bir yerde bir dinamiği değiştirdiğiniz zaman Suriye'nin hangi noktaya geleceğini hesaplaması lazımdı. Bunu belki ABD belki başka ülkeler hesaplamayabilirdi ama Türkiye kendi iç güvenliği ile doğrudan etkili olabilecek hemen sınırındaki bir dış ülkeyle ilişkilerini hesaplarken bunu bilmeliydi. Yani Türkiye Suriye konusunda sanki taraf değilmiş gibi bir algı çıkıyor. Türkiye başından beri buna taraf."