Törenin ardından heyetler arası görüşme ve 4. Çin-Almanya hükümetlerarası istişare toplantısı gerçekleştirdi. Görüşmelerin ardından Li ve Merkel'in hazır bulunduğu imza töreninde, ikili ilişkiler ve ekonomi ağırlıklı bir dizi anlaşma imzalandı.
Ortaklaşa düzenlenen basın toplantısında konuşan Li, Çin pazarının herkese açık olduğunu ve hükümet olarak yabancı yatırımların artması amacıyla daha fazla adım atacaklarını söyledi.
ÇİN: AVRUPA İLE TİCARİ SAVAŞ İSTEMİYORUZ
Li ayrıca, yabancı yatırımcılara karşı şeffaflık, eşitlik ve tarafsızlık temelinde daha fazla adımların atılacağını ve Çin'in yabancı yatırımcılara daha açık olma niyetinde olduğunu vurguladı.
Çin Başbakanı, Almanya ile aralarındaki ilişkilerin geniş bir alana yayılmış olmasından duydukları memnuniyeti dile getirirken, iki ülke arasındaki karşılıklı güvene dayalı münasebetlerin bu buluşmayla daha da güçleneceğini de söyledi.
MERKEL: TARAFLAR DUYGUSAL ÇEKİŞMEDEN KAÇINMALI
Merkel de tarafların duygusal çekişmeden kaçınması gerektiğini kaydetti. Pekin yönetiminin, kamu alımlarının daha fazla açılması dahil birçok alanda hala çalışması gerektiğini söyleyen Merkel, bu konuda Çin'in Almanya'nın deneyimlerinden faydalanabileceğini dile getirdi.
Merkel, Almanya'nın yabancı yatırımcılara açık olduğunu ve aynı şeyi Çin'den beklediklerini belirtti.
ÇİN'E 9. ZİYARETİNDE KABİNEDEN ALTI BAKAN VE ÇOK SAYIDA İŞ ADAMI EŞLİK EDİYOR
Akşam yemeğinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya gelecek olan Merkel, yarın beraberindeki iş adamları ile Çin'in kuzeydoğusundaki eski sanayi merkezlerinden Şınyang kentine geçecek. Almanya'da başbakanlık koltuğuna oturmasından bu yana Çin'e dokuzuncu ziyaretini gerçekleştiren Merkel'e ziyaretinde altı bakan ve büyük Alman firmalarının üst düzey yöneticilerinin oluşturduğu kalabalık bir delegasyon da eşlik ediyor.
Öte yandan Merkel, Pekin'de başlayan hükümetlerarası istişarelerin açılış konuşmasında hukuk ve insan hakları diyaloğuna büyük önem atfettiklerini de vurguladı. Alman Şansölye, Çin Halk Cumhuriyeti'nde hukuk güvenliğinin teminat altına alınması için başlatılan ortak çalışmaların derinleştirilmesi talebinde bulundu.
Alman şirketlerinin ve Çin'deki Alman projelerinin hukuk güvenliğine ihtiyacı olduğunu belirten Merkel, hukuk diyalogunda tüketicileri ve kamu kuruluşlarını ilgilendiren hukuki konuların çeşitliliğine işaret etti.
2012'de Komünist Parti Genel Başkanlığı'na seçildikten sonra 2013'te de Devlet Başkanı olan Şi, insan haklarını daha da kısıtlamakla ve insan hakkı savunucularına karşı kampanya başlatmakla suçlanıyor.
Almanya Ekonomik İşbirliği Bakanı Gerd Müller, küresel kaynakların korunması ve fakirlikle mücadele amaçlı sürdürülebilir gelişme ortaklığı kurulacağını duyurdu. Sürdürülebilir ekonomi ve tekstilcilikteki sosyal ve çevre standartlarının iyileştirilmesi için de yeni projeler başlatılacak. Başbakan Merkel Çin'e altı bakan ve çok sayıda iş dünyası temsilcisiyle birlikte gitmişti.
‘BÜYÜK TİCARET SAVAŞLARI KİMSENİN ÇIKARINA DEĞİL'
Bu arada Merkel ziyaretinin ilk durağı Çin Bilimler Akademisi'nde yaptığı konuşmada "Büyük ticaret savaşları kimsenin çıkarına değil. AB ve Çin arasında böyle bir şey yaşanmasını istemiyoruz. Ancak bu aynı zamanda mevcut problemler üzerinde konuşmamız gerektiği anlamına geliyor" mesajını verdi.
Dünya Ticaret Örgütü Çin'e 2001 yılında piyasa ekonomisine geçiş için 15 yıllık bir geçiş süreci tanımıştı. Bu süre 2016 yılında sona eriyor. Çin bu nedenle AB'den piyasa ekonomisi statüsünü tanımasını talep ediyor. Ancak AB'ye üye ülkelerden bazıları Çin ekonomisinin halen büyük oranda devlet kontrolü altında bulunduğu gerekçesiyle buna karşı çıkıyor.
Almanya'nın bu konuda tek başına karar vermesinin mümkün olmadığını belirten Almanya Başbakanı Angela Merkel, öte yandan piyasa ekonomisi statüsü olmaksızın fiyat indirimi yoluyla oluşan haksız rekabetle mücadeleden korunmanın da kolay olmayacağına vurgu yaptı.