RS FM'de Yavuz Oğhan’ın hazırlayıp sunduğu 'bidebunudinle' programına katılan ANAR'ın kurucusu İbrahim Uslu'ya göre, Davutoğlu'nun tüm serzenişi MKYK'ya. Alt metin okumak yanlış bir yorum. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki fikir ayrılığının Davos kriziyle başladığını ifade eden Uslu, MKYK'nın son tavrının bardağı taşıran son damla olduğunu söyledi.
'AB İLİŞKİLERİ İSTİFA İÇİN GEREKÇE DEĞİL'
İbrahim Uslu, bu iddialara da katılmadı, "AB süreci için parlamentoda yasaları değiştirmesi gerekiyor. Daha parlamentonun yerine getirmesi gereken kriterler var. Eğer AK Parti bu ödevleri yerine getirmekten imtina ederse AB ile yapılan görüşmelerin bu süreçte etkilediği yorumu yapabiliriz. Ama parlamento bu yasa değişikliklerini yapmak için çalışmaya devam ederse demek ki AB ilişkileri bir gerekçe olmamıştır" dedi.
'BAŞBAKAN DAHA 'UYUMLU' OLACAK'
İktidar partisinin genel başkanı dolayısıyla ülkenin de başbakanı değişiyor. Erken seçim ya da referandum olasılığı da gündemde. İbrahim Uslu, bunun seçmenleri etkileyip etkileyeceği konusunda henüz yorum yapmanın erken olduğunu söyledi ve ekledi:
"Seçmenin bundan tesir almayacağın söylemek ağır bir iddia. Ölçeği ne olacak bekleyip görmek gerekir. Seçmen için yeni bir olay. Seçmen, olay olur olmaz kanaat şekillendirmiyor. Önce anlamaya çalışacaktır. Bunun nasıl yönetileceği önemli. Tahmin yapmak zor."
'SİSTEMİN ADI REFERANDUMDAN SONRA KONMUŞTU'
"Türkiye'nin yönetim şeklinde değişiklik görmüyorum. Türkiye'de parlamenter sistem varmış gibi konuşuluyor; ama parlamenter sistemin olmadığı 1982 Anayasa'sı kabul edildiği günden beri belli. 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı referandumundan sonra şu anki şekli, adı konmuştu. Cumhurbaşkanları da daha önce partilerine bu tarz tasarruflarda bulundular. Rahmetli Özal'ın ANAP'ın kongresine yaptığı müdahale ya da Demirel'in DYP kongresine etkisi gibi. Asıl tartışılması gereken Türkiye, güçlü Cumhurbaşkanı, güçlü başbakan, zayıf parlamento, adı ne olduğu belli olmayan sistemle mi devam edecek yoksa taşların daha yerine oturacağı bir anayasal değişiklik yaşayacak mı?"